Dairesi
İHRAÇ EDİLEN MAL BEDELİ DÖVİZLERİ YURDA GETİRMEYEN DAVACI ŞİRKETİN,
Karar No
6073
Esas No
5331
Karar Tarihi
06-12-1994
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1994
6073
1993
5331
06/12/1994
 
KARAR METNİ

İHRAÇ EDİLEN MAL BEDELİ DÖVİZLERİ YURDA GETİRMEYEN DAVACI ŞİRKETİN,
KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN, İHRACAAT İSTİSNASINDAN YARARLANAMAYACA-
ĞI, BU NEDENLE, TECİL EDİLEN KATMA DEĞER VERGİSİNİN TERKİN EDİLMEMESİN
DE VE TAHSİLİ AMACIYLA ÖDEME EMRİ TANZİM VE TEBLİĞİNDEN İSABETSİZLİK
BULUNMADIĞI HK.

Yükümlü şirket tarafından ihracat kaydıyla teslim ve ihraç edilen mal-
lara ilişkin dövizin yurda getirilmediğinin tespiti üzerine, tecil edi
len katma değer vergisinin tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen
ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 11.maddesinin 3297 sayılı Kanunla değişik 2.bendin-
den bahisle, söz konusu bentte yer alan yetkiye dayanılarak yayımlanan
28 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin A bölümünde, ihracat
çılara ihraç kaydıyla ve tecil-terkin uygulaması kapsamında mal teslim
eden mükelleflerin iade taleplerinde, döviz alım belgesinin aslı veya
onaylı örneği yerine, ihracatçı tarafından düzenlenerek ihraç kaydıyla
mal teslim eden mükelleflere verilen bir belgenin kullanılacağı, bu
belgeye, döviz alım belgesinin veya ilgili banka tarafından onaylanmış
fotokopisinin noterce onaylanmış örneğinin ekleneceği, döviz alım bel-
gelerinde veya bu belge aslından çıkartılan onaylı örneklerde yer alan
tutarın, ihraç edilen mal veya hizmet bedeli kadar olmasının esas oldu
ğu, ancak, bu belgelerde, ihraç edilen mal veya hizmet bedelinin % 80'
inin gösterilmesi halinde, ihraç edilen mal bedelinin tamamının yurda
getirildiğinin kambiyo mevzuatına paralel olarak kabul edileceği ve bu
na göre gerekli iade işleminin, diğer şartlar da mevcut olmak kaydıyla
yapılacağı, söz konusu belgelerde, ihraç edilen mal veya hizmet bedeli
nin % 80'indn daha az bir miktarın gösterilmesi halinde ise iade işle-
minin, bu miktara isabet eden kısımla sınırlı olarak yapılacağı husus-
larının belirtildiği, olayda, davacı tarafından, ihraç bedelinin % 80'
inin yurda getirildiği iddia edildiğinden, bu iddiayı tevsik edici dö-
viz alım bordrolarının, ara kararıyla istenmesine rağmen, verilen süre
içinde ibraz edilmediği, esasen, davacı tarafından da, ihraç bedeli-
nin, alıcı firmanın ödeme güçlüğü içinde bulunması nedeniyle yurda ge-
tirilmediğinin kabul edildiği, bu nedenle, tecil edilen katma değer
vergisinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin yerinde olduğu ge
rekçesiyle reddeden İstanbul 3.Vergi Mahkemesinin 29.6.1993 günlü,
1993/1306 sayılı kararının; Katma Değer Vergisi Kanununun 11.maddesin-
de, ihracat istisnasından yararlanmak için malın ihraç edilmesi şartı-
nın bulunduğu, mal bedelinin yurda getirilip getirilmediği hususunun
kambiyo rejimini ilgilendirdiği, öte yandan, mal bedelinin, mücbir se-
bep yüzünden yurda getirilmediği, 38 seri nolu Katma Değer Vergisi Teb
liğinin (J) fıkrasının son paragrafında yer alan hükmün mefhum-u muha-
lifinden, Hazine ve Dış Ticaret müsteşarlığınca, ihracat bedeli döviz-
leri yurda getirme mecburiyeti kaldırılan mükelleflerin tecil edilen
katma değer vergilerinin tahsil edilmemesi ve ceza uygulanmaması gerek
tiğinin anlaşıldığı, olayda da, ihracat bedeli dövizin yurda getirilme
mecburiyetinin anılan müsteşarlıkça kaldırıldığı, diğer taraftan, ih-
racat istisnasından yararlanabilmek için, ihracat bedeli dövizin yurda
getirilmesi şartının kanunda bulunmamamasına rağmen tebliğle getirildi
ği, Bakanlığın, kanunda belirtilen şartlar dışında bir şart koyamayaca
ğı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun ihracat istisnası ile ilgili
bölümünün "Mal ve Hizmet İhracatı" başlığına taşıyan 11.maddesinin,
3297 sayılı Kanun ile eklenen (c) bendinde; ihraç edilmek şartıyla ima
latçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer
vergisinin, ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflerce tahsil
edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu ver
ginin, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı,
söz konusu malların ihracatçıya teslim tarihi takip eden ay başından
itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen verginin ter
kin olunacağı hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki 1567 sayılı Ka-
nunun 1 ve 3.maddelerine ve bu kanuna dayanılarak çıkarılıp, 11.8.1989
günlü, 20249 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 32 sayılı Karar ve
89/32-1 sayılı Tebliğ hükümlerine göre, ihracatçılar tarafından ihraç
edilen mallara ilişkin bedellerin döviz olarak yurda getirilmesi ve
bir bankaya satılması zorunludur.

Yukarıda değinilen kanun hükümleri, karar ve tebliğde yer alan açıkla-
maların birlikte değerlendirilmesinden, katma değer vergisi yönünden
ihracat istisnasından yararlanabilmek için, malın ihraç edilmesi ile
birlikte, mal bedeli dövizin mutlak suretle yurda getirilmesi gerekti-
ği sonucuna ulaşalmaktadır. Zira, ihracat istisnasının nihai amacı, ül
keye döviz kazandırılmasıdır. Söz konusu amacın gerçekleşmediği haller
de, ihracatın tamamlandığından söz etme olanağı bulunmamaktadır.
Davacının, döviz bedellerinin mücbir sebep yüzünden yurda getirilmedi-
ği, dövizin yurda getirilme zorunluluğunun bu nedenle Hazine ve Dış Ti
caret Müsteşarlığınca kaldırıldığı, dolayısıyla, 38 seri nolu Katma De
ğer Vergisi Tebliğinin (J) bölümünün son paragrafında yer alan "yine
ihracat bedeli dövizleri kambiyo mevzuatı uyarınca süresine yurda geti
remeyen ve Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığınca söz konusu dövizleri
yurda getirme mecburiyetleri kaldırılmayan mükellefler daha önce iade
ve mahsup suretiyle ödenmiş bulunan vergiler, bu mükelleflerden 213
Sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca cezalı olarak geri alına-
caktır" ibaresinin mefhumu muhalifinden hereketle, tecil olunan katma
değer vergisinin kendilerinden tahsil edilemeyeceği iddiasına gelince;
dövizin yurda getirilme zorunluluğunun kaldırılması, kambiyo rejimi
ile ilgili bir husus olup, bu durum, katma değer vergisi uygulaması ba
kımından, ihracatın gerçekleşmediği, dolayısıyla, Katma Değer Vergisi
Kanununda yer alan ihracatın gerçekleşmediği, dolayısıyla, Katma De-
ğer Vergisi Kanununda yer alan ihracat istisnasından yararlanılamayaca
ğı sonucunu değiştirecek nitelikte görülmemiştir.

Kaldı ki, dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, ihraç edilen
malın kabul edilmeyeceğinin ithalatçı fırma tarafından malın ihracın-
dan önce bildirilmesine ve bu hususta defalarca yazışma yapılmasına
rağmen, ihraca konu malın davacı firma tarafından yurt dışı edildiği,
ithalatçı firmanın anılan malları teslim almaması üzerine de, müzayede
ile satılarak bedelin taşıyıcı firma alacağına mahsup edildiği, dolayı
sıyla, mal bedelinin yurda getirilememesine davacı şirket tarafından
sebebiyet verildiği anlaşıldığından, davacının mücbir sebep iddiası da
kabul edilebilir nitelikte görülmemiştir.

Bu itibarla, ihracat bedeli dövizi yurda getirmeyen davacı şirketin,
ihracat istisnasından yararlandırılmaması suretiyle, tecil edilen kat-
ma değer vergisinin tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde ve bu
ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki mahkeme
kararında isabetsizlik görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, mahkeme kararının onan
masına karar verildi.

AZLIK OYU:

1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanuna dayanıla-
rak çıkarılan ve 11.8.1989 günlü, 20249 sayılı Resmi Gazetede yayımla-
nan 32 sayılı kararın 2.maddesinin (a) bendinde, Bakanlık'ın Hazine ve
Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bağlı bulunduğu bakanlığı ifade ettiği,
aynı kararın "Yetki" başlıklı 20.maddesinde de, Bakanlığın, kararda ön
görülen haller dışında kalan özel durumları inceleyip sonuçlandırmaya,
haklı ve mücbir sebeplerin varlığı halinde döviz getirme sürelerini
uzatmaya ve döviz getirme zorunluluğunu kısmen veya tamamen kaldırmaya
yetkili olduğu belirtilmiştir.

Yukarıda açıklanan yetkiye dayanılarak Başbakanlık Hazine ve Dış Tica-
ret Müsteşarlığı tarafından hazırlanarak 13.8.19989 gün ve 20251 sayı-
lı Resmi Gazetede yayımlanan 89-32/1 sayılı Tebliğin 26.maddesinde, ih
racat bedelinin süresinde yurda getirilmesine engel olan mücbir sebep-
ler arasında, ihtilaf nedeniyle yurt dışında dava açılması hali de yer
almış, aynı kararın "Terkin" başlıklı 27.maddesinin son fıkrasında da,
bu maddede belirtilen durumlar dışında kalan terkin taleplerinin, Hazi
ne ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nca incelenerek sonuçlandırılacağı be-
lirtilmiştir.

Öte yandan, 38 seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin "İhracat
Teslimleri ile İhraç Kaydıyla Yapılan Teslimlerden Doğan İade ve Mah-
sup, Tecil-Terkin İşlemlerinde Döviz Alım Belgesinin İbrazı" başlıklı
(J) bölümünde, ihracat teslimleri ve ihraç kaydıyla doğan katma değer
vergisi iade ve mahsup taleplerinin yerine getirilebilmesi için ibrazı
gereken belgeler sayıldıktan sonra, ihracat bedeli dövizlerin süresin-
den sonra yurda getirilmesinde veya diğer hallerde yapılacak işlemler
belirtilmiş, sondan bir önceki paragrafta ise, ihracat bedeli dövizle-
ri, kambiyo mevzuatı uyarınca süresinde yurda getiremeyen ve Hazine ve
Dış Ticaret Müsteşarlığınca, söz konusu dövizleri yurda getirme mecbu-
riyetleri kaldırılmayan mükelleflere daha önce iade ve mahsup suretiy-
le ödenmiş bulunan vergilerin, bu mükelleflerden, 213 sayılı Vergi
Usul Kanunu hükümleri uyarınca cezalı olarak geri alınacağı açıklanmış
tır.

Yukarıda belirtilen tebliğe göre, yalnızca, ihracat bedeli dövizlerin
yurda getirilmemesi ve dövizi yurda getirme mecburiyetinin Hazine ve
Dış Ticaret Müsteşarlığınca kaldırılmaması halinde iade ve mahsup sure
tiyle ödenmiş bulunan vergiler 213 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ce-
zalı olarak geri alınacak, aksi takdirde, yani, döviz getirme mecburi-
yetinin kaldırıldığı, hallerde ise, iade ve mahsup suretiyle ödenen
vergilerin istenmesi mümkün olmayacaktır.

Olayda, imalatçı olan yükümlünün ihracatçı firmaya teslim ettiği malın
(kütük demir) ihraç edildiği ihtilafsızdır.

İhraç olunan malin yurt dışındaki alıcı firma tarafından teslim alınma
ması üzerine çıkan uyuşmazlık ve yargı merciine intikal eden dava nede
niyle döviz alım belgelerinin ibraz edilemediği; bu arada sözü edilen
malların taşıyıcı firma tarafından satılarak bedelinin alacağına mahsu
bu sebebiyle mal bedelinin yurda getirilmesi olanağının ortadan kalktı
ğı, açılan davanın yurt dışındaki yerel mahkemece reddedilmesi ve kara
rın kesinleşmesi üzerine Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığınca bu du-
rum mücbir sebep kabul edilerek, 6.8.1993 gün ve 95276 sayılı yazıyla
ve yükümlünün kabul edilen mücbir sebepten dolayı dövizi yurda getire-
mediğinden bahisle ve yukarıda açıklanan karar ve tebliğ hükümleri uya
rınca döviz getirme mecburiyeti kaldırılarak ihracat hesabının-terkin
işlemi yapılmak suretiyle-kapatıldığı anlaşılmaktadır.

İhracat işlemlerinde, ihracatçı yönünden vergi iadesi, imalatçı yönün-
den ise tecil ve terkin kuralı uygulanmaktadır. Olayda, ihracatçıya
vergi iadesi söz konusu olmadığına göre, yükümlünün, yani imalatçının,
yukarıda açıklanan mevzuat hükümlrine dayanılarak döviz getirme mecbu-
riyetinin kaldırılmasında isabetsizlik yoktur. Mahkemece bu hususlar
gözönünde bulundurulmaksazın yazılı gerekçeyle davanın reddine karar
verilmesi yerinde değildir.

Bu nedenlerle, mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara
katılmıyoruz.

ŞT/ES
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı