Dairesi
KAYDİ ENVANTER FARKI NEDENİYLE ŞİRKETİN DEFTER VE BELGELERİ ÜZERİNDE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ YAPTIRILARAK SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREKİRKEN, ŞİRKET YETEKİLİSİNİN İFADELERİNE DAYANILARAK YAPILAN TARHİYATTA HUKUKA UYARLIK BULUNMADIĞI HK.
Karar No
274
Esas No
780
Karar Tarihi
24-02-2005
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
DÖRDÜNCÜ DAİRE
2005
274
2004
780
24/02/2005
 
KARAR METNİ

KAYDİ ENVANTER FARKI NEDENİYLE ŞİRKETİN DEFTER VE BELGELERİ ÜZERİNDE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ YAPTIRILARAK SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREKİRKEN, ŞİRKET YETEKİLİSİNİN İFADELERİNE DAYANILARAK YAPILAN TARHİYATTA HUKUKA UYARLIK BULUNMADIĞI HK.

Temyiz Eden Taraflar :

1- Hocapaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL

2- ...

İstemin Özeti : Davacı şirketin 1999 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu bir kısım kumaşın belgesiz alınıp satıldığı ileri sürülerek bulunan matrah farkı üzerinden re'sen kurumlar vergisi salınmış, fon payı hesaplanıp, vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. İstanbul 4. Vergi Mahkemesinin 15.1.2004 günlü ve E:2003/864, K:2004/99 sayılı kararıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesi uyarınca vergilendirme işlemi yapılırken muamelenin tarafları arasında oluşan maddi ve hukuki ilişkinin gerçek mahiyetinin araştırılması gerektiği, gerçek mahiyetin ortaya çıkarılmasında yemin hariç her türlü delile izin verildiği sonucuna ulaşıldığı, inceleme raporunda, davacı şirketin ... Halıcılık Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait 4 adet fatura içeriği malların gerçekte alındığının kabul edildiği, ancak yapılan kaydi envanter sonucu belgesiz başka mal alışı bulunduğunun tespit edildiği, alınan malların maliyet bedeli altında ya da cüzi karla satıldığının görülmesi üzerine bu konuda şirket yetkilisinin ifadesine başvurulduğu, bu kişice ilgili dönemdeki alış ve satışların ancak % 30'unun faturalı, % 70 inin belgesiz olduğunun, bir metre kumaştan 50.000 lira ile 100.000 lira arasında kazanç sağlandığının beyan edildiği, bu beyanlar esas alınarak kayıtlardaki işlem tutarının ilgili dönemdeki gerçek mal hareketlerinin % 30 una karşılık olduğu gözönüne alınarak 150.474,07 metre kumaşın belgesiz alınıp satıldığı sonucuna varılarak yapılan hesaplamayla bulunan matrah farkı üzerinden tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı, olayda davacı lehine olan hususlar gözönünde bulundurularak matrah farkı tespit edildiğinden yapılan tarhiyatta isabetsizlik bulunmadığı, özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için fatura düzenlenmediğinin ve alınmadığının, vermeyen ve almayanların hukuken geçerli şekilde tespitinin gerektiği, yasanın aradığı şekilde bir tespit bulunmadığından kesilen özel usulsüzlük cezasında isabet bulunmadığı gerekçesiyle kurumlar vergisi, fon payı ve vergi ziyaı cezasına ilişkin davanın reddine, özel usulsüzlük cezasının ise kaldırılmasına karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, kesilen özel usulsüzlük cezasının yasal olduğunu, davacı ise vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve fon payının yasal olmadığını ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti : Vergi Dairesi Müdürlüğü, yasal dayanağı bulunmayan davacı temyiz isteminin reddi gerektiğini savunmuştur.

Tetkik Hakimi Erkan Kunduracı'nın Düşüncesi : Vergi Usul Kanunu uyarınca re'sen takdirle amaçlananın hususun vergi idaresi bilgisi dışında kalmış beyan edilmeyen matrahın, gerçek ya da gerçeğe yakın şekilde yine Kanunda öngörülen şekilde tespiti olduğu, dosyanın incelenmesinden, yükümlü kurumun işlemlerinin incelenmesi ve kaydi envanter sonucu matrah farkı bulunduğu, bulunan farkla ilgili şirket yetkilisinin açıklamaları doğrultusunda yapılan hesaplamalar sonucu tespit edilen matrah farkı üzerinden tarhiyat yapıldığı ve mahkemece de, matrah farkının şirket kayıtları ile yetkilinin ifadelerine dayandığı gerekçesiyle davanın reddedildiği anlaşılmış, ancak davacının kaydi envanter sonuçlarının yanlış olduğu iddiası ve kaydi envanter farkından sonra şirket yetkilisinin beyanları ile herhangi bir harici karineye dayanmayan veriler esas alınarak matrah farkı bulunduğundan dönem kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı A.Kemal Terlemezoğlu'nun Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, yükümlü şirketin 1999 yılı defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak tarh olunan cezalı kurumlar vergisi ve fon payı ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı kısmen kabul eden vergi ziyai cezalı kurumlar vergisini onayan, kesilen özel usulsüzlük cezasını kaldıran İstanbul 4.Vergi Mahkemesi kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Vergi dairesinin özel usulsüzlük cezasına yönelik iddiası, mahkeme kararının dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 134.maddesinde,vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak,tespit etmek ve sağlamak olduğu,aynı kanunun 3/B maddesinde ise vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu hükme bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden vergi inceleme elemanı tarafından şirket yetkilisinin ifadesi esas alınarak ve kayıtlarda görünen mal alış ve satış tutarlarının ilgili yılda gerçek mal hareketinin % 30 una tekabül ettiği gözönüne tutularak yapılan hesaplamaya göre toplam 150.474,07 metre kumaşın belgesiz alınıp satıldığı, yine davacının kar marjına ilişkin ifadesine dayanılarak buna karşılık elde edilen toplam 10.533.284.900.- lira safi hasılatının beyan dışı bırakıldığı sonucuna ulaşıldığı, bu miktardan kaydi envanter sonucu bulunan ve belgesiz alış-satış tutarı olduğu kabul edilen 1.343.210.000.-lira düşüldükten sonra ortaya çıkan (10.533.184.900.-1.343.210.000) 9.189.947.900.- lira matrah farkı üzerinden cezalı tarhiyat önerildiği anlaşılmaktadır.

Bir ticari işletmede değer ve miktar bakımlarından emtia hareketi,işletme faaliyetinin özünü teşkil eder. Defter
kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar şekil yönünden kanuna uygun olsa dahi emtia hareketini tam ve kusursuz göstermiyorsa defter kayıtlarının ve bunlarla ilgili vesikaların gerçeğe uygun olduğu söz konusu olamaz ve iddia edilemez.

Vergi inceleme elemanının,mükellefin 1999 yılı alış ve satış faturaları ile dönem başı ve dönem sonu envanteri karşılaştırılması ile oluşturulan emtia dengesi sonucu bir kısım satış hasılatının beyan dışı bırakıldığı iddiası şirket yetkilisinin ifadesine dayandırılmıştır.

Vergi hukukunda,maddi olayların fiili tespitlere dayandırılması ve tespitlerde kanunen geçerli belge aranılması şart olup,bir takım zan,tahmin ve ifadeler kayıtların aksini tevsik edecek nitelikte belge sayılamazlar ve matrah takdirine esas tutulamazlar.

Bu noktada, matrah farkının hesabında leh ve aleyhe yapılmış yanlışlıkların,yükümlünün inceleme sonucu bulunan matrahın isabetsizliği hakkında ileri sürdüğü iddiaların,teker teker ele alınarak karşılanması, defter ve belgelerinin konusunda uzman bilirkişiye incelettirilmesi icap etmektedir.

Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin reddi,yükümlü temyiz isteminin kabulü ile temyiz olununan vergi mahkemesi kararının, özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının onanması,cezalı tarhiyata ilişkin bölümünün ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:

Vergi Dairesi Müdürlüğünce, kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmına yönelik olarak ileri sürülen iddialar kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bu kısmının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.

Davacının temyiz istemine gelince;

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin B bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, 134 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında da, vergi incelemesinin maksadının ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması tespit edilmesi ve sağlanması olduğu açıklanmıştır.

İnceleme raporunda, yükümlü şirketin defterlerine kayıtlı olan 4 adet alış faturasının sahte olduğu, ancak bu faturalar karşılığı malların gerçekte alınmış olduğu kabul edilmiş, yapılan kaydi envanter sonucu toplam 1.500 metre kumaşın belgesiz alındığı belirlenmiş, mükellefin bildirdiği fiyatlar esas alındığında 1.343.210.000 liralık belgesiz alış miktarı bulunduğu sonucuna varılmış, daha sonra şirket yetkilisinin metrede 50.000 ile 100.000 lira arasında kar olduğu, 1000 metre kumaşın 300 metresinin faturalı alınıp satıldığı yönündeki ifadelerine dayanılmış olup, bu haliyle matrah farkının kaydi envanter farkı ve şirket yetkilisinin ifadeleri dışında başka bir inceleme ve tespit yapılmaksızın belirlendiği sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, davacının defter ve belgeleri üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile gerçekten kaydi envanter farkının bulunup bulunmadığı, eğer kaydi envanter farkı var ise yine defter kayıtlarındaki alış ve satış fiyatlarına göre belirlenecek birim fiyatlar uygulanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti araştırılmaksızın, davanın kurumlar vergisi, fon payı ve vergi ziyaı cezasına yönelik kısmını reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle yükümlü temyiz isteminin kabulüyle İstanbul 4.Vergi Mahkemesinin 15.1.2004 günlü ve E:2003/864, K:2004/99 sayılı kararının yaptırılacak bilirkişi incelemesinin sonucuna göre karar verilmek üzere bozulmasına, Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz isteminin reddine 24.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

BŞ/ŞGK
 
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı