İMALAT RANDIMANI İNCELEMESİNE GÖRE UYGULANAN TARHİYATIN YEREL SANAYİ
ODASININ BİLDİRDİĞİ FİRE ORANI GÖZÖNÜNE ALINARAK AKLANDIRILMASINDA HU-
KUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.
Tuğla imalatı ve satışı yapan yükümlünün 1988 yılına ilişkin işlemle-
rinin imalat randımanı yönünden incelenmesi sonucunda bir kısım tuğla
satış hasılatının kayıt ve beyan dışı bırakıldığının saptanması üzeri-
ne adına Ağustos 1988 dönemi için resen kaçakçılık cezalı katma değer
vergisi ve dahili tevkifat salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen Ankara 2.Vergi Mahkeme-
si fire oranının % 40 olduğunu kabul ederek yaptığı hesaplama sonucun-
da cezalı tarhiyatı kaldırmıştır.
Bu karara karşı yapılan vergi dairesi müdürlüğünün temyiz baş-
vurusunu inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, 27.4.1995 günlü, 1995/-
1319 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 134 üncü madde-
sinde, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğ-
ruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğunun belirtildiği,
incelemenin belirtilen esaslara uygun olarak yapıldığı, yükümlü tara-
fından işyerinde % 30 fire ile çalışıldığının ifade edildiği, dava ve
cevap dilekçelerinde fire oranına ilişkin bir iddia öne sürülmediği
halde vergi mahkemesince ara kararına Ankara Sanayi Odasınca verilen
cevapta belirtilen % 40 fire oranı esas alınarak tarhiyatın tamamen
kaldırılması yolunda karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiy-
le kararı bozmuş, davacının karar düzeltme istemini ise reddetmiştir.
Bozma kararına uymayan Ankara 2.Vergi Mahkemesi 26.3.1996 günlü
ve 1996/204 sayılı kararıyla; uyuşmazlık konusu olayda yükümlü beyanı-
nın gerçeği yansıtmadığına dair delil bulunup bulunmadığının ve bunun
idarece ortaya konulup konulmadığının belirlenmesi gerektiği, böyle
bir delilin varlığını saptama görevinin idareye ait olduğu, vergi ida-
resinin bu görevi yerine getirirken, sağlıklı ve başka türlü kabule
yer vermeyecek açıklık ve yeterlilikte tespit yapıp, durumu belgeleme-
si gerektiği, Katma Değer Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanununun güçlü
varsayımları dahi vergi tarhına elverişli tespit olarak kabul etmedi-
ği, imalat işletmelerinde üretim sonucu elde edilen yarı mamul ve ma-
mul miktarları ile üretimde kullanılan girdilerin miktarı arasında ge-
nel olarak üretim sürecinin özelliklerine ve uygulanan teknolojinin
türüne göre mantıklı bir ilişkinin bulunması gerektiği, üretim sonuç-
larına ilişkin standartların teknik olarak kesin ölçülerle ortaya ko-
namadığı hallerde veya işletmenin içinde bulunduğu kendine özgü durum-
ların mevcudiyetinden kaynaklanan sapmalar nedeniyle yükümlü beyanının
gerçeği yansıtmadığı yolunda bir varsayımın kabul edilemeyeceği, bu
tür bulguların belirlenmesi ve hesaplamaların yapılması sırasında ger-
çekleşme ihtimali düşük bile olsa kabul edilebilir nitelikteki en to-
leranslı ölçülerin kullanılması gerektiği, davacı şirketi temsile yet-
kili olmakla birlikte üretime ilişkin teknik konularda ne ölçüde bilgi
sahibi olduğu inceleme elemanınca ortaya konulmayan ...'ın; inceleme
sırasında sorulan bir soruya cevaben verdiği, üretim sürecindeki azami
fire oranının % 30 olduğu yolundaki ifadesine dayalı randıman hesapla-
ması sonucunda bulunan matrah farkının varsayıma dayandığı, ara kararı
üzerine Ankara Sanayi Odasınca, davacı firmanın özel koşullarında ham-
madde zayiat oranının % 35 ila % 45, yarı mamul ve mamul madde zayiat
oranının ise % 15 ila % 20 olduğunun bildirilmesi üzerine, hammadde e-
sas alınarak yapılan randıman incelemesi bakımından ortalama fire ora-
nı % 40 kabul edilmek suretiyle ortada randıman farkının ve yükümlü
beyanının aksini gösteren kayıt dışı imalat ve satışın bulunmadığı so-
nucuna varıldığı, her ne kadar dava dilekçesinde fire oranının incele-
me elemanınca kabul edilenden daha yüksek olduğu belirli bir rakam ve-
rilerek açıkça vurgulanmamış ise de, randıman hesabının yanlışlığı yo-
lunda genel olarak ileri sürülen hususlar ve fire gözönünde tutularak
randıman hesabı yapılması gerektiğine ilişkin istem üzerine, 2577 sa-
yılı Yasanın 20 nci maddesi uyarınca her türlü incelemeyi kendiliğin-
den yapma yetkisi bulunan Mahkemelerince Ankara Sanayi Odasından tuğla
üretimi ile ilgili fire oranının istenmesinde idari yargılama hukuku-
nun temel esasları bakımından sakınca görülmediği, öte yandan, aynı
randıman incelemesine dayanılarak davacı şirket adına resen salınan
kurumlar vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasının kaldırılmasına iliş-
kin Mahkemelerince verilen kararın, Danıştay Dördüncü Dairesince onan-
dığı, karar düzeltme isteminin de 27.9.1995 günlü ve 1995/3721 sayılı
kararı ile reddedildiği gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğün tarafından temyiz edil-
miş ve Ankara Sanayi Odasınca inceleme elemanına ve daha sonra da ver-
gi mahkemesine verilen cevapta "pişirme, taşıma, depolama ve yükleme"
aşamaları için farklı fire oranları bildirildiği, inceleme elemanına
verilen cevapta pişirme safhasına kadar olan zayiatın tekrar üretimde
kullanılabileceğinin bildirildiği ancak, mahkemece bu husus dikkate a-
lınmayarak, % 35-45 ile % 15-20 oranlarının ortalaması olarak % 40 o-
ranının dikkate alındığı, matematiksel bir hata bulunduğu, kaldı ki
yükümlü şirket yetkilisinin firenin azami % 30 olduğu yolunda ifadesi
bulunduğu, dava dilekçesinde ise bu orandan daha yüksek bir fire bu-
lunduğunun iddia edilmediği ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi Kararın özet bölümünde
yazılı Ankara 2.Vergi Mahkemesinin 26.3.1996 günlü ve 1996/204 sayılı
kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve
temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Kararın bozulmasını gerek-
tirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine karar verildi.
(MT/ES)
|