Danıştay Dördüncü Daire
İşletme esasına göre defter tutan mükellefler şüpheli alacakları için karşılık ayıramazlar. şüpheli alacak ayrılabilmesi pasifte karşılık ayrılması zorunluluğuna bağlıdır. Şüpheli alacağın, yalnız tuttukları defterleri bu suretle kayıt tesisine elverişli bulunan birinci sınıf yükümlüler için sözkonusu bulunduğu, işletme defteri tutan yükümlülerin bu haktan yararlanamayacakları açıktır. Esasen kanun koyucunun bu yolda hüküm getirmesinin amacı tahsili şüpheli olmakla beraber tamamen imkansız bulunmayan alacağım, şüpheli alacak yolu ile zarara aktararak noksan vergi ödeyen yükümlülerin, bilahare anılan alacakların tahsil ettikçe beyan dışı bırakıp bırakmadıklarım Vergi Dairesi'nce beyannameye bağlı olarak verilen bilançolardan kontrolünü sağlamaktadır. Olayda yükümlünün 1968 takvim yılı işletme defterine yazdığı 254.687 liralık şüpheli alacağın kabulü yukarıda belirtilen nedenlerle mümkün olmadığı gibi, bu alacakların artık tahsilinin imkanı kalmadığı yolunda ve özellikle alacaklı bulunduğu şahıslardan alacağın tahsilinin imkansızlığım gösteren kazai bir karar veya kanaat verici bir belge ibraz ederek alacağın değersiz bulunduğunu da saptayamadığından yazılı gerekçelerle verilen komisyon kararında isabet bulunmamaktadır. Davanın bu nedenlerle kabulü ile Temyiz Komisyonu kararının bozulmasına oyçokluğuyla karar verildi.