ŞİRKET ORTAKLARINDAN BİRİNİN BANKA HESABINA YURT DIŞINDA BULUNAN FİRMA
TARAFINDAN GÖNDERİLEN HAVALE BEDELLERİ ESAS ALINARAK BAŞKA HİÇ BİR A-
RAŞTIRMA VE İNCELEME YAPILMADAN TARHİYAT YAPILAMAYACAĞI HK.
1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora göre, it-
halatını yaptığı serum ve kan ürünlerinin satıcısı olan yurt dışındaki
firmanın, şirket ortaklardan biri adına gönderdiği havale bedelleri-
nin, şahsi nakdi teminatların iadesi değil, önceden ödenen mal bedel-
lerinin fiyat farkı olduğu belirtilerek saptanan matrah farkı üzerin-
den davacı kurum adına re'sen kurumlar vergisi, geçici vergi salınmış,
fon hesaplanmış, kaçakçılık ve ağır kusur cezaları kesilmiştir. Ankara
7. Vergi Mahkemesi 23.10.1997 günlü ve 1997/1037 sayılı kararıyla;
Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinde, iktisadi ve teknik icaplara
uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir duru-
mun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa a-
it olduğunun belirtildiği, davacı şirket ile ticari ilişkide bulunan
yurt dışındaki firma arasında herhangi bir sözleşmenin olmaması, Tür-
kiye'den yurtdışındaki firmaya teminat olarak gönderilen paraya iliş-
kin hiç bir belgenin bulunmaması karşısında, söz konusu havalelerin
şirketle ilişkisinin bulunmadığı, şirket ortağının kişisel mal varlı-
ğından ithal konusu malların teminatı olarak nakden ve elden yapılan
ödemelerin, ortağın hesabına havale gönderilmek suretiyle iade edildi-
ği yolundaki iddiaya itibar etmenin mümkün olmadığı, bu durumda yurt
dışında bulunan firma tarafından banka yoluyla şirket ortağının hesa-
bına gönderilen havalelerin şirkete ait olduğu ve defter ve belgeleri-
ne intikal ettirilmediği açık olduğundan yapılan tarhiyatta yasaya ay-
kırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Da-
vacı, İlaçların İthal maliyeti ile gerçek maliyeti arasında fark bu-
lunmadığını, gelen havalalerin ortak tarafından verilen şahsi nakdi
teminatların iadesi olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını iste-
mektedir.
1994 yılı işlemleri incelenen tasfiye halindeki davacı şirke-
tin, ortaklarından birinin bankada bulunan şahsi hesabına, kan ve se-
rum ürünlerini aldığı yurt dışında bulunan firma tarafından gönderilen
havale bedellerinin, şahsi nakdi teminat bedellerinin iadesi değil,
şirketin önceden yüksek fiyattan ödediği mal bedelleri ile malın ger-
çek fiyatı arasındaki farkın iadesi olduğu görüşüyle düzenlenen rapora
göre yapılan tarhiyata karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararının
bozulması istenilmektedir.
İnceleme elemanı raporunda, ithal ilaçların yurt içinde satı-
şında uygulanacak fiyatlarının tespiti hakkında bilgi verdikten son-
ra, bazı ilaç ithalatcısı firmaların, vergisel avantaj elde edebilme
amacıyla ithal maliyetlerini yükseltme eğilimine girdiği, bu nedenle
ortaya çıkan farkın ise ithalat yapılan yabancı firmanın yüksek oranda
satış iskontosu uyguladığı yolundaki bir yazısıyla Bankadaki ithalat
hesaplarının kapatıldığı, olayda ise bu farkın ortaklardan birinin
bankadaki şahsi hesabına Alman Markı olarak havale gönderilmek sure-
tiyle giderildiği, böylece mükellef kurumun kazancında havale bedeli
kadar azalmaya yol açıldığı ileri sürülmüştür.
Türk vergi sistemine göre genel kanaate ve varsayımlara dayalı
olarak vergilendirme yapılması mümkün bulunmamaktadır. Vergi Usul Ka-
nununda usul ve esasları belirtilen tarh şekillerinin uygulanabilmesi
için gerçek veya gerçege en yakın biçimde vergiyi doğuran olayın orta-
ya çıkarılması ve bununla ilgili somut kanıtların açıklıkla ortaya ko-
nulması zorunludur.
İhtilafa konu olayda, matrah farkı belirlenirken,ilacın ithal
maliyeti tespit edilip defter ve belgelerle karşılaştırılarak matrahın
tespitine etki eden faktörler açıkça ortaya konulmamıştır. Yurt dışın-
da bulunan firmadan alınan ... günlü yazıda sözü edilen ilaçlara ait
fiyatlardan daha yüksek bedelle ilaç ithal edildiği tespit olunamadığı
gibi,Dış İşleri Bakanlığı veya Ekonomi ve Ticaret Müşavirlikleri gibi
resmi kurumlar aracılığıyla ithal konusu ilaçların gerçek fiyatının ne
olabileceği, Sağlık Bakanlığının izin verdiği diğer ithalatçı firmala-
rın benzeri ilaçları hangi fiyattan ithal ettiği, hususları da araştı-
rılmamıştır. Ayrıca ilaç satıcısı firmanın yurt dışında bulunması,
sattığı ilaçların fiyatlarının ne olabileceği konusunda araştırma ya-
pılmasını engellemez.
Bütün bu araştırmalar yapılmaksızın belirlenen matrah,eksik in-
celemeye dayandığından, tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan dava-
yı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle Ankara 7. Vergi Mahkemesinin 23.10.1997 günlü ve
1997/1037 sayılı kararının bozulmasına, karar verildi.
(MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:98)
|