Dairesi
OLAYDA, İNCELEME, DAVACININ TEFECİLİK YAPTIĞI İDDİASIYLA GÖZALTINDA BULUNMASI NEDENİYLE, EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDE YAPILMASINA KARŞIN, İNCELEMEYE ESAS ALINAN TUTANAĞIN, ÜÇ VERGİ DENETMENİ NEZDİNDE DAVACI TARAFINDAN İMZALANMIŞ OLMASI VE GEREK BU TUTANAKTA, GEREKSE DAVA DİLEKÇESİNDE, TUTANAKTA YER ALAN İFA
Karar No
2514
Esas No
3692
Karar Tarihi
21-10-2004
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
2004
2514
2001
3692
21/10/2004
 
KARAR METNİ

OLAYDA, İNCELEME, DAVACININ TEFECİLİK YAPTIĞI İDDİASIYLA GÖZALTINDA BULUNMASI NEDENİYLE, EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDE YAPILMASINA KARŞIN, İNCELEMEYE ESAS ALINAN TUTANAĞIN, ÜÇ VERGİ DENETMENİ NEZDİNDE DAVACI TARAFINDAN İMZALANMIŞ OLMASI VE GEREK BU TUTANAKTA, GEREKSE DAVA DİLEKÇESİNDE, TUTANAKTA YER ALAN İFADENİN BASKI ALTINDA ALINDIĞI YOLUNDA BİR İDDİANIN DA OLMAMASI KARŞISINDA, TARH VE CEZA KESME İŞLEMİNDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.

Temyiz İsteminde Bulunan: Doğanbey Vergi Dairesi Müdürlüğü ANKARA

Karşı Taraf : ...

İstemin Özeti : Davacının2000 yılında ikrazatçılık faaliyetinde bulunduğundan bahisle, inceleme raporuna dayanılarak, 2000 yılının Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran dönemleri için salınan banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kesilen vergi zıyaı cezasına ilişkin işlemi; dosyanın incelenmesinden, Ankara Emniyet Müdürlüğü elemanları tarafından davacının işyerinde yapılan aramada bulunan özel el defterleri ile Ankara Emniyet Müdürlüğünde vergi denetmenleri tarafından hazırlanan ve davacı tarafından itirazsız imzalanan tutanak esas alınarak, davacının ikrazatçılık yaptığından bahisle, dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı; olayda, inceleme, incelemeye yetkili vergi denetmenleri tarafından yapılmış ise de, incelemeye esas alınan tutanağın Ankara Emniyet Müdürlüğünde düzenlenmesi nedeniyle bu tutanağa itibar edilmeyeceği; söz konusu tutanak dışında, davacının ikrazatçılık yaptığı hususunda herhangi bir somut bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden Ankara Beşinci Vergi Mahkemesinin 19.4.2001 gün ve E:2001/199; K:2001/271 sayılı kararının; inceleme raporunun davacı tarafından itirazsız imzalanan tutanağa dayandığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Bülent Seyitdanlıoğlu'nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Bilgin Arısan'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Temyiz başvurusu; davacının ikrazatçılık faaliyetinde bulunduğundan bahisle, inceleme raporuna dayanılarak salınan banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kesilen vergi zıyaı cezasına ilişkin işlemi iptal eden vergi mahkemesi
kararının bozulması istemine ilişkindir.

6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28'inci maddesinin üçüncü fıkrasında; 2279 sayılı Kanuna göre ikraz işleriyle uğraşanlarla, ikinci fıkrada belirtilen muamele ve hizmetlerden herhangi birini devamlı olarak yapanların, bu Kanunun uygulanmasında banker sayılacakları hükme bağlanmış; 2279 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldıran 30.9.1983 gün ve 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 3'üncü maddesinde de, devamlı ve mutat meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşan veya ödünç para verme işlerine aracılık eden ve kendilerine faaliyet izni verilen gerçek kişilerin ikrazatçı sayılacakları açıklanmıştır.

Her iki düzenlemenin birlikte değerlendirilmesinden anlaşılacağı üzere, 6802 sayılı Kanunun uygulaması bakımından bir kişinin banker sayılabilmesi için aranan koşul, ivaz karşılığı ödünç para verme işinin, devamlı ve mutat meslek halinde yapılmasıdır. Dairemizin süregelen içtihadına göre ise, aynı takvim yılı içinde birden fazla kişiye ya da birden fazla olmak üzere bir kişiye veya birbirini izleyen yıllarda bir ya da birden çok kişiye ödünç para verilmesi halleri, ikraz işiyle devamlı ve mutat meslek halinde uğraşıldığını göstermektedir.

Öte yandan; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Vergi kanunlarının uygulanması ve ispat" başlıklı 3'üncü maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; gerçek mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği; vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılmayacağı; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlemesi yer almıştır. Yukarıda sözü edilen fıkranın son paragrafında ise, vergiyi doğuran olayın mahiyetinin ispatında, delil serbestisi esası getirilmiş ve iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan ve olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia edilmesi halinde, ispat külfetinin buna iddia edene ait olması öngörülmüştür.

Bu düzenlemeye göre; vergiyi doğuran olayların ve bu olaylara ilişkin muamelelerin, günün ekonomik ve ticari koşullarıyla, olay ya da muamelenin tekemmülü ve hukuksal varlık kazanabilmesi için öngörülen teknik gerekliliklere aykırı olmaması ve hayatın doğal akışının anlatımı olan normal ve mutad duruma uygun bulunması zorunludur.

Mahkeme kararı; incelemeye esas alınan tutanağın Ankara Emniyet Müdürlüğünde düzenlenmesi nedeniyle bu tutanağa itibar edilemeyeceği; bu tutanak dışında, davacının ikrazatçılık yaptığı hususunda herhangi somut bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesine dayanmaktadır. Ancak; olayda, inceleme, davacının tefecilik yaptığı iddiasıyla gözaltında bulunması nedeniyle Ankara Emniyet Müdürlüğünde yapılmasına karşın, incelemeye esas alınan tutanak, üç vergi denetmeninin nezdinde davacı tarafından itirazsız imzalanmış ve gerek bu tutanakta, gerekse dava dilekçesinde, tutanakta yer alan hususların baskı altında alındığı yolunda bir iddia yer almamıştır.

Bu bakımdan; vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunan şahsın itirazsız imzaladığı tutanakta yer alan veri ve açıklamalar ile dosyadaki diğer bilgi ve belgeler dikkate alındığında, davacının ikrazatçılık faaliyetinde bulunduğu açık olup, inceleme raporu uyarınca belirlenen matrah üzerinden tesis edilen tarh ve ceza, kesme işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından, Mahkemece, tarh ve ceza kesme işleminin istemin özeti bölümünde yazılı gerekçeyle iptalinde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenle; temyiz isteminin kabulüne ve mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 21.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi

YÖ/ÖEK
 
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı