Dairesi
BİÇİMSEL KURALLARA UYGUN OLAN FATURALARIN GERÇEĞE AYKIRILIĞININ
Karar No
23
Esas No
355
Karar Tarihi
03-02-1995
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
1995
23
1994
355
03/02/1995
 
KARAR METNİ

BİÇİMSEL KURALLARA UYGUN OLAN FATURALARIN GERÇEĞE AYKIRILIĞININ HER ZA
MAN USULÜNE UYGUN SAPTAMALARLA KANITLANABİLECEĞİ HK.

Çırçır ve prese fabrikası işleten yükümlünün, 1986 yılı işlemlerinin
incelenmesi sonunda, müstahsil makbuzu düzenlemeden satın aldığı kütlü
pamuğu çeşitli kişilerden sağladığı gerçeğe aykırı faturalarla belge-
lendirdiği, böylece bu faturalarda yer alan fakat gerçekte ödenmeyen
katma değer vergisini indirim konusu yaparak vergi kaybına yol açtığı
görüşüyle, adına kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınması ayrı-
ca, mahsup dönemi geçtiğinden dahili tevkifat aslının aranmaması an-
cak, kayba uğratılan miktar üzerinden kaçakçılık cezası kesilmesi öne-
rilmiştir.

Bu öneri doğrultusunda Şubat 1986 dönemi için salınan kaçakçılık ceza-
lı katma değer vergisi ile dahili tevkifata ait kaçakçılık cezasına
karşı açılan dava üzerine Adana 1.Vergi Mahkemesi 19.3.1992 günlü ve
1992/453 sayılı kararıyla, inceleme raporundaki tespitleri yetersiz gö
rerek tarhiyatı kaldırmıştır.

Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Yedin
ci Dairesi 9.11.1993 günlü ve 1993/4556 sayılı kararıyla; yükümlüye fa
tura düzenleyen 14 kişi nezdinde yapılan araştırmalardan, bu kişilerin
ticari faaliyetlerinin süresi ve sermaye durumları itibariyle saptanan
ölçüde ticaret yapmalarının mümkün olmadığı, vergi ödevlerinin çok az
bir kısmını yerine getirdikleri, beyannamelerini ya hiç vermedikleri
ya da kesilen faturalarla kıyaslanamayacak kadar düşük miktarlar beyan
ettikleri, beyan edilen bu miktarların da ödenmediği, temel amaçları-
nın şeklen yükümlü görünerek fatura ticareti yapmak olduğu, bu durumun
vergi dairelerince anlaşılması üzerine çoğunun yükümlülüğünün re'sen
terkin edildiği, çoğunun bildikleri adreslerin sahte çıktığı, bazıları
nın sahte ve içeriği itibariyle yanıltıcı belge düzenlemekten dolayı
hüküm giydiği, bir kısmının gerçeğe aykırı belge düzenlediğini itiraf
ettiği, bu ifadelerin genel nitelikte olduğu ileri sürülmekte ise de,
bu kişiler gerçek anlamda mal alım satımıyla uğraşmadığından yükümlüye
pamuk satmalarının da mümkün olmadığının anlaşıldığı, bu nedenle, fatu
raları düzenleyenlerin vergi yükümlüsü olması, faturaların biçim yönün
den yasaya uygun olması, tarımsal ürünlerin borsaya tescili, sevk irsa
liyesi düzenlenmesi, ürün bedellerinin çekle ödenmesi gibi işlemlerin
faturaların gerçek bir alım satıma dayandığını kanıtlayıcı nitelikte
bulunmadığı gerekçesiyle, kararı bozmuştur.

Bozma kararına uymayan Adana 1.Vergi Mahkemesi 12.4.1994 günlü ve
1994/318 sayılı kararıyla; yükümlünün satın aldığı preseli ve kütlü pa
muğun borsaya tescil edildiği, satıcılarca çeşitli kamyonlarla taşıtıl
dığı, sevk ve taşıma irsaliyelerinin düzenlendiği ve ödemelerin ada ya
zılı çeklerle yapıldığının bir klasör içinde mahkemeye sunulan belge-
lerden anlaşıldığı, gerçeğe aykırı fatura verdikleri varsayılan kişile
rin tümünün gerçek usulde yükümlülüklerinin tesis edildiği, bu kişile-
rin defter tutup beyanname verdikleri, usulüne uygun düzenlenen belge-
lere aksi kanıtlanıncaya kadar itibar edilmesinin zorunlu olduğu, çe-
şitli zamanlarda başka olaylar nedeniyle alınan ifadelerin doğrudan da
vacıyla bir ilgisinin bulunmadığı, faturaları düzenleyenlerden bazıla-
rının adreslerinde bulunmaması, bir kısmının defterlerini ibraz etmeme
si, iki kişinin davacının adını belirtmeksizin genel olarak pamuk alım
satımı yapmadıklarını beyan etmesi gibi tespitlere dayanılarak, fatura
ların gerçeğe aykırı kabul edilemeyeceği, bu tespitlerin Vergi Usul Ka
nununun 3.maddesinde öngörülen türden delil niteliği taşımadığı, yüküm
lü adına fatura düzenleyenlerden Seyfi Güçlü'nün 1986,1987 ve 1988 yıl
larına ait işlemlerinin incelenmesi üzerine, alışlarının bir kısmını
gerçeğe aykırı faturalarla belgelendirdiği görüşüyle salınan kaçakçı-
lık cezalı gelir (stopaj) vergisi ve katma değer vergisine karşı açı-
lan davaların reddi yolundaki mahkemelerince verilen kararların, tem-
yiz edilmeyerek kesinleştiği, yükümlü adına aynı döneme ilişkin olarak
aynı nedenle salınan gelir (stopaj) vergilerine karşı açılan davaların
kabulü yolundaki mahkemelerinin kararlarına karşı davalı idarece yapı-
lan temyiz istemlerinin ise Danıştay Dördüncü Dairesinin K:1993/3126-
3137 sayılı kararlarıyla reddedildiği, bu nedenle gerçeğe aykırı oldu-
ğu ileri sürülen faturalarda yer alan pamuğun tüccardan alındığının an
laşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü yolundaki ilk kararında diren-
miştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 2365 sayılı Kanunla değişik 3.maddesin
de, vergilendirmede vergiyi doğuran ve bu olaya ilişkin işlemlerin ger
çek niteliğinin esas olduğu kurala bağlandığından, vergilendirme ile
ilgili belgelerin biçimsel kurallara uygun düzenlenmiş olması, olayın
gerçek niteliğinin araştırılmasına ve sonucuna göre işlem yapılmasına
engel değildir.

Bu tür belgelerin gerçeğe aykırı veya içeriği yönünden yanıltıcı oldu-
ğu usulen geçerli başka kanıtlarla ispatlanabilir.

İnceleme raporunda yükümlünün uyuşmazlık konusu dönemde fatura aldığı
kişilerle ilgili olarak yapılan tespitler, bu kişilerin gerçekte tacir
olmadıklarını ve şeklen vergi yükümlülüklerini tesis ettirip ihtiyaç
duyanlara belli bir bedel karşılığında fatura sağladıklarını ortaya
koymaktadır. Dolayısıyla, faturaların biçimsel kurallara uygun olması,
sevk irsaliyesi ve çek düzenlenmesi, borsaya tescil yapılması gibi iş-
lemler, faturalarda gösterilen emtianın gerçekten faturaların düzenle-
yicisi görünen kimselerden satın alındığını kanıtlamaya yeterli değil-
dir. Çünkü, gerçeğe aykırı fatura gibi sevk irsaliyesi de düzenlenebil
mesi, işlemlere gerçek görüntüsü verebilmek için anlaşmalı kişilere
çekle ödeme yapılıp, daha sonra paranın geri alınması da mümkün olmak-
tadır. Yine, 5590 sayılı Yasanın 52.maddesine göre borsaya tescil ku-
ral olarak üzerine tescil yükümlülüğü düşen tarafın başvurusu üzerine
beyana dayalı bir işlem olduğundan, tescil konusu emtianın gerçekten
satın alındığına kesin bir kanıt sayılamaz.

İnceleme raporunda uyuşmazlık konusu dönemde yükümlünün gerçeğe aykırı
fatura aldığı ileri sürülen kişilerle ilgili tespitlerin değerlendiril

mesinden, müstahsilden satın alınan pamuğun bu kişilerden sağlanan fa-
turalarla belgelendirildiği ve bu faturalarda yer alan ancak gerçekte
ödenmeyen katma değer vergisinin indirim konusu yapılmasıyla da vergi
kaybına yol açıldığı sonucuna varıldığından, tarhiyatın kaldırılması
yolundaki direnme kararında yasaya uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi müdürlüğünün temyiz isteminin kabu
lüyle Adana 1.Vergi Mahkemesinin 12.4.1994 günlü ve 1994/318 sayılı di
renme kararının bozulmasına karar verildi.

(DAN-DER; SAYI:91) BŞ/ES
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı