Dairesi
193/48-9 A GÖRE GÖTÜRÜ USULE İLİŞKİN ÖZEL KOŞULUN İHLAL EDİLDİĞİNDEN
Karar No
4282
Esas No
2688
Karar Tarihi
31-12-1995
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1995
4282
1993
2688
31/12/1995
 
KARAR METNİ

193/48-9 A GÖRE GÖTÜRÜ USULE İLİŞKİN ÖZEL KOŞULUN İHLAL EDİLDİĞİNDEN
BAHİSLE GERÇEK USULDE MÜKELLEFİYET TESİS EDİLEBİLMESİ İÇİN BİRDEN FAZ-
LA MOTORLU ARACIN SAHİBİ VEYA İŞLETİCİSİ SIFATIYLA İŞLETİLDİĞİNİN VE
BİR TAKVİM YILI İÇİNDE O YIL İÇİN BELİRLENMİŞ OLAN MİKTARIN ÜZERİNDE
HASILAT ELDE EDİLDİĞİNİN SOMUT OLARAK SAPTANMASI GEREKTİĞİ HK.

1988 yılının Ocak ile Aralık dönemlerine ilişkin katma değer vergisi
beyannamelerinin verilmediğinden bahisle resen salınan kaçakçılık ce-
zalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davada; 193 sayı-
lı Gelir Vergisi Kanununun 46., 48 ve 50.maddeleri ile 213 sayılı Ver-
gi Usul Kanununun 30.maddesi 1.fıkrasından ve 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 40 ve 41.maddelerinden sahisle, uyuşmazlık konusu
ihbarnamelerin 16.7.1990 tarihinde vefat eden Rıdvan Usluer adına dü-
zenlenmiş olmasının usule aykırı olmadığı, zira davanın mirasçıları
tarafından süresinde açıldığı, ayrıca 1988 yılına ilişkin uyuşmazlıkta
zaman aşımı bulunmadığı, olayda uyuşmazlık döneminden önce ölen şahsın
üzerinde uzun yıllar trafiğe tescilli birden fazla taşıt kayıtlı oldu-
ğunun, taşıtların her ikisinin de ticari maksatla kullanıldığının dos-
yadaki belgelerle sabit olduğu, bu nedenle yukarıda sözü edilen 193
sayılı Kanunun 48.maddesindeki, götürülük özel şartlarının 1983 yılın-
dan itibaren ihlal edildğinin, araçlardan birinin 9.10.1983 tarihinde
satıldığı iddia edilmekte ise de, buna ilişkin belgeye itibar etmenin
mümkün olmadığı, zira, böyle bir belgenin her zaman düzenlenebileceği
bu itibarla götürülük şartlarının 1983 yılında ihlal edilmiş olduğu-
nun, götürülük şartlarını takvim yılı içinde kaybedenlerin ertesi yı-
lın başından itibaren gerçek usulde mükellefiyetlerinin tesisi ve ger-
çek usulde vergilendirilmelerinin anılan yasanın 50.maddesi gereği ol-
duğu, yine aynı maddede aynı işe devam eden mükelleflerin bu işe devam
ettikleri müddetçe gerçek usulden dönemeyeceklerinin belirtildiği, ida
rece yukarıda açıklanan mevzuat çerçevesinde davacının mükellefiyeti-
nin gerçek usule dönüştürülmesi işleminin yasalara uygun bulunduğu,
ayrıca gerek gelir vergisi, gerekse katma değer vergisi yönünden Vergi
Usul Kanununun 30/1.maddesinde öngörülen sürede beyannameler verilme-
diğinden takdir komisyonuna başvurulmuş olmasının da usule uygun oldu-
ğu, ancak takdir komisyonunca matrah takdir edilirken, somut herhangi
bir doneye uyulmamış olduğundan, gerçeğe en yakın miktarın tespit edi-
lip ortaya konması gerektiği, 193 sayılı Kanunun 48.maddesinde götürü
matrahların hesabı yapılırken, mükelleflerin hangi derecelere girecek-
leri konusunda Maliye Bakanlığına yetki verildiğinin, Maliye Bakanlı-
ğınca yasadan alınan bu yetkinin, 67 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebli-
ğinde kullanıldığının ve buna göre araba ile nakliyecilik yapanlarda
götürü matrahın, tek araba için takdir olunan matrah'a araba sayısının
çarpılması suretiyle bulunacak miktarın tarhiyata esas teşkil edeceği-
nin belirlendiği, olayda da yıllık gelir vergisi matrahına esas teşkil
edecek miktarın, o tarih için geçerli olan götürü matrahın, birinci
dereceye tekabül eden miktarının iki kat olarak hesaplanması suretiyle
bulunup, takdir komisyonunca belirlenen matrahında bu tutar kadar ol-
ması gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle, gelir vergisi matrahı-
nın bu şekilde saptanması suretiyle katma değer vergisi aslının bu
matrah üzerinden değişiklikle onanması, ölü adına kesilen cezalarında
vergi dairesince terkin edilmesi nedeniyle ceza hakkında karar veril-
mesine yer olmadığı yolunda İstanbul 5.VErgi Mahkemesince verilen
1992/75 sayılı kararının yükümlü vekilince, müteveffa Rıdvan Usluer'in
küçük kamyoneti ile geçimini zorlukla sağladığı, iki aracın 18 günlük
süre için üzerinde kaldığı, ilk aracını sattığı, iki araçla birlikte
faaliyette bulunmadığı, bu nedenle tarhiyatın tamamen terkin edilmesi
gerektiği, vergi dairesince de yükümlünün iki adet nakil vasıtasına
sahip olması nedeniyle götürülük şartlarını ihlal ettiğinden 1.1.1985
tarihinden itibaren gerçek usulde mükellefiyetinin tesis edildiği,
takdir komisyonunca takdir edilen dönem matrahı üzerinden yapılan tar-
hiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, tarhiyatın aynen onanması gerek-
tiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Uyuşmazlık, götürü usulde vergi mükellefi olan yükümlünün ticari faali
yetinde kullanılmak üzere, üzerinde trafiğe tescilli birden fazla araç
bulundurmak suretiyle götürülük özel şartlarını ihlal ettiğinden ba-
hisle gerçek usulde vergi mükellefi yapılarak 1988 yılı Ocak-Aralık
arası dönemler için resen salınan katma değer vergisini değişiklikle
onayan vergi mahkemesi kararının taraflarca temyizen incelenerek bo-
zulması istemine ilişkindir.

Vergi dairesi tarafından temyiz dilekçesinde, ileri sürülen iddialar,
mahkeme kararının bu yönden bozulmasını sağlayacak nitelikte görülme-
miştir.

Yükümlü temyiz istemine gelince;

193 sayılı Gelir VErgisi Kanununun "Götürü Usule Tabi Olmanın Özel
Şartları" başlıklı 48.maddesinin 9.fıkrasında; sahibi veya işleticisi
sıfatıyla birden fazla motorlu kara nakil vasıtası işletmemek ve bir
takvim yılı içinde, o yıl için belirlenen miktarlardan fazla hasılat
elde etmemek götürü usule tabi olmanın özel şartlarından biri olarak
belirtilmiş, 50.maddesinin 1.fıkrasında da, götürü usule tabi olmanın
özel şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenlerin,
ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirileceği
hükme bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, 16.7.1990 tarihinde vefat eden ve 34 HN 126
plakalı komyoneti ile yapmış olduğu nakliyecilik faaliyetinden dolayı
götürü usulde vergi mükellefi olan Rıdvan Usluer'in, 22 yaşındaki ta-
şıtını Eyüp 1.Noterliğinin 8.11.1983 tarih ve 32683 sayılı satış sene-
di ile sattığı, Bakırköy 4.Noterliğince düzenlenen 20.10.1983 tarih ve
42481 sayılı satış senediyle de 34 HC 260 plakalı taşıtı satın aldığı,
böylece aynı takvim yılı içinde yükümlünün uhdesinde, 18 günlük bir
süre için iki taşıt birden bulunduğu, idarece de iki taşıtın birden
işletildiği yolunda herhangi bir somut saptama yapılmadığı anlaşılmak-
tadır.

Yukarıda değinilen kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden,
götürü usulde vergilendirilen bir mükellefin, idarece 193 sayılı Kanu-
nun 48.maddesinin 9.fıkrasında belirtilen özel koşulu ihlal ettiğinden
bahisle gerçek usulde mükellefiyete geçirilebilmesi için, birden fazla
motorlu kara nakil vasıtasını, sahibi veya işleticisi sıfatıyla işlet-
tiğinin ve bir takvim yılı içinde o yıl için belirlenmiş olan miktarın
üzerinde hasılat elde ettiğinin somut bilgi ve belgelerle saptanmış
olması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Olayda da, böyle bir saptama yapılmadan ve dosyanın incelenmesinden
nakliyecilik faaliyetinde kullandığı eksi aracını değiştirme amacına
yönelik olarak ikinci aracı satın aldığı sonucuna ulaşılan ve iki araç
üzerinde 18 gün kalan müteveffa Rıdvan Usluer'in mükellefiyetinin ka-
patılması için eşi tarafından yapılan başvuru üzerine, vergi dairesin-
ce dosyasında mevcut belgelerin incelenmesi sonucu, 1983 yılında iki
adet motorlu kara nakil vasıtasına sahip olmak suretiyle götürülük
şartlarını kaybettiğinin anlaşıldığından bahisle yapılan tarhiyat ye-
rinde değildir.

Bu itibarla, uyuşmazlık konusu tarhiyatın tamamen terkini gerekirken,
yazılı gerekçe ile değişiklikle onanması yolundaki mahkeme kararında
yasal isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin reddine, mahkeme
kararının tarhiyatın terkinine ilişkin kısmının onanmasına, yükümlü
temyiz isteminin kabulü ile kararın tarhiyatın onanmasına ilişkin kıs-
mının bozulmasına karar verildi.

(MT/NÇ)



 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı