|
|
|
Dairesi
EK TAHAKKUKUN, İDARECE TESPİT EDİLİP, ÖDEME EMRİNİN DE TEBLİĞ EDİLDİĞİ...
|
|
Karar No
4237
|
|
Esas No
123
|
|
Karar Tarihi
30-11-1998
|
|
|
Dairesi
|
Karar Yılı
|
Karar No
|
Esas Yılı
|
Esas No
|
Karar Tarihi
|
YEDİNCİ DAİRE
|
1998
|
4237
|
1998
|
123
|
30/11/1998
|
|
KARAR METNİ
|
EK TAHAKKUKUN, İDARECE TESPİT EDİLİP, ÖDEME EMRİNİN DE TEBLİĞ EDİLDİĞİ
ŞİRKETİN YENİ ADRESİNDE TEBLİĞİ YOLUNA GİDİLMEDEN, İLANEN TEBLİĞ EDİL-
MESİNDE VE KESİNLEŞTİĞİNDEN BAHİSLE TAHSİLİ AMACIYLA ÖDEME EMRİ DÜZEN-
LENMESİNDE İSABET BULUNMADIĞI HK.
Yükümlü şirket adına tescilli beyanname kapsamı eşya nedeniyle tahak-
kuk ettirilen gümrük ve katma değer vergilerinin tahsili amacıyla dü-
zenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; ödeme emrinin
dayanağını oluşturan ek tahakkukun, ... adresinde posta yoluyla tebli-
ği yoluna gidildiği, (muhatabın adres bırakmadan ayrıldığı hususunun)
mahalle muhtarının mühür ve imzasını içeren tebliğ mazbatasında tespit
edilmesi üzerine, ilanen tebliğ edildiği ve dava konusu edilmeyerek
kesinleştiği; 7201 sayılı Kanunun 28'inci ve 29'uncu maddeleri uyarın-
ca, adresinde bulunamaması halinde, muhatabın meçhul sayılacağı; bu
nedenle, ek tahakkukun ilanen tebliğ edilmesi üzerine dava açılmadı-
ğından kesinleşen kamu alacağının tahsili amacıyla ödeme emri düzen-
lenmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddeden ... Vergi
Mahkemesinin ... gün ve 1997/1340 sayılı kararının; ilanen tebligattan
önce firmanın adresinin usulüne uygun olarak araştırılması ve tespit
edilen adrese ek tahakkukun tebliğ edilmesi gerekirken, buna uyulmadı-
ğı; zaman aşımı süresinin geçirilme telaşı ile usulüne uygun tebligat
yapılmadığından, kesinleşmiş bir kamu alacağından söz edilemeyeceği i-
leri sürülerek bozulması istenilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 2'nci maddesine göre, gümrük
vergileri bu kanunun kapsamı dışında olduğundan, anılan kanunun, ver-
gilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve ya-
zıların, adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla
tebliğ edileceğine ilişkin 93'üncü maddesi hükmünün olaya uygulama o-
lanağı bulunmamaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 51'inci maddesi ise, mali teb-
liğlerin kendi yasalarında açıklık bulunmayan hallerde Tebligat Kanu-
nunun genel hükümlerine göre yapılacağı hükmünü içermektedir.
1615 sayılı Gümrük Kanununda, tebligat hususunda özel bir hüküm
yer almadığından, olayda yukarıda değinilen 51'inci maddesi uyarınca
Tebligat Kanununun genel hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Tebligat Kanununun 10'uncu maddesinde, tebligatın tebliğ yapı-
lacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı; 28'inci maddesinde
ise, adresi meçhul olanlara tebligatın ilanen yapılacağı, bu kanun hü-
kümleri mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya iş
yeri de bulunmayan kimsenin adresinin meçhul sayılacağı belirtilmiş;
Tebligat Nizamnamesinin 13'üncü maddesinde de, bilinen adresin, tebliğ
yapılacak şahsın kendi müracaatı, diğer alakalıların bildirmesi, mev-
cut vesaik, tahkikat veya sair suretlerle bilinen en son adres olduğu
açıklanmıştır.
Bu durumda, ek tahakkukun idarece tespit edilip, ödeme emrinin
tebliğ edildiği şirketin bilinen en son adresine tebliğ edilmesi ge-
rektiği halde, buna uyulmadan ilanen tebliğ yoluna gidilmesinde anılan
yasa hükümlerine uyarlık bulunmadığından, kamu alacağının kesinleşti-
ğinden bahisle, ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden
mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kara-
rının bozulmasına, karar verildi.
(MT/ES)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.
*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.
|
|
ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi
|
|
Excel Dokümanı
|
|
|
|
|
|
|
|