Dairesi
HAKLARINDA SAHTE VEYA MUHTEVİYATI İTİBARIYLA YANILTICI BELGE
Karar No
4198
Esas No
3664
Karar Tarihi
15-11-1999
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
ONBİRİNCİ DAİRE
1999
4198
1998
3664
15/11/1999
 
KARAR METNİ

HAKLARINDA SAHTE VEYA MUHTEVİYATI İTİBARIYLA YANILTICI BELGE KULLANIL-
DIĞI KONUSUNDA RAPOR BULUNAN MÜKELLEFLER YÖNÜNDEN GENEL İADE VE HAHSUP
PROSEDÜRÜNDEN FARKLI USUL VE ESASLARIN BELİRLENEBİLECEĞİ, BU NEDENLE
HAKLARINDA BÖYLE BİR RAPOR BULUNAN MÜKELLEFLERİN İADE VE MAHSUP TALEP-
LERİNİN DÖRT KAT TAZMİNAT KARŞILIĞINDA YERİNE GETİRİLECEĞİ YOLUNDAKİ
38 SIRA NOLU KDV GENEL TEBLİĞİNİN (B) BÖLÜMÜNDE YASAYA AYKIRILIK BU-
LUNMADIĞI HK.

16.10.1991 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 38 sıra nolu Katma Değer
Vergisi Genel Tebliğinin, "Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı
Belge Kullanan Mükellefler Hakkında Yapılacak İşlemler" başlıklı (B)
bölümünde yer alan, haklarında belirtilen nitelikte belge kullandıkla-
rı konusunda rapor bulunan mükelleflerin iade ve mahsup taleplerinin
dört kat teminat karşılığında yerine getirileceği şeklindeki düzenle-
menin iade ve mahsup haklarını kısıtlaması nedeniyle kanuna aykırı
olduğu, aksi sabit oluncaya kadar doğru ve kesin kabul edilmesi gere-
ken yeminli mali müşavir raporuna istinaden iade ve mahsup talebinde
bulunmalarına karşın, söz konusu tebliğ hükmü gerekçe gösterilerek ta-
leplerinin karşılanmadığı, ayrıca teminat tutarının dört kat olarak
saptanmış olmasının da dayanağının bulunmadığı ileri sürülerek iptali
istenilmektedir.

İhracat istisnasından kaynaklanan iade ve mahsup taleplerinin
yerine getirilmemesi yolunda tesis olunan vergi dairesi işlemine kar-
şı, yükümlü şirket tarafından İstanbul 2. Vergi Mahkemesinde ayrıca
dava açıldığı ve mahkemenin 1998/1064 esas sayısına kayıtlı bulunduğu,
dairemizdeki bu davanın ise sadece söz konusu işlemin dayanağı olan 38
sıra nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin ilgili hükmünün iptali
istemiyle açıldığı anlaşıldığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanununun 15/1-c bendi hükmü uyarınca, İstanbul Dış Ticaret Vergi Dai-
resi Başkanlığının hasım konumundan çıkarılarak işin esasının incelen-
mesine geçildi.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11. maddesinde, ihra-
cat teslimlerinin katma değer vergisinden müstesna olduğu, 32. madde-
sinde de, bu Kanunun 11. maddesi uyarınca vergiden istisna edilmiş iş-
lemlerle ilgili bulunan fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma
değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemlerinin mevcut olmaması
veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde in-
dirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye Bakanlığı'nca tespit edile-
cek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade edileceği hükme bağlan-
mıştır.

Bu madde hükmünün verdiği yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlı-
ğı'nca çıkarılan 38 sıra nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin,
"Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Kullanan Mükellef-
ler Hakkında Yapılacak İşlemler" başlıklı (B) bölümünde yer alan;
"sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullandığı konusunda
haklarında bir rapor bulunan mükelleflerin iade ve mahsup talepleri,
iade hakkı doğuran işlem ihracat ile ilgili ise yaptıkları ihracatın
gerçek olması ve Hazineye intikal etmeyen katma değer vergisi ile buna
bağlı gecikme faizi, gecikme zammı ve cezaların ödenmesi şartıyla, yu-
karıda açıklanan genel hükümler çerçevesinde yerine getirilecektir.

Ödemenin doğrudan mükellefçe veya müteselsil sorumluluk çerçevesinde
işleme taraf olanlarca yapılması durumu değiştirmeyecektir. Söz konusu
verginin ödenmemesi veya yargı organlarında ihtilaf yaratılması halin-
de ise, iade ve mahsup talepleri dört kat teminat karşılığı yerine
getirilecektir" şeklindeki düzenlemenin, ihracat istisnasından kaynak-
lanan iade ve mahsup haklarını kısıtladığı, bu yöndeki taleplerinin
yeminli mali müşavir raporuna dayandığı ve aksi sabit oluncaya ka-
dar doğru ve kesin kabul edilmesi gerektiği halde, anılan tebliğ hükmü
gerekçe gösterilerek yerine getirilmediği, ayrıca dört kat teminat is-
tenmesinin de yasal dayanağının olmadığı, böylece iade ve mahsup im-
kanlarını ortadan kaldıran anılan tebliğ hükmünün hukuka aykırı olduğu
yolundaki iddialarla iptali istenilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 32. maddesi hükmü u-
yarınca vergi iadesinden yararlanabilmek için vergiden istisna edilmiş
işlemler dolayısıyla gerçekte bir katma değer vergisinin yüklenilmiş
olması gerekir. Zira katma değer vergisi iadesinin temeli vergiden
müstesna olan işlemin meydana getirilmesi ile ilgili mal ve hizmet a-
lımlarında bir istisnanın bulunmaması nedeniyle, söz konusu alımlar
dolayısıyla ödenen vergilerin mükellefin üzerinde yük olarak kalmaması
esasına dayanır. Bu itibarla vergiden istisna edilmiş işlemle ilgili
bir alımın olmadığı veya alımların sahte veya muhteviyatı itibarıyla
yanıltıcı faturalarla belgelendirilmiş olması hallerinde, herhangi bir
katma değer vergisi ödemesinden bahsedilemeyeceğinden, yüklenilmeyen
böyle bir verginin iadesinin de söz konusu olması mümkün değildir.
Bu durumda, yukarda yer alan Kanun hükmünün verdiği yetkiye
dayanılarak çıkarılan iptali istenilen tebliğdeki, "iade hakkı doğuran
işlem ihracat ile ilgili ise, yapılan ihracatın gerçek olması ve Hazi-
neye intikal etmeyen katma değer vergisi ile buna bağlı gecikme faizi,
gecikme zammı ve cezaların ödenmesi şartıyla, genel hükümler çerçeve-
sinde iade ve mahsup istemlerinin yerine getirileceği" yolundaki hü-
kümle sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanıldığı
konusunda haklarında rapor bulunan mükelleflerin, haksız yere katma
değer vergisinden yararlanmalarının engellenmek istenildiği açıktır.

Tebliğin, "söz konusu verginin ödenmemesi veya yargı organlarında ih-
tilaf yaratılması halinde ise, iade ve mahsup talepleri dört kat temi-
nat karşılığı yerine getirilecektir." yolundaki hükmü ise, iade ve
mahsubu istenilen vergi aslı ile üç kat kaçakçılık cezasının karşılan-
masına yönelik bir düzenleme olup, hazinenin muhtemel zararlarını ön-
lemek amacıyla, haklarında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı
belge kullanıldığı konusunda rapor bulunan mükellefler yönünden genel
iade ve mahsup prosedüründen farklı usul ve esaslar belirlenmiş olma-
sının yasaya aykırılığından söz edilemez.

Açıklanan nedenlerle Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 32 nci mad-
desiyle verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan ve iptali istenilen teb-
liğle yapılan düzenlemeler ile iade ve mahsup konusunda getirilen usul
ve esaslarda yasaya aykırılık görülmediğinden, davanın reddine karar
verildi.

YÖ/ES
(DAN-DER; SAYI:103)



 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı