DAVACININ FAİZ KARŞILIĞI BORÇ PARA VERDİĞİ HUSUSU KESİN OLARAK SAPTAN-
MADAN, SADECE BORÇLUNUN İFADESİNE DAYANILARAK İKRAZATÇILIK NEDENİYLE
TARHİYAT YAPILAMAYACAĞI HK.
1993 yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucu ikrazatçılık faa-
liyeti nedeniyle elde ettiği ticari kazancı beyan etmediği yolunda dü-
zenlenen rapora dayanılarak davacı adına gelir vergisi ve geçici vergi
salınmış, fon payı hesaplanmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. Edirne
Vergi Mahkemesi 22.5.1997 günlü ve 1997/157 sayılı kararıyla; olayda,
davacının, kendisinden faiz karşılığı borç para aldığını ifade eden
şahsa yetiştirdiği üç adet hayvanı sattığı ve anılan şahsın parasını
ödememesi nedeniyle icra yoluyla takibe yöneldiği, bu şahıs dışında
kendisinden faiz karşılığı borç para aldığını iddia eden kişilerle
hiçbir alışverişi olmadığını iddia ettiği, ancak davacının hiçbir ak-
rabalık ve iş ilişkisi olmaksızın 1993 yılının muhtelif aylarında ve
1994 yılında çeşitli kişilere faiz karşılığında borç para verdiğinin
bu kişiler nezdinde düzenlenen ifade tutanaklarında tespit edildiği,
ayrıca borç para aldığını ifade eden iki kişinin 1993/Haziran ayında
davacıdan aldıkları para karşılığında senet verdikleri ve davacının
sözkonusu senetleri akrabası olan bir şahıs lehine ciro ettiğini ve
senetlerin icra safhasında olduğunu ifade etmesi üzerine, mahkemele-
rince verilen ara kararı ile Uzunköprü İcra Müdürlüğü'nden bilgi iste-
nildiği, İcra Müdürlüğünce kendisine senet ciro edilen ve davacının
akrabası olan şahıs lehine takip dosyasının mevcut olduğu, senet nede-
niyle icra takibine geçildiği, borçluların borcu ödeme taahhüdünde bu-
lunduğu, dosyanın takipsizlikten dolayı ... tarihinde mahsene kaldı-
rıldığının bildirildiği, bu durumda davacının ... dışında hiçkimse ile
alışverişi olmadığı iddiasını kabule imkan bulunmadığı, ödünç para
verme işleminin bir defadan fazla ve çeşitli kişilere yapılması ve bu
kişilerin ifadelerinde de faiz ödemesinde bulunduklarını bildirmesi,
ayrıca bu kişiler ile arasında husumet, akrabalık ve iş ilişkisinin
bulunmaması nedeniyle davacının bu işi mutad meslek haline getirdiği
ve faaliyetinin ticari gayeye ilişkin olduğunun kabulü gerektiğinden
gelir vergisi ve fon payında yasaya aykırılık bulunmadığı, geçici ver-
gi aslının mahsup imkanı kalmadığı, ancak geçici vergi üzerinden kesi-
len kaçakçılık cezasının yasal olduğu gerekçesiyle davanın kısmen red-
dine karar vermiştir. Davacı, yetersiz incelemeye dayalı tarhiyatta
yasaya uyarlık bulunmadığı ileri sürerek kararın bozulmasını istemek-
tedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 19 uncu maddesinde vergiyi do-
ğuran olay, "vergi alacağı vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları o-
layın vukuu ve hukuki durumun tekemmülü ile doğar" biçiminde tanımlan-
mıştır. Aynı Kanun'un 3/B maddesinde ise, vergilendirmede vergiyi do-
ğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas
olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Türk Vergi Hukuku, maddi ve somut delillere dayalı, böylece
vergi adaletini sağlamayı amaçlayan kuralları içermektedir. Bu nedenle
vergilemeye ilişkin kurallar, varsayım veya kanaate dayalı, vergi ada-
letini tesis yönünden gerçeğe aykırı tespitlere dayanan vergileme ya-
pılmasını önlemeye yönelik olarak düzenlenmiştir.
Olayda, davacı 6.2.1995 tarihinde kasaplık faaliyetine başla-
mış, bu faaliyeti nedeniyle vergi mükellefiyken 23.3.1995 tarihinde i-
şi terk etmiştir. Davacının 1993 yılı işlemlerinin idareye yapılan ih-
bar ve şikayetler nedeniyle incelenmesi üzerine dava konusu tarhiyatın
dayanağını oluşturan vergi inceleme raporu düzenlenmiştir. İnceleme
raporu ve eki tutanakta isimleri yer alan altı kişinin davacıdan borç
para aldığı ve karşılığında faiz ödedikleri yönündeki ifadeleri esas
alınarak, davacının 1993, 1994 ve 1995 yıllarında ikrazatçılık faali-
yetini mutad meslek haline getirerek altı ayrı şahsa borç para verdiği
ve yapılan faaliyetin ticari ve elde edilen faizin de ticari kazanç
olduğu kabul edilmiştir.
Mahkemece, davacının bir kişi dışındaki kişilerle hiçbir alış-
verişi olmadığı yönündeki iddianın, ifadeler ve icra safhasındaki se-
net nedeniyle doğru olmadığı kabul edilerek davacının ikrazatçılık fa-
aliyetinde bulunduğu sonucuna varılmıştır. Ancak, olayda ifadeleri
doğrulayıcı nitelikte sadece davacıdan borç para aldığını iddia eden
iki kişinin ... adet ...'şer milyon liralık senet bulunduğu yönündeki
ifadesine karşılık ... milyon liralık tek bir senetten dolayı icra ta-
kibi yapılmış olduğu anlaşılmakta olup, diğer ifadeleri destekleyici
nitelikte belge bulunmamaktadır. Ayrıca elde edildiği ileri sürülen
faiz miktarlarının çok yüksek olması, ifade veren şahıslarla davacı a-
rasında husumet bulunması, davacı hakkında tefecilik suçundan dolayı
açılan davanın soyut iddialar dışında delil bulunmaması nedeniyle be-
raat yönünde karara bağlanması karşısında, davacının ödünç para verme
karşılığında ticari kazanç elde ettiğinin kabulü yönünde verilen mah-
keme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Edirne Vergi Mahkemesinin, 1997/157 sayı-
lı kararının bozulmasına, karar verildi.
(MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:99)
|