Dairesi
FAALİYETİNİ TERK EDEN DAVACININ, İPTAL EDİLMEK ÜZERE VERGİ DAİRESİNE İBRAZ ETMEDİĞİ FATURA CİLDİNDEN KULLANILDIĞI SABİT OLAN İKİ FATURA ARASINDA KALAN FATURALARIN DA, AKSİ İSPATLANMADIKÇA, KULLANILDIĞININ KABULÜ GEREKTİĞİ HK.
Karar No
810
Esas No
4590
Karar Tarihi
05-04-2004
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
2004
810
2001
4590
05/04/2004
 
KARAR METNİ

FAALİYETİNİ TERK EDEN DAVACININ, İPTAL EDİLMEK ÜZERE VERGİ DAİRESİNE İBRAZ ETMEDİĞİ FATURA CİLDİNDEN KULLANILDIĞI SABİT OLAN İKİ FATURA ARASINDA KALAN FATURALARIN DA, AKSİ İSPATLANMADIKÇA, KULLANILDIĞININ KABULÜ GEREKTİĞİ HK.
Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar: 1) ...

2) Çorlu Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti : Faaliyetini 21.8.1997 tarihinde terk ettiği halde, iptalini sağlamadığı bir adet fatura cildinden bir kısmını kullandığının ve 1997 yılına ait defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi sebebiyle indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle, inceleme raporuna dayanılarak, 1997/Ağustos ve Eylül dönemleri için, davacı adına, re'sen salınan katma değer vergisine ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davada; dosyanın incelenmesinden, ibraz edilmeyen fatura cildinden dört adet faturanın 20-31.8.1997 tarihlerinde kullanıldığının tespiti üzerine, en son düzenlenen faturanın sıra numarası dikkate alınarak, Ağustos döneminde dokuz, Eylül döneminde on adet fatura düzenlendiğinin kabul edilmesi ve ilgili döneme ait defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi sebebiyle, katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle işlem tesis edildiğinin anlaşıldığı; buna göre, katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesinin ve Ağustos döneminde kullanıldığı tespit edilen dört adet faturada yazılı tutarlar üzerinden yapılan tarh ve kaçakçılık cezası kesme işleminin yerinde olduğu; ancak, sözü edilen dört adet fatura dışında, kullanıldığı somut bir biçimde kanıtlanamayan faturalar esas alınarak vergi salınmasında ve ceza kesilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, tarh ve ceza kesme işlemlerinin kısmen iptali; kısmen de davanın reddi yolundaki Tekirdağ Vergi Mahkemesinin 5.7.2001 gün ve E:2001/23; K:2001/306 sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının; vergi inceleme raporu uyarınca yapılan tarhiyatın yerinde olduğu öne sürülerek Vergi Dairesi Müdürlüğünce; redde ilişkin hüküm fıkrasının ise, hukuka aykırı karar verildiği ileri sürülerek davacı tarafından bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Vergi Dairesi Müdürlüğünce istemin reddi gerektiği savunulmuş, davacı tarafından savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Abidin İldeş'in Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden, davacı adına işlemin, faaliyet terki sonrası ibraz etmediği bir adet fatura cildinden dört adedini kullandığının tespiti üzerine, defter ve belgelerini incelenmeye ibraz etmemesi nedeniyle,1997/Haziran ve Temmuz dönemleri katma değer vergisi indirimlerinin de kabul edilmemesi suretiyle tesis edildiği; Mahkemece, yazılı gerekçeyle, tarh ve ceza kesme işlemlerinin kısmen iptaline, kısmen de davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 231'inci maddesinin 1'inci bendinde, faturaların sıra numarası dahilinde teselsül ettirileceği belirtilmiş; 3'üncü maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin, bunu iddia eden tarafa ait olduğu hükümlerine yer verilmiş; 134'üncü ve devamı maddelerinde de, vergi incelemesinin amacının, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu belirtilmiştir.

Olayda, kullanıldığı tespit edilen faturalara göre, en son düzenlenen 135809 sıra numaralı faturadan öncekilerin tamamının kullanıldığının kabulü anılan hükümler uyarınca zorunlu olduğundan; kullanıldığı tespit edilenlerden hareketle bulunan ortalama satış tutarı üzerinden, 1997/Ağustos dönemi için tesis edilen işlemde isabetsizlik bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle, vergi dairesi müdürlüğünün temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının 1997/Ağustos dönemine ilişkin işlemin kısmen iptaline ilişkin hüküm fıkrasının bozulması; vergi dairesi müdürlüğünün fazlaya ilişkin istemi ile davacının temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Münevver Demir'in Düşüncesi: Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle, tarafların temyiz istemlerinin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Temyiz başvuruları; faaliyetini 21.8.1997 tarihinde terk ettiği halde, iptalini sağlamadığı fatura cildinden bir kısmını kullandığından bahisle ve defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle indirimlerinden hareketle, davacı adına, inceleme raporuna dayanılarak, re'sen salınan katma değer vergisine ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, tarh ve ceza kesme işlemlerinin kısmen iptali, kısmen de davanın reddi yolundaki mahkeme kararının bozulması istemlerine ilişkindir.

Davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararının, davanın kısmen reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz istemine gelince:

Dosyanın incelenmesinden; tabldot yemek üretimi işini 21.8.1997 tarihinde terk eden davacının, iptal edilmek üzere ibraz etmediği 135801 ila 135850 sıra numaralı fatura cildinden, 135801 sıra numaralı olanı, 20.8.1997 tarihinde; 135805-135806-135809 sıra numaralı olanları ise, 31.8.1997 tarihinde kullanmış olduğunun tespiti üzerine, sıra numaralarına nazaran, dokuz adedinin 20-31.8.1997 tarihleri arasında, on adedinin ise, 1-15.9.1997 tarihleri arasında kullandığının kabulü suretiyle, kullanıldığı tespit edilen dört faturada yazılı tutarların toplamının bu faturalar sayısına bölünmesiyle bulunan ortalama satış tutarının esas alınmasıyla yapılan hesaplama sonucu saptanan matrahın beyan edilen tutara ilavesi ve 1997 yılına ait defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi sebebiyle, 1997/Haziran ve Temmuz dönemlerindeki indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle işlem tesis edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 231'inci maddesinin 1'inci bendinde, faturaların sıra numarası dahilinde teselsül ettirileceği belirtilmiş; 3'üncü maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin, bunu iddia eden tarafa ait olduğu hükümlerine yer verilmiş; 134'üncü ve devamı maddelerinde de, vergi incelemesinin amacının, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu belirtilmiştir.

Olayda; davacının iptal ettirmediği fatura cildinde yer alan 135801, 135805, 135806, 135809 sıra numaralı faturaların kullanıldığı tespit edildiğine göre, fatura cildinde birbirini izleyen numaraları taşıyan fatura yapraklarından en son kullanılan 135809 sıra numaralardan öncekilerin tamamının, aksi ispatlanamadıkça, kullanıldığının kabulü, yukarıda aksinin ispatının iddia edene ait olduğu açıklanan normal ve mutad durumdur. Davada ise, söz konusu faturaların kullanılmadığına ilişkin herhangi bir kanıt mevcut değildir. Durumun özelliğine göre, matrahın hesaplanmasında, kullanılan faturaların içerdiği tutarların ortalamasının alınmasında da, isabetsizlik bulunmamaktadır.

Buna göre; dava hakkında, faaliyetin terkinden sonra ibraz ve iptal edilmeyen faturalardan 135801 ila 135809 sıra numaralı olanların kullanıldığının ve bu suretle kasıtlı olarak vergi zıyaına sebebiyet verildiğinin kabulü ile karar verilmesi gerekeceğinden; temyize konu kararın sözü edilen faturalar arasında kalan, faturaların kullanıldığına dair tespit olmadığı yolunda kurulan hüküm fıkrasında isabet bulunmamaktadır.

Öte yandan; Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, gerekçesi istemin özeti kısmında açıklanmış bulunan mahkeme kararının dayandığı hukuksal nedenler karşısında, söz konusu kararın, 1997/Eylül dönemi için vergi salınmasına ve ceza kesilmesine dair işlemlerin iptaline ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını
sağlayacak nitelikte görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz isteminin kısmen kabulüne ve mahkeme kararının, 1997/Ağustos dönemine dair vergi tarh edilmesi ile kaçakçılık cezası kesilmesi işleminin kısmen iptaline ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de dikkate alınacağından, bu hususta hüküm tesisine gerek bulunmadığına; Vergi Dairesi Müdürlüğünün fazlaya ilişkin isteminin ve davacının temyiz isteminin reddine, kararın bu hususlarla ilgili hüküm fıkralarının onanmasına; hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 7.2 oranında ve 20.600.000.- (Yirmimilyonaltıyüzbin) liradan az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Mahkemece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına, 5.4.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

BŞ/ÖEK
 
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı