Dairesi
DAVA AÇILMAMAK SURETİYLE TAHAKKUK EDEN TELLALLIK HARCININ TAHAKKUK TARİHİNDEN İTİBAREN ANCAK BİR AYLIK YASAL ÖDEME SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA ÖDEME EMRİYLE İSTENEBİLECEĞİ HK.
Karar No
3023
Esas No
26
Karar Tarihi
28-04-2004
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
DOKUZUNCU DAİRE
2004
3023
2002
26
28/04/2004
 
KARAR METNİ

DAVA AÇILMAMAK SURETİYLE TAHAKKUK EDEN TELLALLIK HARCININ TAHAKKUK TARİHİNDEN İTİBAREN ANCAK BİR AYLIK YASAL ÖDEME SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA ÖDEME EMRİYLE İSTENEBİLECEĞİ HK.
Temyiz İsteminde Bulunan : ? Defterdarlığı, Milli Emlak Dairesi Başkanlığı
? Yakası Emlak Müdürlüğü

Karşı Taraf : ? Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili : Av. ?

İstemin Özeti : İhale suretiyle satışı yapılan taşınmaz için tahakkuk ettirilen tellallık harcının tahsili amacıyla düzenlenen 16.5.2001 tarih ve 242 sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 2464 sayılı Kanunun 68. maddesinde tellallık harcını mal ve mahsüllerini satan gerçek ve tüzel kişilerin ödemekle yükümlü olduklarının hükme bağlandığı, olayda hazine adına kayıtlı taşınmazın ihale sonucu satılması nedeniyle hesaplanan tellallık harcına ilişkin ihbarnamenin 17.4.2001 tarihinde davacıya tebliğ edildiği halde dava açılmaması ve vadesinde ödenmemesi üzerine de dava konusu ödeme emrinin düzenlendiğinin anlaşıldığı , bu durumda kesinleşen amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve ... sayılı kararının; ödeme emrinin hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Savcısı Cavit Zeybek'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi Haşim Güney'in Düşüncesi : Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:

İstem, tellallık harcına ilişkin ihbarnameye dava açılmaması ve içeriği borcun vadesinde ödenmemesi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkindir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunun "tahakkuk" başlığını taşıyan 22. maddesinde tahakkuk, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesi olarak tanımlanmış, aynı kanunun "verginin idarece tarh"ını düzenleyen mükerrer 30. maddesinin 5. fıkrasının ilk cümlesinde de, verginin tahakkuku için vergi mahkemesinde dava açma süresinin geçmesi gerektiği hükme bağlanmak suretiyle verginin ne zaman tahakkuk edeceği açıklanmıştır.

Buradan anlaşılacağı üzere; verginin tahakkuku bir safha olup, bu safha re'sen ikmalen veya idarece tarh olunan vergilerin tarh ve tebliğ edilmesiyle başlayıp, dava açma süresinin bitiminde sona erecektir. Diğer bir anlatımla, yükümlü bu şekilde tarh edilen vergilere karşı vergi mahkemesine başvurabileceğinden, bu vergiler ancak otuz günlük dava açma süresinin geçirilmesinden sonra ödenmesi gereken safhaya gelecektir.

Kaldı ki: Vergi Usul Kanunu'nun vergi cezalarının ödeme zamanını düzenleyen 368. maddesinde; vergi cezalarının, cezaya karşı vergi mahkemesinde dava açılmamışsa dava açma süresinin bittiği tarihten başlayarak bir ay içinde ödeneceği hüküm altına alınmış ve bu madde hükmüne açıklık getiren 213 sayılı Kanunla ilgili 143 no'lu Genel Tebliğde de verginin tahakkuku ile cezaların tahakkuk zamanı arasında paralellik sağlandığı da belirtilmiştir.

Diğer yandan, 213 sayılı Kanunun ödeme zamanını düzenleyen 111. maddesinde, verginin, kanunlarında gösterilen süreler içinde ödeneceği, ödeme süresinin son gününün verginin vadesi tarihi olduğu belirlenmiştir. Bu maddeye göre, ihtilaf konusu yapılmayan verginin vade tarihi, tahakkuk tarihinden itibaren bir aylık ödeme süresinin son günü olacaktır.

Yukarıda bahsi geçen hükümlere göre, re'sen, ikmalen veya idarece tarh olunan vergiler, dava konusu yapılmadıkları takdirde dava açma süresinin sonunda tahakkuk edeceğinden ve bu tarihten itibaren de bir aylık ödeme süresi söz konusu olacağından, dava aşılmamak suretiyle tahakkuk eden bu vergiler, ihbarnamenin tebliğ tarihinden başlayarak ancak altmış günün sonunda ödeme emri ile istenebilecek hale gelecektir.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 55. maddesinin 1. fıkrasında, ödeme emrinin, ancak usulüne uygun olarak tahakkuk edip kesinleşen ve süresinde ödenmeyen kamu alacağının 7 gün içinde ödenmesi veya mal bildiriminde bulunulması için tebliğ olunacağı hükme bağlanmıştır.

Olayda tellallık harcına ilişkin ihbarnamenin 17.4.2001 tarihinde davacı kurum yetkilisine tebliğ edildiği, otuz günlük dava açma süresi içinde yetkili ve görevli Vergi Mahkemesinde dava açılmadığı ve idarece ihtilaflı alacağın tahsilini sağlamak amacıyla da 16.5.2001 tarihinde ödeme emri düzenlenip tebliğ edildiği görülmüştür.

Bu durumda ihbarname ile istenen tellallık harcı, dava açılmamak suretiyle 17.5.2001 tarihinde tahakkuk ettiğinden ve yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca tahakkuk tarihinden itibaren ancak bir aylık ödeme süresi geçirildikten sonra ödeme emri düzenlenebileceğinden, idarece bu süre gözönüne alınmaksızın ödeme süresi içerisinde düzenlenen ödeme emrinde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve ... sayılı kararının bozulmasına 28.4.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

(DAN-KAR-DER; SAYI:5)

BŞ/ÖEK


 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı