Dairesi
MAL VE HİZMETE İLİŞKİN BELGELERİN KANUNİ DEFTERLERE TAKVİM YILI AŞILMA
Karar No
40
Esas No
3853
Karar Tarihi
19-01-1993
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1993
40
1990
3853
19/01/1993
 
KARAR METNİ

MAL VE HİZMETE İLİŞKİN BELGELERİN KANUNİ DEFTERLERE TAKVİM YILI AŞILMA
MAK ŞARTIYLA VERGİ İNCELEMESİNDEN SONRA KAYIT EDİLMESİ HALİNDE, İNDİ-
RİM HAKKINDAN YARARLANMASI GEREKTİĞİ HK.

1987 yılına ilişkin defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda, indi
rilen katma değer vergilerinin kanuni defterlere kaydedilmediğinin tes
pit edilmesi üzerine yükümlü kurum adına 1987/Nisan dönemi için salı-
nan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle
açılan davanın; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29.maddesi-
nin 1.fıkrasında; mükelleflerin, yaptıklara vergiye tabi işlemler üze-
rinden hesaplanan katma değer vergisinden bu kanunda aksine bir hüküm
olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim
v hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesi
kalarda gösterilen katma değer vergisini indirebileceklerinin, aynı
maddenin 3.fıkrasında da; indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku
bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni def-
terlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceğinin be-
lirtildiği, olayda, yevmiye defterinin işlenmediğinin taraflar arasın-
da ihtilafsız olduğu, davacı vekilince, uyuşmazlık konusu döneme ait
alış belgelerinin gecikme ile de olsa takvim yılı içinde yevmiye defte
rine işlendiği takvim yılının aşılmadığı ileri sürülmekteyse de, 3065
sayılı Kanunun 29.maddesinin 3.fıkrasında, indirim hakkının, ilgili ve
sikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergileme döneminde kullanıla
bileceğinin açıkca belirtilmiş olması karşısında, yevmiye defterine ih
tilaflı dönemde kaydedilmediği sabit olan alış vesikalarında yazılı
katma değer vergisinin mahsup edilmesinin mümkün olamayacağı, söz konu
su belgelerin kanuni defterlere kaydedilmesini takip eden dönemlerde
mahsubun yapılabileceği gerekçesiyle reddi yolundaki İstanbul 2.Vergi
Mahkemesinin 11.4.1990 günlü, 1990/592 sayılı kararının; uyuşmazlık ko
nusu döneme ait belgelerin kasa ve imalat defterlerine kaydedildiği,
yevmiye defterine ise incelemeyi takiben 1987/Mayıs döneminde kaydedil
diği, idarece yapılan işlemin indirim hakkını tamamen ortadan kaldırdı
ğı, Katma Değer Vergisi Kanununun 29.maddesinin 3.fıkrası hükmüne gö-
re, alıma ilişkin belgelerde yer alan katma değer vergisinin takvim yı
lı aşılmamak şartıyla indirim konusu yapılabileceği ileri sürülürek bo
zulması istenilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 171.maddesinde; mükelleflerin, vergi
uygulaması bakımından maddede sayılan maksatları sağlayacak şekilde
defter tutacakları, 182.maddesinde, bilanço esasında, yevmiye defteri,
defteri kebir, envanter defteri ve günlük kasa defteri tutulacağı,
197.maddesinde ise, I.sınıf tüccarlardan devamlı olarak imalat ile
uğraşanların, yukarıda yazılı defterlerden gayri bir (imalat defteri,
tutacakları, söz konusu deftere, maddenin devamında yazılı emtianın gi
riş ve çıkış hareketlerinin, emtianın cinsi ve miktarı itibariyle ve
tarih sırasıyla yazılacağı öngörülmüş, aynı Kanuna 2365 sayılı Kanunun
28.maddesiyle eklenen "Günlük Kasa Defteri" başlıklı mükerrer 185.mad-
dede, günlük kasa defterinin, işletmenin kasa ile ilgili muameleleri-
nin günü gününe yazıldığı defter olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 34.maddesinin 1.
fıkrasında; yurt içinde sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere
ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve güm
rük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defter-
lere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmış, "Ka-
yıt Düzeni" başlıklı 54.maddesinin birinci fıkrası da; "katma değer
vergisi mükellefleri, tutulması mecburi defter kayıtlarını bu verginin
hesaplanmasına ve kontrolüne imkan verecek şekilde düzenlerler. Bu ka-
yıtlarda en az aşağıdaki hususların açıkca gösterilmesi şarttır;
a) Vergi konusu işlemlerin mahiyeti, vergisiz tutarları, hesaplanan
vergi, indirilebilir vergi miktarları, b) Vergiden istisna edilen iş-
lemlerin indirim hakmı tanınan ve tanınmayanlara göre mahiyeti ve ayrı
mı ile hesaplanan indirilebilir vergi miktarı, c) indirim konusu yapıl
mayacak işlemlerin niteliği ve bu işlemlerle ilgili vergi miktarları,
d) Matrah ve indirim miktarlarındaki değişmelerle, ödenen, terkin edi-
len ve iade olunan vergiler" şeklinde düzenlenmiştir.

Olayda, yükümlü kurum tarafından 1987/Nisan dönemi katma değer vergisi
beyannamesinde indirim yapılan ve yurt içinden sağlanan mal ve hizmet-
lere ait katma değer vergisi, alış faturası ve benzeri belgelerle
tevsik edilmesine rağmen bu belgelerin, kasa ve imalat defterleri dı-
şındaki kanuni defterlere, şirket nezdinde vergi incelemesinin yapıldı
ğı 21.5.1987 tarihine kadar işlenmediği çekişmesizdir. Ancak yükümlü
şirket vekili, gerek dava ve gerekse temyiz dilekçelerinde, söz konusu
belgelerin vergi incelemesini takiben kanuni defterlere işlendiğini
öne sürmekte, Vergi Dairesi Müdürlüğü ise bu hususun aksini iddia ve
tevsik etmemektedir.

3065 sayılı Kanunun 29.maddesine 3297 sayılı Kanunla eklenen 3.fıkra-
da; İndirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı
aşılmamak şartıyla ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği
vergilme döneminde kullanılabileceği hükme bağlanmıştır.

Bu durumda yükümlü kurumun, indirim yaptığı katma değer vergisine iliş
kin belgeleri 1987 yılında kanuni defterlere kaydetmesi karşısında, yu
karıda anılan kanun hükmüne göre, söz konusu belgelerde yer alan katma
değer vergisi indirimi kabul edilmeyerek yapılan vergi tarhiyatında ve
bunun onanması yolundaki mahkeme kararında yasal isabet yoktur.

Kaçakçılık cezasına gelince, yükümlü şirket tarafından 3065 sayılı Ka-
nunun yukarıda anılan 54.maddesinde öngörülen kayıt düzenine ilişkin
hususları ihtiva edecek niteliğe sahip bulunmayan kasa ve imalat defte
rine kaydedilmekle beraber diğer kanuni defterlere kaydedilmeyen belge
lerde yer alan katma değer vergisi indirim konusu yapılmak suretiyle
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 341.maddesinin 2.fıkrasında yazılı,
"Sair suretlerle verginin noksan tahakkuk ettirilmesine" sebebiyet ve-
rildiğinden olayda vergi ziyanının varlığını kabul etmek gerekirse de,
olayın oluş şekli itibarıyla yükümlünün vergi kaçırma kastının bulunma
dığı kanaatine varılmakla kesilen kaçakçılık cezasının mahkemece onan-
masında da isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bo-
zulmasına karar verildi.

ŞT/ES



 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı