1974/1473 1973/4688 İşletme esasına göre defter tutan mükellefler şüpheli alacakları için karşılık ayıramazlar. 01-01-2000
1991/193 1987/3508 Re'sen takdir olunan matrahın, yükümlünün beyanına dayanması ve matrahın oluşumunda VUK'nun 344. maddesinde aranılan koşulların gerçekleşmemesi durumunda, davaya kasıt izafe edilmiyeceğinden kaçakçılık değil kusur cezası kesilmesi gerekir. 01-01-2000
2000/967 1999/4118 Ambar tesellüm fişi kanunen düzenlenmesi zorunlu belgeler arasında olmadığından, düzenlenmediğinin tespiti halinde ceza kesilemez. 01-01-2000
1995/5571 1994/5724 Pişmanlıkla verdiği beyannamesi, talepten önce, beyana çağrı yapıldığı gerekçesiyle dönem matrahının re'sen takdiri yerindedir. Ancak, idarece faaliyette bulunup gelir elde edildiği yönünde yapılmış bir tespit bulunmadığından, dayanağı bulunmayan takdir komisyonu kararma dayalı tarhiyatın terkini ye 01-01-2000
1991/1204 1989/2010 Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışından elde edilen karın hesabı, satış bedelinden tenzil edilecek miktarın alış bedelinden ayrılan amortismanlar indirilmek suretiyle yapılacaktır. 01-01-2000
1973/3475 1970/1722 İktisadi bir değer için amortisman ayırmanın şartı, kullanılmaya başlanması değil, aktife girmesidir. Yılın son gününde işletmenin aktifine giren bir değer için dahi amortisman yıllık olarak ayrılır. 01-01-2000
1983/3619 1982/2795 Pişmanlık hükümlerinin uygulanmasında, üç günlük süre için dahi pişmanlık zammı hesaplanması gerekir. 01-01-2000
1996/632 1995/111 Pişmanlık hükümlerinde sadece kazançlı beyanname veren yükümlülerin yararlanacağına dair bir hüküm yoktur. Pişmanlıkla beyanname veren ancak, faaliyette bulunmama nedeniyle bir matrah beyan etmeyen yükümlüler hakkında diğer takdir nedenleri bulunmadıkça re'sen matrah takdir edilmez. 01-01-2000
1996/681 1995/1028 İhracat istisnasından yararlanan ve vergiye tabi matrah beyanında bulunmayan şirketin anılan yılda doğan şüpheli alacak için ayırdığı karşılığın VUK'na aykırı olması nedeniyle yeniden düzenlenen kar/zarar tablosuna istinaden bulunan matrah farkına kusur cezası uygulanır. 01-01-2000
0 0 İktisadi kıymetin satışından doğan karın yenileme fonunun alındığı yılı, VUK'nun 328. maddesinde sözü edilen 3 yıllık sürenin başlangıç yılı saymak gerekir. 01-01-2000
1996/5792 1995/5653 Mükellefin kastinin bulunmaması durumunun bilgisizliğinden kaynaklanması ve hapiste olduğu gözönüne alınarak salınan vergiye kusur cezası uygulanması gerekir. 01-01-2000
0 0 Pişmanlık ve ıslah talebiyle verilen beyannameler üzerine yapılan tarhiyatlara vergi cezası uygulanmaması, beyannameyi süresinde vermeme fiiline ilişkin usulsüzlük cezası kesilmesini engellemez. 01-01-2000
1995/3266 1995/2808 Mükellefin, defterlerim ibraz etmemesi, sahte fatura düzenlediğine kanıt olmaz. 01-01-2000
1997/1244 1996/2832 Beyana çağrı yazısının mükellefe tebliğ edildiği kanıtlanmadıkça, matrahsız verilen katma değer vergisi beyannamesinin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılması gerekir. 01-01-2000
1996/5792 1995/5653 Mükellefin kastinin bulunmaması durumunun bilgisizliğinden kaynaklanması ve hapiste olduğu gözönüne alınarak salınan vergiye kusur cezası uygulanması gerekir. 01-01-2000
1996/181 1995/3214 Tarhiyat öncesi uzlaşmalarda gecikme faizi uygulanmasına ilişkin yasanın yürürlük tarihi olan 10.12.1988 tarihinden önceki dönemlerle ilgili tarhiyat öncesi uzlaşmalara gecikme faizi uygulanmaz. 01-01-2000
1995/719 1995/630 Pişmanlık hükümlerine göre, başka bir re'sen takdir nedeni bulunmaksızın matrahsız olarak beyanda bulunulması halinde, re'sen takdir yoluna gidilmesinde ve cezalı tarhiyat yapılmasında yasal isabet yoktur. 01-01-2000
1996/1064 1995/5674 Özel inşaat yapım ve satım işinin yıllara sari olup olmadığı yoruma ilişkin olduğundan olaya kusur cezası uygulanması gerekir. 01-01-2000
1994/1555 1992/1424 Ayrı ayrı menfaat gözetilerek işlendiği belirtilen fiilde beraberlik bulunduğundan saptanmadığı gerekçesiyle kaçakçılığa iştirak cezası kesilemez. 01-01-2000
1991/4569 1989/877 Tarhiyat öncesi uzlaşma davetiyesiyle birlikte inceleme raporu ve ekleri de mükellefe gönderilmeden, uzlaşmanın temin edilemediğinden bahisle tarhiyat yapılamaz. 01-01-2000
1992/997 1988/2115 KDV beyannamesinin yasal sürenin sona ermesinden sonra, ancak VUK'un 30. maddesinde 15 günlük ek süre içerisinde verilmesi durumunda re'sen takdire gidilemez, indirimler sonunda vergi doğması durumunda, vergi ziyaı oluşmuş sayılmaz. 01-01-2000
1998/3694 1997/2982 Mükellef adına, gerçeği yansıtmayan bir faturayı gider olarak kaydettiği ileri sürülerek takdir komisyonu kararma dayanılarak re'sen vergi salınıp, kaçakçılık cezası uygulanması olayında; mükellefin defter ve belgeleri incelenmeden ve sahte olduğu iddia edilen fatura ile ilgili olarak hiçbir araştır 01-01-2000
1988/1228 1987/2105 Verginin daha sonra yapılan zirai ürün teslimatı sırasında tevkif edilerek ödenmiş olması, avans ödemesi sırasında yapılmayan tevkifat dolayısıyla doğan vergi ziyaını ortadan kaldırmaz. 01-01-2000
1991/646 1987/3626 Satış işleminin yapıldığı vergilendirme döneminden sonraki dönemde beyan edilen katma değer vergisi dolayısıyla vergi ziyaı doğar. 01-01-2000
0 0 Kollektif şirketlerde ceza uygulamasında, her ortağın beyan ettiği kazanç ayrı ayrı gözönüne alınarak kaçakçılık cezası uygulanıp uygulanmayacağı belirlenir. 01-01-2000
İlk Önceki Sonraki Son ... 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560  ... 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı