GERÇEĞE AYKIRI FATURALARDA YER ALAN KATMA DEĞER VERGİSİNİN İNDİRİM KO-
NUSU YAPILAMAYACAĞI HK.
Müstahsilden yaptığı susam alımlarını gerçeğe aykırı faturalarla bel-
gelendirerek haksız katma değer vergisi indirimi uyguladığından bahis-
le, yükümlü adına 1985 yılının Kasım dönemi için kaçakçılık cezalı
katma değer vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen Adana 2.Vergi Mahkemesi
7.12.1988 gün ve 1988/39 sayılı kararıyla; yükümlü şirketin söz konusu
susamı Başkaval Dahili Ticaret Komisyon ve Mümessillik Şirketinden sa-
tın aldığı, ödemelerin de banka aracılığıyla, çekle ve nakit olarak
yapıldığı, davacı kuruma susam satan firma sahibinin sahte fatura ver-
diğini beyan etmesinin, adına yşapılacak cezalı tarhiyattan kurtulma
amacına yönelik olduğu, Vergi Usul Kanununda öngörülen şekil şartları-
na uygun bu faturalara dayalı alımların tüccardan yapıldığının kabulü
gerektiği gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci
Dairesi kararıyla; dosyada mevcut inceleme raporu, ekli tutanaklar ve
belgelerin incelenmesinden, M.Ali Başkavala'nın İzmir Ticaret Borsa-
sında kayıtlı borsa ajanı olduğu, ancak, kayıtlı bulunduğu borsaya da-
hil maddelerin doğrudan veya dolaylı olarak alım satımını yapması ya-
saklandığı halde, 1981 yılında itibaren zirai mahsul ticaretiyle uğra-
şan tüccarlara fatura vermeyi ticari faaliyet haline getirdiği, her ne
kadar mahkeme kararında, yükümlü kurumun susamı Başkaval Dahili Tica-
ret Komisyon ve Mümessillik Şirketinden aldığı hususunun, ödemeye iliş
kin belgelerle kanıtlandığı belirtilmiş ise de, M.Ali Başkavala tara-
fından inceleme elemanına verilen ifadede, yükümlü kuruma mal satışı-
nın bulunmadığı, faturaların komisyon karşılığı verildiği beyan edil-
diğine göre düzenlenen faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna va-
rıldığı gerekçesiyle, mahkeme kararını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan Adana 2.Vergi Mahkemesi 5.4.1994 gün ve
1994/414 sayılı kararıyla, inceleme raporu ve ekindeki tespitlerin 213
sayılı Yasanın 3.maddesinde öngörülen türde delil niteliği taşımadığı,
M.Ali Başkavala'nın sahte fatura verildiğini beyan etmesinin adına ya-
pılacak cezalı tarhiyattan kurtulma amacına yönelik olduğu, naylon fa-
tura karşılığı alındığı iddia edilen susamın, yıl içinde alınan toplam
mal miktarına göre çok az olduğu gerekçesiyle, davayı kabul ederek ce-
zalı katma değer vergisinin kaldırılması yolundaki ilk kararında di-
renmiştir.
Direnme kararı, vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş ve inceleme
raporundaki tespitler esas alınarak yapılan cezalı tarhiyatın yerinde
olduğu ileri sürülmüştür.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 2365 sayılı Kanunla değişik 3.madde-
sinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlem-
lerin gerçek niteliğininesas olduğu kurala bağlandığından, vergilen-
dirme ile ilgili belgelerin biçimsel kurallara uygun düzenlenmiş olma-
sı, olayın gerçek niteliğinin araştırılmasına ve sonucuna göre işlem
yapılmasına engel değildir.
Susam alımına ilişkin faturaları düzenleyenin inceleme elemanına, yü-
kümlüye gerçekte mal satmadığını, komisyon karşılığında fatura verdi-
ğini ifade etmiş olması nedeniyle söz konusu faturaların gerçek bir
emtia hareketine dayanmadığı saptanmaktadır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29.maddesinde yer alan ku-
ral; komisyon karşılığında düzenlenen faturalarda gösterilen ve öden-
mesi de söz konusu olmayan verginin, yükümlü tarafından indirim konusu
yapılmasına olanak vermeyeceğinden, tarhiyatın kaldırılması yolundaki
direnme kararı hukuka uygun görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi müdürlüğünün temyiz isteminin ka-
bulüyle, Adana 2.Vergi Mahkemesinin 5.4.1994 günlü ve 1994/225 sayılı
direnme kararının bozulmasına karar verildi.
(MT/ES)
|