|
İHRACAT İSTİSNASI İLE İLGİLİ İNDİRİM, HESAPLANAN KDV.DEN FAZLA OLDUĞUN
DAN, TARH VE TAHAKKUK ETTİRİLMİŞ VE DOLAYISIYLA ÖDENECEK HALE GELMİŞ
KATMA DEĞER VERGİSİ BULUNMADIĞINDAN DAHİLİ TEVKİFATIN NOKSAN BİLDİRİL-
DİĞİ GEREKÇESİYLE CEZALI DAHİLİ TEVKİFAT TAHAKKUK ETTİRİLEMEYECEĞİ
HK.
1986 Mart Dönemine ait katma değer vergisi beyannamesinin incelenmesi
sonucu dahili tevkifat yönünden noksan bildirimde bulunulduğunun sap-
tanması üzerine yükümlü şirket adına ikmalen salınan dahili tevkifat
ile kesilen kusur cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; 3065
sayılı Kanunun 11. ve 32.maddelerinin birlikte incelenmesinden, mal ve
hizmet ihracatında tam istisnanın uygulandığı, ihraç edilen mal ve hiz
metler dolayısıyla ödenecek katma değer vergisinin kanunda belilrtilen
kayıt ve şartlarla aranılmadığı, ayrıca ihraç edilen mal ve hizmetin
meydana getirilmesi ile her türlü mal ve hizmet alımları dolayısıyla
yüklenilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri
üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, indirim
imkanının olmadığı hallerde ise vade edileceğinin belirtildiği, öte
yandan Gelir Vergisi Kanununun 94/B maddesinde de dahili tevkifatın dü
zenlendiği, 30 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 12.mad-
desinin 7.bendi ile ihracatçıya gelir vergisi mükellefi olabileceği,
ancak ihracatçıya ihraç kaydıyla mal teslim edenin kurumlar vergisi mü
kellefi olmasının zorunlu bulunduğu, bu kişinin gelir vergisi mükelle-
fi olması halinde ise, bu teslimler dolayısıyla dahili tevkifatın öde-
neceğinin açıklandığı, olayda da gelir vergisi mükellefi olan davacı-
nın bu açıklamaya uyan durum sebebi ile ihracat tutarının %05'i kadar
dahili tevkifat yaparak vergi dairesine ödendiğinin görüldüğü, yasa
koyucunun dahili tevkifat ödemesini, tahakkuk edecek ve ödenecek hale
gelen katma değer vergisine baladığı, dolayısıyla tarh ve tahakkuk
eden katma değer vergisi yoksa dahili tevkifattan da sözedilemeyeceği,
nitekim gelir vergisine ait 148 seri nolu genel tebliğde de herhangi
bir dönem için indirelecek katma değer vergisinin, hesaplanan katma
değer vergisinden fazla olması halinde ödenmesi gereken katma değer
vergisinden sözedilemeyeceği için bu dönemde katma değer vergisi üze-
rinden yapılacak bir dahili tevkifat da olamayacağı açıklanarak, dahi-
li tevkifatın uygulanabilmesinin ön koşulu olarak ödenmesi gereken kat
ma değer vergisinin bulunmasının kabul edildiği, uyuşmazlık konusu
olayda da, yükümlü şirket yurt dışı satışları üzerinden %036 oranında
dahili tevkifat ödemiş olup, ihtilaflı dönemde, ihracat istisnası ile
ilgili indirim, hesaplanan katma değer vergisinden fazla olduğundan ve
bu hali ile davacı adına tarh ve tahakkuk ettirilmiş, dolayısıyla öde-
necek hale gelmiş katma değer vergisi bulunmayıp iade edilecek vergi
meydana geldiğinden, dahili tevkifatın ödenesini gerektiren herhangi
bir koşulun oluşmadığı, bu nedenle yapılan cezalı tarhiyatta isabet
bulunmadığı gerekçesiyle kabul eden Vergi Mahkemesi kararının yurtiçi
teslimleri ile ihracat istisnasından yararlanılan yurt dışı teslimleri
ayrı ayrı değerlendirmek gerektiği, hernekadar yurtdışı teslimlerinden
vergi iadesi doğmuşsa da bu iadeden yurt içi teslimlerinden dolayı
ödenmesi gereken katma değer vergisi tutarının düşülmesinin, yurt içi
teslimlerinden dolayı ödenmesi gereken katma değer vergisinden dahili
tevkifat yapılmasını engellemeyeceği, bu işlemin genel tebliğde bildi-
rilen indirilecek katma değer vergileri ile ilgili olmadığı, başlıbaşı
na mahsup işlemi olduğu iddialarıyla bozulmasına ilişkin bulunmakta-
dır.
Temyiz edilen İzmir 5.Vergi Mahkemesinin 17.12.1987 gün ve 1987/552 sa
yılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesi
nin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı
anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının
onanmasına karar verildi.
BŞ/SE
|