Dairesi
FAALİYETİN SONA ERDİRİLMESİ NEDENİYLE İZLEYEN AYA DEVRİ
Karar No
68
Esas No
296
Karar Tarihi
30-04-1993
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
1993
68
1992
296
30/04/1993
 
KARAR METNİ

FAALİYETİN SONA ERDİRİLMESİ NEDENİYLE İZLEYEN AYA DEVRİ YA DA İNDİRİ-
MİNE OLANAK KALMAYAN KATMA DEĞER VERGİSİNİN İADE EDİLEMEYECEĞİ HK.

Adi ortaklığa ihale edilen işin, 31.12.1985 tarihinde sona ermesi nede
niyle ortaklığın da sona erdiğini, bu ortaklıkça yapılan iş nedeniyle
Vergi Dairesi Müdürlüğüne verilen Kasım 1985 ayı beyannamesinde 444.
500 lira ve Aralık 1985 ayı beyannamesinde ise 110.600 lira Katma De-
ğer Vergisi indirimi beyan edildiği, faaliyetlin sona ermesi nedeniyle
indirilme olanağı kalmayan toplam 555.100 lira verginin kendilerine
ret ve iadesi istenerek, 14.7.1986 tarihinde Vergi Dairesi Müdürlüğüne
başvurulmuş, bu başvuruya yanıt alanımadığı için kurulmuş varsayılan
olumsuz işlem Vergi Mahkemesinde dava konusu yapılmıştır.

Vergi Mahkemesi davayı kabul ederek işlemi iptal etmiştir.

Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci
Dairesi 1991/3188 sayılı Kararıyla; 3065 sayılı Kanunun 29.maddesinin
(2) işaretli fıkrasında sadece 28.madde uyarınca Bakanlar lKurulu tara
fından vergi nisbeti indirilen temel gıda maddeleri ile ilgili olarak
indirilemeyen verginin iadesine olanak tanındığı, Kanunun 32.maddesin-
de ise vergiden müstesna işlemlerle ilgili olarak indirilemeyen vergi-
nin iadesinin öngörüldüğü, inşaat işiyle uğraşan ortaklığın işi bırak-
ması nedeniyle indirim konusu yapamadığı verginin iadesi veya mahsubu-
nun bu hükümler nedeniyle mümkün olmadığı, gerekçesiyle Vergi Mahkeme-
si Kararını bozmuştur.

Bozma Kararına uymayan İzmir 2.Vergi Mahkemesi, 1992/650 sayılı Kara-
rında; şelale tipi genel muamele vergilerinde mükerrer vergilemenin
önemli bir sakınca oluşturduğu, bu sistemde verginin, mal veya hizme-
tin önceki değerine verginin eklenmesi suretiyle alındığı, Katma Değer
Vergisi uygulamasındaki vergi indiriminin de bu mükerrerliği önlemek
amacıyla öngörüldüğü, böylece vergi yükünün, o mal veya hizmetin nihai
tüketiciye intikal etttirildiği bedel ile vergi nisbetinin çarpımından
ibaret kaldığı, indirim müessesesi yoluyla yükümlülerin borçlandıkları
veya ödedikleri vergiyi müşterilerinden aldıkları ya da alacakları ver
giden mahsup ederek ödemekte oldukları, Kanunun 29.maddesinin (2) işa-
retli fıkrasındaki, 28.madde gereğince Bakanlar Kurulunca nisbeti indi
rilen mal ve hizmetlere ait vergiler dışındaki vergilerin ancak indi-
rim konusu yapılması, bu vergilerin iade edilmemesi yolunda yer alan
düzenlemenin, işine devam eden mükelleflerin iş yükünü artırmamak ama-
cına dönük olduğu, davacının ise işini 31.12.1985 tarihinde terk etme-
si nedeniyle indiremediği vergilerin indirim konusu yapılabileceği bir
vergilendirme döneminin bulunmadığı, Katma Değer Vergisinin açıklanan
esprisi içinde fazla ödendiği sabit olan verginin iade edilmemesinin,
mükerrer vergileme olacağı ve vergiyi servet vergisine dönüştüreceği,
Anayasanın 73.maddesinin (3) işaretli fıkrasına aykırı düşeceği, gerek
çesiyle ilk kararında ısrar etmiştir.

Israr Kararının Vergi Dairesi Müdürlüğü, temyiz etmektedir.
Katma Değer Vergisi Kanunununun 29.maddesinde, mükelleflerin yaptıkla-
rı vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisinden,
kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzen
lenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisini
indirebilecekleri, bir vergilendirme döneminde indirilebilecek vergi
toplamının, hesaplanacak vergi toplamından fazla olması halinde arada-
ki farkın, sonraki dönemlere devrolunması öngörülerek, nisbeti indiri-
len temel gıda maddeleriyle ilgili olan dışında bu farkın iade edileme
yeceği kurala bağlanmıştır. Kanun, Katma Değer Vergisinde iadeyi, 32.
maddesinde düzenlemiş ve vergiden müstesna işlemlere özgülemiştir.

Kanunda açıkca anılan durumlar dışında iade değil, indirim yöntemi be-
nimsenerek, sistem buna göre oluşturulduğundan, 29 ve 32.maddelerin
kapsamadığı durumlarda verginin iade edilmesine olanak bulunmadığı gi-
bi faaliyetin bırakılması da yasa yapıcı tarafından iade yönteminin ka
bulü için yeterli bir neden olarak kabul edilmemiştir.

Bu nedenle, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.

KARŞI OY:

Katma Değer Vergisinin diğer muamele vergilerinden ayıran özelliği, in
dirim mekanizmasına yer vermiş olmasıdır. Amaç, mal ve hizmetler her
el değiştirmesinde, o safhada yaratılan katma değerin vergilendirilme-
sidir. Bu amacı sağlamanın yolu ise, bir önceki safhada meydana gelen
artı değere ait olup da ödenmiş bulunan vergi miktarının indirilmesine
imkan sağlamaktan ibarettir. Açıklanan amaç ve verginin kendine özgü
bu yapısı, lem yasa maddeleri arasındaki ilişkinin böylece kurulmuş
olmasından, hem de yasa daha meclise sevk edilirken yapılan gerekçele-
rinde pek açıklıkla yer alan anlatımlardan anlaşılmaktadır. Hatta o
kadar ki, gerekçelerde; vergi ile nihai aşamada milli gelirin tüketime
ayrılan kısmının vergilendirilmesinin hedeflendiği belirtilmiştir. Bu-
nunla da yetinilmemiş "Teoriye göre bu uygulamada net milli hasıla ile
vergi matrahı, makro düzeyde eşittir" denmiştir. Böyle bir eşitlikten
söz edilebilmesi için sadece belli bir safhadaki artı değerin vergilen
dirilmesi lazımdır. Sadece belli bir safhadaki artı değerin vergilendi
rilebilmesi için ise bir önceki safhaya ait artı değere isabet eden
verginin indirilebilmesi gerekir. Karşımızda şelale tipi bir vergi yok
tur. Fiilen ödendiği halde indirim yapamazsınız dersek, alınan vergi-
nin adı artık Katma Değer Vergisi olmaktan çıkar. Vergi Mahkemesi ka-
rarı, 3065 sayılı yasanın esprisine de, bütünlüğüne de uygundur.

Açıklanan nedenlerle bozma kararına karşıyız.


(DAN-DER; SAYI:88)
BŞ/SE





 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı