Dairesi
3065 SAYILI KANUNUN 27/2.MADDESİ, EMSAL BEDELİN TAKDİR ESASINA GÖRE
Karar No
359
Esas No
2650
Karar Tarihi
02-02-1993
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
DOKUZUNCU DAİRE
1993
359
1992
2650
02/02/1993
 
KARAR METNİ

3065 SAYILI KANUNUN 27/2.MADDESİ, EMSAL BEDELİN TAKDİR ESASINA GÖRE
BELİRLENMESİNE ENGEL OLMAYIP, EMSAL ARAŞTIRILMASI YAPILMADAN TAKDİR
KOMİSYONUNCA MATRAH TAKDİR EDİLMİŞ İSE, MAHKEMECE BİLİRKİŞİ İNCELEME-
Sİ YAPTIRILMASI GEREKTİĞİ HK.

Nakliyeci olarak faaliyette bulunan yükümlünün vasıtasını satması ne-
deneyle beyan edilen satış bedelinin idarece düşük bulunması üzerine
takdir komisyonunca takdir edilen değere göre yükümlü adına tarhedilen
kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan
davayı; uyuşmazlığın, satılan vasıta ile ilgili katma değer vergisi
beyannamesinde beyan edilen değerin idarece düşük bulunması halinde
olayın takdire sevk edilip edilemeyeceği ve takdir edilen matrah üze-
rinden cezalı tarhiyat yapılıp yapılamayacağı hususuna ilişkin bulun-
duğu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27.maddesinin 2.fıkra-
sında, bedeli emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde
düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanma-
dığı hallerde matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücretinin esas
alınacağının, 3.fıkrasında da, emsal bedeli veya emsal ücretin Vergi
Usul kanunu hükümlerine göre tesbit olunacağının hükme bağlandığı,
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tesbit olunacağının hükme bağlandı-
ğı, Vergi Usul Kanununun 267.maddesinde ise emsal bedelin, gerçek be-
deli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tesbit edilemeyen
bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline haiz olacağı
değer olarak tarif edildiği, aynı maddede emsal bedelin sıra ile or-
talama fiyat esası, Maliyet bedeli esası, takdir esasına göre tayin
olunacağının açıklandığı bu yasa hükümlerinin birlikte değerlendiril-
mesinden, satış bedelinin emsal bedele göre düşük bulunması halinde
hemenemsal bedel uygulanamayacağı, önce mükelleften bedelin neden
düşük olduğunun açıklanmasının isteneceği, açıklama haklı bir sebebe
dayanmazsa o zaman emsal bedel uygulamasına gidileceği ve emsal bedel
uyğulamasında da kanunun öngördüğü sıranın takip edilmesi gerektiğinin
anlaşıldığı, olayda ise idarece satış bedelminin düşük görülerek tak-
dire sevk edildiği, takdir komisyonunca da 1987 Şubat dönemi safi ti-
cari kazanç olarak 7.500.000 lira takdir edilmesi sonucu, bu miktar
ile beyan edilen teslim bedeli arasındaki fark üzerinden kaçakçılık
cezalı katma değer vergisi tarh edildiğinin görüldüğü, bahsi geçen ka-
nun maddelerinde öngörülen işlemlere uyulmaksızın tarh edilen vergi
ile kesilen cezanın yasal dayanaktan yoksun bulunduğu gerekçesiyle ka-
bul ederek cezalı tarhiyatı terkin eden Vergi Mahkemesi kararnın bo-
zulması isteminden ibarettir.

İstem, nakliyecilik faaliyetinde bulunan yükümlünün vasıtasını satması
nedeniyle beyan edilen satış bedelinin idarece düşük bulunması üzerine
takdir komisyonunca takdir edilen değere göre tarhedilen kaçakçılık
cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı ka-
bul eden vergi mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bulunmaktadır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27.maddesinin 1.fıkrasında,
bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat,
hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın, işlemin
mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, 2.fıkrasında,
bedelin emsal bedelineveya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük
olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı
hallerde de, matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücretin esas alına-
cağı, 3.fıkrasında da emsal bedeli ve emsal ücretin Vergi Usul Kanunu
hükümlerine göre tesbit olunacağı hükme bağlanmıştır.

Bu madde hükmünün gerekçesinde, "matrahı teşkil eden bedelin bulunma-
ması veya bilinmemesi halleri ile padan başka şeyler olması durumla-
rında matrahın tayin edilmesinin gerektiği, öte yandan mükelleflerin
belli bir takım kişilere yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla
düşük bedel göstererek muvazaalı yollarla, matrahı, dolayısıyla vergi
miktarını azaltmaya yönelik davranışlarını da önlemenin zorunlu bulun-
duğu, işte bu düşüncelerle düzenlenen bu maddede de matrahın bulunma-
dığı, bilinmediği, doğru olarak tesbit edilemediği veya bedelin para-
dan başka şeyler olduğu durumlar ile bedelin emsal bedeline göre açık-
ça düşük bulunduğu hallerde emsal bedel veya ücretinin matraha esas
alınacağının hükme bağlandığı, buradaki emsal bedel veya ücretin ise
Vergi Usul Kanununda belli edilen emsal bedeli veya ücreti olduğu"
açıklanmış olup, gerekçede emsal bedel uygulanmasından önce yükümlüden
düşüklüğün izahının istenmesi, açıklanmanın haklı bir sebebe dayanma-
ması halinde takdire gidileceği hususunda da bir açıklık getirilmediği
görülmüştür.

Bu durumda, madde hükmündeki "düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple
açıklanamadığı" yolundaki ibarenin, emsal bedelin Vergi Usul Kanunu
hükümlerine göre saptanmasına engel teşkil etmeyeceğinin kabulü zorun-
lu bulunmaktadır. Kaldı ki, yükümlülere gerek idare gerekse olayın ih-
tilaflı hale gelmesi durumunda yargı mercileri karşısında, düşüklüğün
izahını yapma hakkı her zaman için tanınmıştır.

Diğer taraftan, Vergi Usul Kanununun emsal bedeli ve emsal ücreti baş-
lıklı 267.maddesinde emsal bedel, gerçek bedeli olmayan veya bilinme-
yen veyahut doğru olarak tesbit edilemeyen bir malın, değerleme günün-
de satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değer olarak tanım-
lanmış, takdir esasında da takdir komisyonunca maliyet bedeli ve piya-
sa kıymetleri araştırılmak ve kullanılmış eşya için ayrıca yapranma
dereceleri nazara alınmak suretiyle takdir yapılacağı, takdir edilen
bedellere mükelleflerin vergi mahkemesinde dava açma hakkının mahfuz
olacağı belirtilmiştir.

Olayda satışı yapılan vasıtanın beyan edilen değerinin düşük olmasının
mükellefçe haklı bir sebeple açıklanmadığı ve bu değerin idarece düşük
bulunması üzerine dosyanın takdire sevk edildiği, takdir komisyonunca
yasa hükmünde belirtilen hususlara uyulmadan matrah takdir edilmesi
sonucunda takdir edilen matrah üzerinden idarece yükümlü adına cezalı
tarhiyat yapıldığı anlaşılmıştır.

Yukardaki açıklamalar karşısında Vergi Mahkemesince ihtilaf konusu va-
sıtanın tüm özellikleri dikkate alınmak suretiyle emsal bedel tesbiti
için bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre bir karar ve-
rilmesi gerekirken 3065 sayılı Kanunun 27/2.madde hükmüne göre mükel-
leften düşüklüğün izahı istenmediği gerekçesiyle tarhiyatın terkinine
karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile Trabzon
Vergi Mahkemesinin 5.7.1988 gün ve 1988/776 sayılı kararının bozulma-
sına karar verildi.

KARŞI OY:

İleri sürülen temyiz iddiaları, vergi mahkemesi kararını kusurlandıra-
cak nitelikte görülmediğinden, kararın onanması gerektiği egörüşüyle
karara karşıyız.

(DAN-DER; SAYI:88)


(MT/SE)

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı