Dairesi
YÜKÜMLÜ TARAFINDAN KANUNİ VE EK SÜRE İÇİNDE VERİLMEYEN VERGİ BEYANNAME
Karar No
3066
Esas No
5145
Karar Tarihi
04-10-1990
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1990
3066
1990
5145
04/10/1990
 
KARAR METNİ

YÜKÜMLÜ TARAFINDAN KANUNİ VE EK SÜRE İÇİNDE VERİLMEYEN VERGİ BEYANNAME
SİNİN 213 SAYILI VERGİ USUL KANUNUNUN 371.MADDESİ UYARINCA PİŞMANLIK
İSTEMİYLE VERİLMESİ HALİNDE KESİLECEK USULSÜZLÜK CEZASININ BİR KAT OLA
RAK KESİLMESİ GEREKECEĞİ HK.

Anlaşmazlığın konusu, yükümlü tarafından kanuni ve ek süre içinde ve-
rilmeyen vergi beyannamesinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 371.mad-
desi uyarınca pişmanlık istemiyle verilmesi halinde kesilecek usulsüz-
lük cezasının bir kat mı, yoksa iki kat mı olacağı hususuna ilişkin-
dir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 41.maddesinde, yükümlülerin
katma değer vergisi beyannamesini vergilendirme dönemini takip eden
ayın 25. günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine vermekle yükümlü
oldukları hükme bağlanmış ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30.madde-
sinin 1.bendi ile de, vergi beyannamesinin kanuni süresinden sonra baş
lıyarak 15 gün geçtiği halde verilmemiş olması re'sen takdir sebebi sa
yılmıştır. Kanunda yazılı süre içinde beyannamenin verilmesi halinde,
yükümlüler yukarıda belirtilen hükümlerle kendilerine yüklenen (beyan-
name verme) görevini zamanında yerine getirmiş olacaklarından, hakla-
rında bu nedenle re'sen takdir yoluna gidilmesi mümkün değildir. Diğer
taraftan, Vergi Usul Kanununun 371.maddesinde yazılı pişmanlık ve ıs-
lah hükümleri de vergi kanunlarına aykırı kasıtlı veya hatalı davranış
larını dilekçe ile birlikte kendiliğinden vergi dairesine haber veren-
lere uygulanacak olan kuralları içermekte olup, bunların arasında piş-
manlık hükümlerinden sadece beyannamelerinde matrah gösteren yükümlüle
rin faydalanacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır.

Öte yandan, matrah göstererek beyanname veren yükümlü ile zarar beyan
eden veya matrahsız beyanda bulunan yükümlü arasında herhangi bir fark
yoktur. Çünkü, verilecek beyannamelerin, bu üç halden herhangi birisi-
ni kapsaması kanunen mümkün ve geçerlidir. Önemli olan husus, beyanna-
mede gösterilen durumun gerçeğe uygun olmasıdır.

Ayrıca, kanuni süreler içinde beyanname vererek zarar beyan eden veya
matrah göstermeyen yükümlüler hakkında sırf bu nedenle re'sen takdir
hükümleri uygulanmadığı halde, zamanında verilmemiş, ancak pişmanlık
hükümleri uyarınca zamanında verilmiş sayılan matrahsız ya da zarar
gösterilen beyannameler dolayısıyle re'sen takdiregitmek, kanun koyucu
nun sonradan pişmanlıkla verilen beyannameleri süresi içinde verilmiş
sayılmasındaki amacına da ters düşer.

Bu sebeple pişmanlık dilekçesiyle birlikte matrahsız beyanname veren
yükümlüler hakkında diğer re'sen takdir sebepleri bulunmadıkça, hem
beyannamenin zamanında verilmiş sayılması hem de matrahın re'sen takdi
ri yoluna gidilmesi olanağı yoktur.

Dolayısıyla, olayda usulsüzlük fiili re'sen takdir nedeni sayılamaya-
cağından usulsüzlük cezasının iki kat değil, tek kat olarak kesilmesi
gerekir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının temyis isteminin kabulü
ile Bölge İdare Mahkemesi kararının 2577 sayılı Yasanın 3622 sayılı
yasa ile değişik 51.maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün sonuçla-
rına etkili olmamak üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Danıştay
Başsavcılığına gönderilmesine ve ayrıca Resmi Gazete'de yayınlanmasına
karar verildi.


(1.2.1991 GÜN VE 20773 SAYILI RG'DE YAYIMLANMIŞTIR.)


BŞ/YÖ






 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı