Dairesi
MAHKEME KARARINDAN SONRA DÜZENLENEN İNCELEME RAPORUNUN DEĞERLENDİRİLME
Karar No
2936
Esas No
4748
Karar Tarihi
28-11-1991
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1991
2936
1987
4748
28/11/1991
 
KARAR METNİ

MAHKEME KARARINDAN SONRA DÜZENLENEN İNCELEME RAPORUNUN DEĞERLENDİRİLME
MESİ KARARI BU YÖNDEN KUSURLANDIRMAZ İSE DE; DAVANIN SONUCUNU ETKİLEYİ
Cİ NİTELİKTE OLAN İNCELEME RAPORUNUN DİKKATE ALINMAMASI VERGİDE GERÇEK
LİK İLKELERİNE UYGUN DÜŞMEYECEĞİNDEN, BU RAPORUN MAHKEMECE DEĞERLENDİ-
RİLEREK YENİDEN KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ HK.

Adi Ortaklığın çiğit satışlarının Katma Değer Vergisine tabi olmaması
nedeniyle indirilemeyen Katma Değer Vergisinin iadesi istemini redde-
den Vergi Dairesi işleminin iptali ile anılan meblağın faizi ile bir-
likte iadesi istemiyle açılan davayı "3065 sayılı Kanunun 29.maddesin-
de bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı
mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer
vergisi toplamından fazla olduğu takdirde aradaki fark sonraki dönemle
re devrolunur ve iade edilmez. Şu kadar ki 28.madde uyarınca Bakanlar
Kurulu tarafından vergi nisbeti indirilen maddelerle ilgili olup indi-
rilemeyen vergi iade olunur" hükmünün yer aldığı, 3655 sayılı Kanunun
olay tarihinde yürürlükte bulunan 28.maddesinde de katma değer vergisi
nin %10 olduğu ve Bakanlar Kurulunun bu nisbeti "0" (sıfır)'a kadar in
dirmeye yetkili bulunduğunun hüküm altına alındığı, bu hükme dayanıla-
rak, Bakanlar Kurulunca, yükümlülere ait işletmenin faaliyet konusuna
giren çiğitin temel gıda maddesi ve vergi oranının (0), kütlünün vergi
oranınında %1 olarak belirlendiği, bu durumda anılan Kanunun 28/2.mad-
desinde vergi iadesi için öngörülen şartların gerçekleştiği, olayda
tüccarlardan yapılan alışların katma değer vergisine tabi olmasına kar
şılık imalat sonucu elde edilen çiğitin katma değer vergisinin sıfır
olması nedeniyle son döneme ait beyannamede indirilemeyen verginin
iade edilmesi gerekirken idarece aksi yönde tesis edilen işlemde isa-
bet görülmediği gerekçesi ile kabul ederek 4.12.1986 gün ve 29688 sa-
yılı işlemin iptaline, katma değer vergisinin 4.12.1986 tarihinden iti
baren %30 oranında hesaplanacak kanuni faizi ile birlikte iadesine ka-
rar veren Adana 1.Vergi Mahkemesinin 21.5.1987 gün ve 1987/491 sayılı
kararının; yükümlünün beyanname düzenleme kurallarına uymadığı temel
gıda maddelerine ait olarak yüklendiği ve indirim konusu yapamadığı
vergileri de sonraki dönemlere ait vergi sütununda beyan ettiği, yapı-
lacak inceleme sonucu; münhasıran çiğit üretimi nedeniyle yüklenip, in
dirim konusu yapamadığı katma değer vergisinin varlığının tesbiti ha-
linde iade yapılabileceği, 2577 sayılı kanunun 28/6.maddesi hükmü uya-
rınca kanuni faizin; kararın idareye tebliğinden itibaren infazın ge-
cikmesi sebebiyle uygulanabileceği olayda böyle bir kararın söz konusu
olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun "indirim" başlıklı 29.madde-
sinin 2.bendinde "bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer
vergisi toplamı mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesapla-
nan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde aradaki fark
sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez. Şu kadar ki 28.madde uya
rınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nisbeti indirilen sadece temel
gıda maddeleri ile ilgili olup indirilemeyen vergi iade olunur" denil-
miştir. Aynı Kanunun "İstisna edilmiş işlemlerde indirim" başlıklı 32.
maddesinde ise "Bu kanunun 11,13,14 ve 15.maddeleri uyarınca vergiden
istisna edilmiş işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda göste-
rilen katma değer vergisi mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden
hesaplanacak katma değer vergisinden indirilir. Vergiye tabi işlemle-
rin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az
olması hallerinde indiremeyen, katma değer vergisi Maliye ve Gümrük
Bakanlığınca tesbit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade
olunur" hükmü yer almıştır.

Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden anlaşılacağı üzere, katma değer
vergisinde eğer indirimler nedeniyle bir fark var ise; bu farkın bir
sonraki döneme devri asıl ilke olup, temel gıda maddeleri kapsamına gi
ren işler dışında mahsup ve iadeye imkan tanınmamıştır.

Dosyanın incelenmesinden; yükümlü adi ortaklığın, kütlü pamuk satın
alıp çırçırlamaya tabi tuttuğu ve bu faaliyetten elde edilen çırçırlan
mış (saf) pamuğun ve çiğitin satışı ile uğraştığı anlaşılmaktadır.

Davacı, dava dilekçesinde çırçırlama faaliyetinden elde edilen saf pa-
muğun satışından K.D.V. tahsil edilerek indirim konusu yapılmasına kar
şın çiğitin temel gıda maddesi olması nedeniyle vergiden muaf olduğunu
bu nedenle çiğit satışından K.D.V. tahsil edilmediğinden vergiye tabi
kütlü alışları nedeniyle ödenen katma değer vergisinin çiğite isabet
eden kısmından indirim yapılamadığını, bu satışlara isabet eden
50.697.885 liranın kanuni faizi ile birlikte iadesi gerektiğini ileri
sürmüştür.
Çiğitin temel gıda maddesi ve vergisinin sıfır olduğunda taraflar ara-
sında uyuşmazlık yoktur. 3065 sayılı kanunun 29/2.maddesi uyarınca, çi
ğit satışlarında indirim konusu yapılamayan verginin iade edileceği
kuşkusuzdur.

Vergi Mahkemesince kararda yazılı gerekçeyle idarenin menfi işleminin
iptalinde ve çiğit satışlarına ait verginin iadesine karar verilmesin-
de herhangi bir isabetsizlik yoksa da, Vergi Mahkemesince davanın gö-
rülmesi sırasında adi ortaklığın defter ve belgelerinin inceleme elema
nınca incelenmekte olduğu ve çiğit satışlarıyla çiğite isabet eden Kat
ma Değer Vergisi yönünden inceleme yapılarak iadesi gereken verginin
24.764.695 lira olması gerektiği sonucuna varıldığı vergi dairesinin
temyiz dilekçesi ekinde gönderilen inceleme raporundan anlaşılmakta,
Vergi Mahkemesince ise 50.697.885 liranın iadesine karar verilmiş bu-
lunmaktadır.

13.8.1987 tarihli inceleme raporunun mahkemenin 29.5.1987 tarihli kara
rından sonra düzenlendiği, bu nedenle mahkemeye ibraz edilemediği, ka-
rar safhasında, bu belgenin dosyada bulunmaması nedeniyle mahkemenin
dosyadaki bilgi ve belgeleri değerlendirerek karar verdiği anlaşılmak-
ta ve bu nedenle kararın bu yönden kusurlandırılması gerekmemekte ise
de, davada taraf olan idarenin söz konusu incelemenin gecikmesinde her
hangi bir kusuru bulunmadığı gibi, davanın sonucunu etkileyici nitelik
te olan söz konusu inceleme raporunun dikkate alınmamasının vergide
gerçeklik ve hakkaniyet ilkelerine uygun düşmeyeceği sonucuna varıldı-
ğından temyiz safhasında ortaya konulan bu raporun mahkemece değerlen-
dirilerek yeniden bir karar verilmesinde hukuki yarar görülmektedir.
Kanuni faize gelince, gerek vergi kanunlarında gerekse Vergi Usul Kanu
nunda Vergi Mahkemelerince yükümlülere iadesine karar verilen vergile-
re yükümlü lehine kanuni faiz uygulanmasını öngören herhangi bir hükme
yer verilmemiştir.

Borçlar Kanununun 103 ve sonraki maddeleriyle Türk Tcaret Kanununda
yer alan geri alma (istirdat) davalarıyla sair alacak davalarında kanu
ni faize de hükmolunmasını öngören hükümlerin kamu hukuku alanında yer
alan vergilere uygulanması olanağı yoktur.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28.maddesinin 6.fıkrasında
yeralan; Vergi Mahkemesi kararlarının idareye tebliğinden itibaren in-
fazın gecikmesi sebebiyle idarece kanuni gecikme faizi ödeneceğine
ilişkin hüküm ise davadan sonraki safhaya ilişkin bulunmaktadır.

Bu itibarla olayda, Vergi Mahkemesince, iadesine karar verilen vergi-
ye, hukuki dayanağı göstermeksizin, yalnız Borçlar Kanunu ve Türk Ti-
caret Kanunundaki faizlere ilişkin bulunan ve bu kanunlardaki kanuni
gecikme faizleri oranını %30'a yükselten 3095 sayılı kanunda öngörülen
bu oranın uygulanmasında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bo-
zulmasına karar verildi.


BŞ/SE



 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı