TOPTAN VE PERAKENDE SATIŞI BİR ARADA YAPAN İŞLETMELERDE KAYDİ ENVANTER
YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMELERDE SAĞLIKLI DOĞRU SONUÇLARA ULAŞILAMAYACA-
ĞINDAN RE'SEN TAKDİR NEDENİNİN VARLIĞININ ORTAYA KONULDUĞUNUN KABUL E-
DİLEMEYECEĞİ HK.
Tuhafiye ve parfümeri ticaretiyle uğraşan davacının 1992 takvim yılı
işlemlerinin kaydi envanter yönünden incelenmesi sonucu tesbit edilen
matrah farkı üzerinden adına re'sen salınan gelir vergisi, fon payı i-
le bunlara bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezalarına karşı açılan da-
vayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30.maddesinin 2.fıkrasının 4.
bendi uyarınca re'sen takdire gidilebilmesi için yükümlülerin defter
ve belgelerinin ihticaca salih olmadığının tesbiti gerektiği, vergi
incelemesi sırasında kaydi envanter yapılarak mal giriş çıkışlarının
kontrol edilmesinin mümkün olduğu, ancak bu yönden yapılacak inceleme-
lerin tamamen toptan alım-satımda bulunan işletmelerde sağlıklı sonuç
verebileceği, olayda davacının toptan ve perakende satışı bir arada
yapması nedeniyle emtia türlerinin adet bazında girişinin tam olarak
tesbit edilebilmesine karşın yazar kasa fişiyle yapılan satışlarda em-
tia cinsi ve miktarının belli olmaması nedeniyle sağlıklı ve kesin sa-
tış miktarı belirlenemeyeceğinden doğru sonuçlara ulaşılamayacağı, ni-
tekim inceleme raporunda da dönem başı mal mevcudu ve alışlar topla-
mından faturalı satışların düşülmesiyle bulunan farkların ortalama sa-
tış fiyatlarıyla çarpımı sonucu hesaplanan kayıt dışı hasılattan yazar
kasa fişiyle yapılan satışlar düşülmek suretiyle bulunan hasılat far-
kının beyan dışı bırakıldığının kabul edildiği, bu durumda ulaşılan
sonucun tamamen varsayıma dayalı olduğu, bu nedenle re'sen takdir se-
bebi kesin olarak ortaya konulmadığından davacı adına yapılan tarhi-
yatta kanuna uygunluk görülmediği gerekçesiyle kabul ederek salınan
vergi ve fon payı ile bunlara bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezasını
kaldıran Antalya Vergi Mahkemesinin 26.12.1996 günlü ve 1996/763 sayı-
lı kararının; inceleme raporuna dayanılarak re'sen salınan gelir ver-
gisi, fon payı ve bunlara bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezalarında
kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açık-
lanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de
uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen
iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadı-
ğından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verildi.
A Y R I Ş I K O Y
X-Tuhafiye ve parfümeri ticaretiyle uğraşan yükümlünün 1992 yı-
lına ait defter ve belgelerinin kaydi envanter yapılması yöntemiyle
incelenmesi sonucunda, bir kısım emtia satış hasılatının kayıt dışı
bırakıldığı saptanmış, bulunan hasılat farkı beyan edilen matraha ila-
ve edilerek Vergi Usul Kanununun 30/4.maddesine göre cezalı tarhiyat
yapılmıştır.
Kaydi envanter yöntemi uygulanırken yükümlünün kayıtlarında yer
alan emtiaların cinsleri, dönem başı, dönem sonu ve dönem içi alış a-
detleri, birim fiyatları esas alınmış ve üç kalen emtiada belgesiz a-
lışları olduğu, diğer pek çok emtia kaleminde ise belgesiz satışları
bulunduğu mükellefle birlikte tespit edilerek tutanağa bağlanmış, bu
tespitlere karşı ne diyeceği sorulduğunda, yükümlü, envanterdeki fark-
lılığın bir kısmının yazar kasalı satışlara ait olduğunu, bir kısım
malların ise faturasını almayı unutmuş olabileceklerini, bu konuyla
ilgili kasti bir hareketlerinin bulunmadığını, bu malları kimlerden
aldıklarını ve kimlere sattıklarını hatırlamadıklarını beyan ederek
faturasız alışlarının ve belgesiz satışlarının varlığını kabul etmiş-
tir.
Kaldı ki, aynı mükellefin 1992 yılı işlemlerinin daha önce baş-
ka bir vergi inceleme elemanınca incelenmesi sonucunda düzenlenen ra-
por ve eki tutanakta, aylar ve tarihler itibariyle ad ve soyadları da
belirtilmek suretiyle yükümlünün bazı müşterilerine yaptığı satışlar
için hiç belge düzenlemediği, bazılarına ise eksik fatura tanzim etti-
ği saptanarak bu hususun re'sen takdir nedeni sayıldığı ve saptanan
matrah farkı nedeniyle önerilen kaçakçılık cezalı gelir vergisi, geçi-
ci gelir vergisi, fon payına karşı tarhiyat öncesi uzlaşmaya gidilerek
uzlaşma sağlandığı dosyada mevcut belgelerden anlaşılmaktadır.
Böyle olunca, gerek daha önceki inceleme sonucunda saptanan
belgesiz ve kayıt dışı işlemleriyle, gerekse dava konusu uyuşmazlıkla
ilgili inceleme raporunda belirtilen tespitlerle, yükümlüye ait işlet-
menin defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalarının, vergi matra-
hının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede nok-
san, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmadığı
açık bir şekilde ortaya konulmuş olmaktadır.
Buna rağmen, inceleme elemanının matrah tespit şeklinden önce
mahkeme tarafından yükümlünün defter ve belgelerinin doğru ve kesin o-
larak vergi matrahının tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, u-
sulsüz ve karışık olup olmadığının değerlendirilmesi, daha sonra, mat-
rahın belirlenmesindeki doğruların ve varsa yanlışların ele alınması
ve gerektiğinde bu hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılması gere-
kirken, işletmenin perakende satışlarının varlığı ve satışlarının bir
kısmında yazar kasa fişi kullanılmış olması, bu fişlerde ise emtia
cins ve adetlerine yer verilmemiş bulunması nedeniyle kaydi envanterin
sağlıklı bir sonuç vermeyeceğinden bahisle re'sen takdir sebebinin ke-
sin olarak ortaya konulamadığının kabul edilmesi isabetli görülmemiş-
tir.
Öte yandan, yükümlünün envanter kayıtlarında dönem başı ve dö-
nem sonu emtiaların cinsi, adedi ve fiyatları bellidir. Yıl içindeki
faturalı mal alış ve satışlarında alınan ve satılan emtiaların cinsi,
adedi, alış ve satış fiyatları da yazılıdır. Böyle olunca, her emtia
cinsi için adet bazında, dönem başı emtia mevcudu+dönem içi alışları=
dönem sonu emtia mevcudu=dönem içinde satılmış olması gereken emtia
mevcudunu verir. Bu miktardan dönem içi faturalı satış miktarları dü-
şüldüğünde, geriye varsa belgesiz satılan ve yazar kasa ile satılmış
olması gereken emtia mevcudu kalır. Her emtia cinsi için belirlenen
ortalama birim satış fiyatı ile değerleme yapılıp toplamı alındığında,
varsa belgesiz satışı yapılan emtia ile yazar kasa ile yapılan satış
hasılatları toplamı elde edilmiş olur. Bu hasılat toplamından iki adet
yazar kasa hasılatları indirilerek kayıt dışı kalmış toptan ve pera-
kende satış hasılatına ulaşılır.
Görüldüğü gibi, satışların bir kısmının yazar kasa ile yapılmış
olması, doğru yöntemle yapılmış bir kaydi envanterde tespit edilen ka-
yıt dışı hasılatın doğruluğuna ve kesinliğine süphe düşürmemektedir.
Ancak, burada dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, gerçek gelirin
vergilendirilmesi ilkesine olabildiğince yaklaşılabilmesi ve varsayım-
dan uzaklaşılabilmesi için ortalama satış fiyatının tespitinde, ağır-
lıklı ortalamanın dikkate alınması ve varsa yükümlü lehine olabilecek
özel durumların değerlendirilmesidir. Değinilen bu hususlar, olayda
re'sen takdir nedeninin varlığı kabul edildikten sonra, matrahın olu-
şumuna ilişkin olarak gözönünde bulundurulması gereken unsurlardır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle yasaya ve ver-
gi hukukunda genel kabul görmüş değerlendirmelere aykırı olarak veril-
miş bulunan mahkeme kararının bozulması gerekeceği görüşüyle karara
katılmıyorum.
(MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:98)
|