Dairesi
AÇIK ARTIRMA YOLUYLA YAPILAN SATIŞTA VERGİ YÜKÜ TAŞINMAZI SATIN ALANIN
Karar No
3605
Esas No
1490
Karar Tarihi
16-09-1993
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1993
3605
1990
1490
16/09/1993
 
KARAR METNİ

AÇIK ARTIRMA YOLUYLA YAPILAN SATIŞTA VERGİ YÜKÜ TAŞINMAZI SATIN ALANIN
ÜZERİNDE KALDIĞINDAN, DAVA AÇMA EHLİYETİ BULUNDUĞU HK.

Davacının paydaşı bulunduğu taşınmazın, izale-i şuyu (ortaklığın gide-
rilmesi) yoluyla açık artırma ile satışı sonucunda, kesin satış bedeli
üzerinden ihtirazi kayıtla ödediği katma değer vergisinin red ve iade-
si istemiyle açtığı davayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 377.madde-
sinde, mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin tarh edi-
len vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabi-
leceğinin hükme bağlandığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu-
nun 2/1-a maddesinde hukuka aykırı idari işlemlerinden dolayı menfaat-
leri ihlal edilenlerin iptal davası açabileceğinin belirtildiği, olay-
da ise çekişmeli bulunan vergi dairesi makbuzunu Birinci İcra Memurlu-
ğu" adına düzenlendiği, bu durumda ödenen vergiye karşı dava açma ehli
yetinin icra memurluğuna ait olduğu, bu nedenle mükellef olmayan dava-
cı tarafından dava açılmasında isabet bulunmadığı gerekçesiyle redde-
den İstanbul 6.Vergi Mahkemesinin 5.12.1989 günlü ve 1989/1188 sayılı
kararının; vergiyi ödeyen ve menfaati ihlal edilen kişi olarak dava aç
mada haklı bulunduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1.maddesinin 3/d bendinde,
"müzayede mahallinde yapılan satışların" katma değer vergisine tabi
olduğu belirtilmiş, "mükellef" başlığını taşıyan 8/1.maddesinde, vergi
nin mükellefi ayrı ayrı bentelerde gösterildiği halde, müzayede mahal-
linde satışlara bu bentlerde yer verilmemiştir.

Aynı Kanunun "vergi sorumlusu" başlığını taşıyan 9.maddesinde ise mü-
kellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni markezinin ve
işyerinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Ma-
liye ve Gümrük Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması
amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları veya diğer ilgili bir
şahsı verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği hükme bağlanmıştır.

Nitekim, sözü geçen Bakanlığın 15 seri numaralı genel tebliğinin "müza
yede mahallinde yapılan satışlar" başlığını taşıyan bölümünün 4.bendin
de, "söz konusu satışlar dolayısıyla kanunun 40.maddesi gereğince sü-
rekli beyanname veren mükellefler dışında kalan resmi kuruluşlar tara-
fından bu şekilde tahsil edilen katma değer vergisinin, yetki alanı
içerisinde bulunan vergi dairelerine en geç 7 (yedi) gün içinde ödene-
ceği, ancak tahsilat tutarının 50.000 lirayı aşması halinde, bu süre
beklenilmeksizin ertesi gün mesai saatinin bitimine kadar ödenmesinin
zorunlu olduğu öngörülmüş; sürekli katma değer vergisi veren mükellef-
ler dışında kalan resmi kurulaşların sorumlu olacağı kabul edilmek su-
retiyle uygulamaya yön verilmiştir.

Genel olarak, müzayede mahallinde, açık artırma suretiyle yapılan sa-
tışlarda, satışı yapan kişi veya kuruluşun mükellef sayılması doğal-
dır. Ancak, olayda olduğu gibi, bir kamu görevlisi durumunda olan icra
memurunun yaptığı kamu hizmetinden dolayı mükellef tutulmasının "mükel
lefiyet" kavramı ile bağdaşamayacağı kuşkusuzdur. Böyle bir durumda sa
tışı yapan resmi kuruluş veya memur ile kurulan işlem arasında bir çı-
kar bağı da bulunmamaktadır. Vergi dairesince düzenlenen ve verginin
icra memurluğunca ödendiğini gösteren tahsilat makbuzu ise adı geçen
memurluğun mükellef olduğunu göstermez.

Katma Değer Vergisi yansıtmalı bir vergidir. Verginin "yansıtılabilir-
lik" özelliği nedeniyle vergi yükü, izale-i şuyu (ortaklığın gideril-
mesi) için açık artırma yoluyla yapılan satış sonucunda taşınmazı sa-
tın alan davacının üzerinde kalmaktadır. Bu durumda, kesin satış bede-
li üzerinden tahakkuk ettirilen katma değer vergisini yüklenen ve ihti
razi kayıtla ödeyen davacı gerçek mükellef durumundadır. Bu itibarla,
vergi mahkemesince, ödenen vergi nedeniyle dava açma ehliyetinin icra
memurluğuna ait olduğundan bahisle, mükellef durumundaki davacının aç-
tığı davanın ehliyet yönünden reddinde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kara-
rının bozulmasına karar verildi.

(DAN-DER; SAYI:89)

BŞ/NÇ








 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı