|
KENDİ ADINA AÇILMIŞ BANKA KREDİSİNİN İŞTİRAKİ BULUNDUĞU ŞİRKETE KULLAN
DIRILMASINDA FİNANSMAN TEMİNİ HİZMETİNDEN SÖZ EDİLEMİYECEĞİ HK.
Yükümlü şirketin kendi adına aldığı banka kredilerini iştiraki bulundu
ğu Özerler Holding A.Ş.'ne kullandırmasının bir finansman temin hizme-
ti niteliğinde olduğundan bahisle bu hizmet için fatura düzenlenerek
katma değer vergisi hesaplanmaması nedeniyle 1986/Aralık dönemi için
inceleme raporuna dayanılarak salınan kaçakçılık cezalı katma değer
vergisini; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1, 4 ve 20.madde-
leri belirtildikten sonra, katma değer vergisinin mevzuuna giren hiz-
met ve teslim kavramının oldukça geniş tutulduğu, şirketlerin kendile-
ri adına aldıkları kredileri işbirliği yaptığı diğer şirketlere veya
ortaklarına kullandırması veyahut borç alması gibi finansman temini
hizmetlerinden sağlanan finansman gelirinin katma değer vergisinden is
tisna olacağı anlamının çıkarılamayacağı, ticari hayatta, firmalar ve
şahıslar arasındaki ilişkilerin ekonomik kurallara göre işleyeceği,
bir firmanın diğer bir firmaya kendi adına açılan banka kredisini kul-
landırması sonucunda menfaat elde etmemesinin düşünülemeyeceği gerekçe
siyle onayan Afyon Vergi Mahkemesinin 27.12.1991 gün ve 1991/198 sayı-
lı kararının; yükümlü şirketin kendi adına aldığı banka kredisini baş-
ka bir şirkete kullandırmasının katma değer vergisinin konu ve kapsamı
na girmediği iddia edilen matrah farkının da kendi defter ve belgele-
rinden tespit edilmesi karşısında olaya kaçakçılık cezası uygulanamaya
cağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1.maddesinde "ticari, sınai,
zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim
ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu belirtilmiştir. Aynı
Kanunun hizmeti tarif eden 4.maddesinde ise; "hizmet, teslim ve teslim
sayılan haller ile ithalatı dışında kalan işlemlerdir. Bu işlemler bir
şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizle-
mek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi
yahmamayı taahüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebilir" denilmiş olup,
5.maddesinde ise hizmet sayılan haller; "vergiye tabi bir hizmetten iş
letme sahibinin işletme personeline veya diğer şahısların karşılıksız
yararlandırılması" olarak gösterilmiştir.
Aynı Yasanın 20.maddesinde "teslim ve hizmet işlemlerinde matrah, bu
işlemlerin karşılığını teşkil eden bedeldir, berdel deyimi malı teslim
alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket eden-
lerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun veya bun-
larca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile
temsil edilebilen menfaat hizmet ve değerler toplamını ifade eder" de-
nilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin kendi adına açılmış bulunan
banka kredisini, iştiraki bulunduğu şirkete kullandırdığı, borç alıp
verme işlemlerinin cari hesapta izlendiği, söz konusu hesabın borç kıs
mına verilen çek, senet ve paraların alacak kısmına ise, alınan çek se
net ve paraların kaydedildiği, bu şekilde yapılan işlemler sonucunda
cari hesabın yükümlü şirket lehine herhangi bir bakiye vermediği anla-
şılmaktadır.
Bu durumda olayda; yasanın öngördüğü anlamda bir hizmet ve bu hizmet
karşılığı yükümlü şirket adına bir menfaat bulunmaması, bu işlemler ne
ticesinde bir katma değer doğmaması ve idare tarafından da aksine bir
iddia ileri sürülmemesi karşısında, mahkemece yükümlü şirketin kendi
adına aldığı kredirin Özerler Holding A.Ş.'ne kullandırılmasının bir
finansman temini hizmeti niteliğinde olduğu gerekçesiyle tarhiyatın
onanmasında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bo-
zulmasına karar verildi.
ŞT/ES
|