BEYANNAME VERİLDİKTEN SONRA, DEFTER VE BELGELERİNİ MÜCBİR SEBEP SAYILAN BİR NEDENLE ZAYİ EDEN MÜKELLEFİN, BEYANININ GERÇEK DURUMU YANSITMADIĞI DİĞER DELİLLERLE TESPİT EDİLEREK, RE'SEN TARHİYAT YOLUNA GİDİLMESİ HALİNDE, CEZA KESİLMESİNDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.
Temyiz Edenler : 1- ... Madencilik Yapı Elemanları Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Vekili : Av....-Av....-Av. ...
2-Vergi Dairesi Müdürlüğü-AKSARAY
İstemin Özeti : 1997 takvim yılına ilişkin defter ve belgelerini yanması nedeniyle ibraz edemeyen davacı kurumun banka hesapları üzerinde yapılan inceleme sonucu bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı görüşüyle re'sen salınan kurumlar vergisi, geçici vergi, fon payı ile kesilen kaçakçılık cezalarını; Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca inceleyerek, mahkemelerine ibraz edilen belgeler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 16.8.2000 tarihli bilirkişi raporu ile kurum kazancının 25.733.229.397.-lira olarak hesaplandığı, 1997 yılına devreden 3.6121.739.914.-lira yatırım indirimi tutarının düşülmesi ile 22.121.489.483.-lira hasılatın kayıt ve beyan dışı bırakıldığı sonucuna varıldığı, mahsup dönemi geçtiğinden geçici vergi aslının aranamayacağı, davacı şirkete defter ve belge isteme yazısı tebliğ edilmeden defter ve belgelerinin yandığının tespit edildiği, bu durumda şirketin defter ve belgelerini ibraz edememe hali 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 13'üncü maddesinin 2'nci bendi kapsamında mücbir sebep olarak değerlendirildiğinden, aynı Kanunun 373'üncü maddesine göre ceza kesilemeyeceği gerekçesiyle, matrah farkını azaltan, geçici vergi aslı ile kesilen kaçakçılık cezalarını kaldıran Konya Vergi Mahkemesinin 6.5.2004 gün ve E:2004/248, K:2004/446 sayılı kararının; davacı tarafından, yalnızca banka hesaplarından hareketle matrah farkı hesaplanmasının doğru sonuç vermeyeceği, ortada mucbir sebep varsa tarhiyatın da kaldırılması gerektiği, davalı idarece salınan vergi ve kesilen cezaların hukuka uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Vergi idaresi yükümlünün temyiz isteminin reddi gerektiğini savunmuş, yükümlü tarafından ise
savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : M.Oğuz Ulaş
Düşüncesi : Temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : Sefer Yıldırım
Düşüncesi : Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle taraflar temyiz istemlerinin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar ile davalı idarenin kurumlar vergisi ve fon payına yönelik ileri sürdüğü iddialar kararı kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 13'üncü maddesinin 2 numaralı bendinde vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler, mücbir sebepler arasında sayılmış, aynı Kanunun 373'üncü maddesinde bu Kanunda yazılı mücbir sebeplerden herhangi birinin vukua geldiği malum ise veya tevsik ve ispat olunursa vergi cezası kesilmeyeceği, kurala bağlanmıştır. Söz konusu kurallar mücbir sebeplerin vergi ile ilgili ödevlerin yerine getirilmesini engellemesi halinde uygulanabilecektir. Beyanname verdikten sonra, defter ve belgelerinin mücbir sebep sayılan bir nedenle zayi olduğunu beyan eden mükellefin beyanının gerçek durumu yansıtmadığı diğer delillerle tespit edilerek, re'sen tarhiyat yoluna gidilmesi halinde, vergi ziyaı nedeniyle ceza kesilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Zira bu durumda, tarhiyatın nedeni defter ve belgelerin zayi edilmesinden değil, eksik beyanda bulunulduğunun başka delillerle ortaya konulmasından kaynaklanmıştır.
Davacı kurum, işyerinde çıkan yangın sonucu defter ve belgelerinin zayi olduğunu belirterek inceleme elemanına ibraz etmemesi üzerine banka hesapları üzerinde yapılan incelemeyle ilgili yıl beyanına göre matrah farkı hesaplanmıştır. Davacı kurumun bir kısım gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığının, dolayısıyla vergi ziyaına sebebiyet verdiğinin saptanması karşısında adına ceza kesilmesi yasa gereği olup, kesilen cezaları mücbir sebep nedeniyle kaldıran vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, davalı idare temyiz isteminin kısmen kabulü ile Konya Vergi Mahkemesinin 6.5.2004 gün ve E:2004/248, K:2004/446 sayılı kararının kaçakçılık cezalarına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, tarafların diğer hüküm fıkralarına yönelik temyiz istemlerinin reddine, davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nisbi harç alınmasına, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 1.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
BŞ/ÖEK
|