Dairesi
DAVACININ UYUŞMAZLIK DÖNEMİNDE FAALİYETTE BULUNDUĞU İSTANBUL İLİNDE DÜZENLENEN İNCELEME RAPORUNA İLİŞKİN VERGİ VE CEZA İHBARNAMESİNİN, HALEN İKAMETGAHININ BULUNDUĞU ÇORLU VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜNCE DÜZENLENİP DAVACIYA TEBLİĞ EDİLMESİNDE YASAYA AYKIRILIK GÖRÜLMEDİĞİ HK.
Karar No
609
Esas No
3995
Karar Tarihi
29-03-2004
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
DÖRDÜNCÜ DAİRE
2004
609
2002
3995
29/03/2004
 
KARAR METNİ

DAVACININ UYUŞMAZLIK DÖNEMİNDE FAALİYETTE BULUNDUĞU İSTANBUL İLİNDE DÜZENLENEN İNCELEME RAPORUNA İLİŞKİN VERGİ VE CEZA İHBARNAMESİNİN, HALEN İKAMETGAHININ BULUNDUĞU ÇORLU VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜNCE DÜZENLENİP DAVACIYA TEBLİĞ EDİLMESİNDE YASAYA AYKIRILIK GÖRÜLMEDİĞİ HK.

Temyiz Eden : Çorlu Vergi Dairesi Müdürlüğü

Karşı Taraf : ...

İstemin Özeti : 1999 yılında ticari taksi plakası satışından elde ettiği değer artışı kazancını beyan etmediği ileri sürülen davacı adına düzenlenen rapor uyarınca re'sen gelir vergisi salınmış, fon payı hesaplanıp, vergi ziyaı cezası kesilmiştir. Tekirdağ Vergi Mahkemesinin 22.7.2002 günlü ve E:2002/138, K:2002/286 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında, vergi dairesinin mükellefi tespit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden daire olduğu, 2 nci fıkrasında da, mükelleflerin vergi uygulaması bakımından hangi vergi dairesine bağlı olduklarının vergi kanunları ile belirleneceği, ancak Maliye Bakanlığının gerekli gördüğü hallerde mükelleflerin işyeri ve ikametgah adresleri ile il ve ilçelerin idari sınırlarına bağlı kalmaksızın vergi daireleri ve bölge bilgi işlem merkezleri kurmaya, vergi dairelerine bağlı şubeler açmaya ve vergi dairelerinin yetki alanı ile vergi türleri, meslek ve iş grupları itibarıyla mükelleflerin bağlı olacakları vergi dairelerini belirlemeye yetkili olduğu hükümlerine yer verildiği, dosyasının incelenmesinden, davacının 1999 yılında ticari taksi işletmeciliği faaliyeti nedeniyle İstanbul Tuna Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi olduğu, bu hususun davacı hakkında düzenlenen 26.11.2001 tarihli vergi inceleme raporunda da belirtildiği, ilgili dönem beyannamesinin de anılan vergi dairesine verildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, davacı hakkındaki cezalı tarhiyatın İstanbul ilindeki ticari taksi işletmeciliği faaliyetinden dolayı bağlı olduğu vergi dairesince yapılması gerekirken, davacının ilgili dönemde ticari kazanç açısından mükellefiyet kaydı bulunmayan ve vergilendirme yetkisi olmayan Çorlu Vergi Dairesi Müdürlüğünce yapılmasında yasaya uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle vergi, fon payı ve cezanın kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı İdare, davacının aynı dönem için gayrımenkul sermaye iradı yönünden kendilerine de gelir vergisi beyannamesi verdiğini, kararın yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Tetkik Hakimi Mehmet Sönmez'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı İbrahim Erdoğdu'nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 106 ncı maddesinde, gelir vergisinin, mükellefin ikametgahının bulunduğu mahal vergi dairesince tarh edileceği ifade edilmiş, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 4 üncü maddesinde, vergi dairesinin mükellefi tespit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden daire olduğu, mükelleflerin vergi uygulaması bakımından hangi vergi dairesine bağlı olduklarının vergi kanunları ile belirleneceği hükmüne yer verilmiş, 20 nci maddesinde ise, vergi tarhının, vergi alacağının kanunlarından gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağın miktar itibarıyla tespit eden idari muamele olduğu açıklanmış, 21 inci maddesinde de tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesi olarak tanımlanmıştır.

Uyuşmazlık konusu olayda, 1999 yılında yapılan ticari taksi plakası satışına ilişkin tarhiyatın ticari taksi işletmeciliği nedeniyle bağlı olunan ve bu işle ilgili beyannamenin verildiği İstanbul Tuna Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından yapılabileceği, Çorlu Vergi Dairesi Müdürlüğünün vergi tarhına yetkili olmadığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiş ise de, İstanbul'daki ticari taksi işletmeciliği işini 31.12.1999 tarihinde terk ederek, 2000 yılından itibaren Çorlu Vergi Dairesinin mükellefi olduğu belirtilen davacının, ticari taksi plakası satışına ilişkin 1999 yılı işlemleri, İstanbul Defterdarlığı Vergi Denetmeleri Bürosu Başkanlığı tarafından incelenerek İstanbul'da inceleme raporu düzenlenmiş olup, dolayısıyla vergilendirmeye ilişkin işlemler esasen İstanbul'da yürütülmüş, uyuşmazlık yılında yükümlüce gayrimenkul sermaye iradının da beyan edildiği halen ikametgahının bulunduğu Çorlu Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından vergi ve ceza ihbarnamesi düzenlenerek davacıya tebliğ edilmiştir. İdarenin bir bütün olduğu ilkesi de dikkate alındığında, sözkonusu inceleme raporuna dayanılarak, davacının ikametgahının bulunduğu yerdeki Çorlu Vergi Dairesi Müdürlüğünce tarh ve tebliğ işlemlerinin yapılmasında yukarıda metni yazılı Vergi Usul Kanununu ve Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine aykırılık görülmemiştir.

Bu durumda, uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, tarhiyatın tarha yetkili olmayan vergi dairesince yapıldığı gerekçesiyle kaldırılmasında yasaya uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Tekirdağ Vergi Mahkemesi 22.7.2002 günlü ve E:2002/138, K:2002/286 sayılı kararının, uyuşmazlığın esası incelenerek yeniden karar verilmek üzere bozulmasına 29.3.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YÖ/ÖEK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı