Dairesi
DAVACININ ZARAR ETTİĞİ YOLUNDAKİ İDDİASINI KANITLAMAK AMACIYLA DOSYAYA SUNDUĞU GELİR TABLOSU VE BİLANÇO FOTOKOPİSİNİN HUKUKEN İTİBAR EDİLEBİLECEK MADDİ DELİL NİTELİĞİNDE SAYILABİLMESİ İÇİN, DEFTER VE BELGELERİN İHTİCACA SAHİH OLMASI VE DEFTER KAYITLARININ, GELİR TABLOSU VE BİLANÇOYU DOĞRULAMASI GERE
Karar No
3410
Esas No
2033
Karar Tarihi
27-12-2004
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
ÜÇÜNCÜ DAİRE
2004
3410
2004
2033
27/12/2004
 
KARAR METNİ

DAVACININ ZARAR ETTİĞİ YOLUNDAKİ İDDİASINI KANITLAMAK AMACIYLA DOSYAYA SUNDUĞU GELİR TABLOSU VE BİLANÇO FOTOKOPİSİNİN HUKUKEN İTİBAR EDİLEBİLECEK MADDİ DELİL NİTELİĞİNDE SAYILABİLMESİ İÇİN, DEFTER VE BELGELERİN İHTİCACA SAHİH OLMASI VE DEFTER KAYITLARININ, GELİR TABLOSU VE BİLANÇOYU DOĞRULAMASI GEREKTİĞİ HK.

Temyiz Eden : Vergi Dairesi Müdürlüğü - BERGAMA

Karşı Taraf : ?

İstemin Özeti : Motorlu araç ticareti yapan davacının 1998 takvim yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini vermemesi nedeniyle takdir komisyonu kararına dayanılarak adına re'sen salınan ağır kusur cezalı kurumlar vergisi ve fon payını; süresinde beyanname verilmemesi re'sen tarh nedeni ise de takdir komisyonunca ihtilaflı dönemde elde edilen kazanç miktarı yönünden herhangi bir tespit ve araştırma yapılmadan katma değer vergisi beyannameleriyle beyan edilen hasılata kar haddi uygulanarak matrah takdir edildiği gibi ihtilaflı döneme ait bilanço ve gelir tablosunun incelenmesinden de davacının 15 milyar lira kurum zararı olduğunun görüldüğü, bu durumda noksan inceleme sonucu takdir edilen matrah üzerinden salınan cezalı vergi ve fon payında yasaya uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kaldıran İzmir Üçüncü Vergi Mahkemesinin 8.6.2004 gün ve E:2001/615, K:2004/661 sayılı kararının; tarh dosyasındaki davacı beyanları göz önünde bulundurularak ve geçmiş yıl zararı da düşülmek suretiyle takdir edilen matrah üzerinden yapılan vergilendirmede hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi : Pelin Akça

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Savcı : Sefer Yıldırım

Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Motorlu araç ticareti yapan ve 1998 takvim yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini vermeyen davacının 1998 yılı katma değer vergisi beyannamelerinde beyan ettiği teslim ve hizmet bedelinin %22'sinin kar olduğu görüşü de dikkate alınarak takdir komisyonunca takdir edilen matrahtan geçmiş yıl zararının düşülmesi sonucu belirlenen 8.195.255.800 lira üzerinden davacı adına salınan ağır kusur cezalı kurumlar vergisi ve fon payını kaldıran vergi mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.

Vergi Usul Kanununun, vergi kanunlarının uygulanması ve ispatı düzenleyen 3'üncü maddesinin (B) bendinde; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu ve yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi doğal ve açık olmayan tanık anlatımının kanıtlama aracı olarak kullanılamayacağı kurala bağlanmıştır.

Bu hükmün incelenmesinden, vergilendirmede serbest delil sisteminin kabul edildiği, yemin ve vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık olmayan tanık ifadesi dışında hukuken itibar edilebilecek her türlü delilin ispatlama aracı olarak kullanılabileceğinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

Tarhiyat, 1998 yılında 15.239.889.770 lira zarar edildiği ileri sürülerek dava konusu edilmiş ve gelir tablosu ile bilançonun birer fotokopisi dava dilekçesine eklenmiştir. Sözü edilen gelir tablosu ve bilançonun hukuken itibar edilebilecek maddi delil niteliğinde sayılabilmesi için, defter ve belgelerin ihticaca salih olması ve defter kayıtlarının, gelir tablosu ve bilançoyu doğrulaması gerekmektedir.

Vergi Mahkemesince, davacı şirketin defterlerinin tasdikli olup olmadığı, belgelerinin anlaşmalı matbaada bastırılıp bastırılmadığı, Vergi Usul Kanununda tutulması öngörülen defterlerin belirtilen kayıt nizamına uygun şekilde tutulup tutulmadığı, düzenlenen belgelerin kanıt niteliğini haiz olup olmadıkları hususları tespit edilerek ve bilanço ve gelir tablosundaki kayıtların defterlerle uyumu yönünden de inceleme yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, doğruluğu araştırılmadan davacı şirketin zarar ettiği yolundaki iddiasına itibar edilerek verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle İzmir Üçüncü Vergi Mahkemesinin 8.6.2004 gün ve E:2001/615, K:2004/661 sayılı kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13'üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 27.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

(DAN-DER; SAYI:109)
BŞ/ÖEK
 
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı