Dairesi
DAVACILAR İLE ARALARINDA HUSUMET BULUNMAYAN, BİRBİRİNİ TANIMAYAN, VERGİYİ DOĞURAN OLAYLA İLGİSİ TABİİ VE AÇIK OLAN BİRDEN FAZLA KİŞİNİN, AYRI ZAMANLARDA VERMİŞ OLDUKLARI İFADELERİN, VERGİYİ DOĞURAN OLAYIN GERÇEK MAHİYETİNİN İSPATLANMASINDA KANIT OLARAK KULLANILABİLECEĞİ HK.
Karar No
697
Esas No
821
Karar Tarihi
17-03-2004
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
2004
697
2001
821
17/03/2004
 
KARAR METNİ

DAVACILAR İLE ARALARINDA HUSUMET BULUNMAYAN, BİRBİRİNİ TANIMAYAN, VERGİYİ DOĞURAN OLAYLA İLGİSİ TABİİ VE AÇIK OLAN BİRDEN FAZLA KİŞİNİN, AYRI ZAMANLARDA VERMİŞ OLDUKLARI İFADELERİN, VERGİYİ DOĞURAN OLAYIN GERÇEK MAHİYETİNİN İSPATLANMASINDA KANIT OLARAK KULLANILABİLECEĞİ HK.

Temyiz İsteminde Bulunan : Muhammet Karagüzel Vergi Dairesi Müdürlüğü

Karşı Taraf : ...

İstemin Özeti : Mobilya alım-satımı ile iştigal eden davacıların, bazı emtia satışları için düşük bedelli fatura düzenlemek suretiyle, bir kısım hasılatını kayıt dışı bıraktığından bahisle, inceleme raporuna dayanılarak, 1998/Haziran, Temmuz, Ağustos, Ekim ve Kasım dönemleri için, re'sen salınan katma değer vergileri ile kesilen kaçakçılık cezalarına ilişkin işlemleri; olayda, bir müşterinin, aldığı mobilyalar karşılığında kendisine fatura verilmediği yolundaki ihbarı üzerine, ifadesine başvurulabilen müşterilerden edinilen bilgilerin, davacıların düzenlediği faturalarla karşılaştırılması sonucu, eksik fatura düzenlendiğinden bahisle dava konusu tarh ve ceza kesme işlemleri tesis edilmişse de; söz konusu emtiaların maliyetleri, satış tarihleri itibarıyla emsal satış bedelleri, karlılık oranları araştırılmaksızın, sadece alıcı ifadelerinin maddi delil olarak kabulü suretiyle yapılan tarhiyatta ve kesilen cezada yasal isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden Ankara Yedinci Vergi Mahkemesinin 29.9.2000 gün ve E:2000/198; K:2000/541 sayılı kararının; inceleme raporuna dayanılarak yapılan işlemin yasal olduğu ileri
sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Ergün Gökdam'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Bilgin Arısan'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Temyiz başvurusu; ifadesine başvurulan müşterilerden edinilen bilgilerle, davacıların düzenledikleri faturaların karşılaştırılması sonucu, eksik fatura düzenlendiğinden bahisle, inceleme raporuyla belirlenen matrah farkı üzerinden tesis edilen tarh ve ceza kesme işlemlerini; sadece alıcı ifadelerinin maddi delil olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3'üncü maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği; vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan tanık ifadesinin, ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutat olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlemesi yer almıştır.

Dosyanın incelenmesinden, mobilya alım-satımı ile uğraşan davacıların, sattıkları emtia karşılığında fatura
düzenlemedikleri yolundaki ihbar üzerine, 1998 yılında mobilya satışı yapılan müşterilerden Ankara'da bulunan yirmiyedisine bilgi isteme yazısı gönderildiği; ifadesine başvurulabilen onüç müşteriden edinilen bilgilerin, davacıların bu müşterilere düzenledikleri faturalarda yer alan bilgilerle karşılaştırılması sonucu, 10 adet müşteriye düşük bedelli fatura düzenlendiğinin tespit edildiği; alıcı ifadeleri ile faturalar arasındaki fark, kayıt dışı hasılat olarak kabul edilerek, dava konusu tarh ve ceza kesme işlemlerinin tesis edildiği anlaşılmış olup; davacılar ile aralarında husumet bulunmayan birbirini tanımayan, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık olan birden fazla kişinin, ayrı zamanlarda vermiş oldukları ifadeler, vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin ispatlanmasında kanıt olarak kullanılabileceğinden, bu ifadelerden hareketle belirlenen matrah farkları üzerinden tesis edilen tarh ve ceza kesme işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Bu bakımdan, alıcı ifadelerinin maddi delil olamayacağı gerekçesine dayalı temyize konu Mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine, Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 17.3.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

YÖ/ŞGK
 
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı