İNŞAAT TAAHHÜT İŞİ YAPAN YÜKÜMLÜNÜN GİDER KAYITLARINA İNTİKAL ETTİRDİĞİ KAZI-DOLGU VE NAKLİYE FATURALARININ, YOL, İÇMESUYU VE ALTYAPI İNŞAAT YAPIMINDA KULLANILMASI ZORUNLU OLDUĞUNDAN BU FATURALAR DIŞINDA DEFTERLERE KAYDEDİLMİŞ GİDER BELGELERİ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN BİR SAPTAMA OLMADIĞINDAN, HAKEDİŞ TUTARLARININ %20'SİNİN DÖNEM MATRAHI KABULÜ SURETİYLE YAPILAN TARHİYATTA YASAL İSABET GÖRÜLMEDİĞİ HK.
Kararın düzeltilmesini isteyen : Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : İnşaat ve taahhüt işiyle uğraşan yükümlünün 1996 yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi üzerine, bir kısım giderlerini gerçeğe uygun olmayan faturalarla belgelendirdiğinden bahisle; ihtilaflı yılda kesin hakedişleri toplamının dönem hasılatı kabulü ile % 20'sinin dönem geliri olarak takdiri suretiyle adına kaçakçılık cezalı gelir vergisi ve geçici vergi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi, ... günlü ve ... sayılı kararıyla; inceleme raporunda fatura düzenleyen kişiler hakkındaki tespitler karşısında defter ve belgeleri ve verilen beyannameleri gerçek durumu yansıtmayan ve defterleri ihticaca salih olmayan davacının dönem matrahının resen takdirinin yerinde olduğu, dönem matrahının takdirinde, dönem hasılatının % 20'sinin safi gelir kabul edilmesi suretiyle matrah farkı hesaplanmasında yasaya aykırılık görülmediği, beyanname verme süresi geçmediğinden salınan geçici vergide de yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Yükümlünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi 24.11.1998 günlü ve E:1998/2360, K:1998/4488
sayılı kararıyla; davacının beyanları ve vergi kayıtları incelenmeden somut bir tespit olmaksızın davacıyla ilgili olduğu saptanamayan sadece emniyet müdürlüğündeki ifadeye dayanılarak yapılan tarhiyatın yasaya uygun olmadığı, davacının yıl içinde gerçekleştirilen taahhüt işleri tespit edilerek bu işlerin ne kadar malzeme ile yapılabileceği belirlenebilecekken, böyle bir araştırma yapılmaksızın eksik incelemeyle belirlenen matrah farkı üzerinden uygulanan tarhiyatta bu yönden de isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi, ... günlü ve ... sayılı kararıyla ilk kararında yer alan hukuksal nedenlerle direnmiştir.
Yükümlünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu, 26.11.1999 günlü ve E:1999/193, K:1999/494 sayılı kararıyla; inceleme elemanı tarafından eleştirilen faturaların davacının gider kayıtları arasında yer alan ve 2 ayrı kişi tarafından kazı, dolgu ve nakliye işleri için düzenlenen faturalar olduğu, sözü edilen faturaların davacının ilgili yılda tamamladığı, ... Belediyesine ait ... Yol İnşaatı, ... Kooperatifi İçmesuyu İnşaatı, ... Birlik İçmesuyu İnşaatı, ...Yapı Kooperatifi Altyapı İnşaatı, ... Yapı Kooperatifi Bina İnşaatı ve ... Genel Müdürlüğünün ... Köyü İçme Suyu İnşaatı yapımında kullanıldığı ve bu işlerin gider kayıtları arasına alındığının taraflar arasında tartışmasız olduğu, inceleme elemanınca söz konusu taahhüt işlerinde kazı-dolgu ve nakliye yapılmadığı ya da yapılan bu işler için ihtilaflı faturalar dışında defterlerde kayıtlı gider belgeleri bulunduğu yönünde herhangi bir saptama yapılmadığı, faturalarda yer alan işlerin, içmesuyu, yol ve altyapı inşaatı sırasında yapılması zorunlu olduğundan, aksi yönde bir tespit bulunmadıkça salt fatura düzenleyenler hakkındaki tespitlerin davacının gerçeği yansıtmayan faturaları gider yazdığını kanıtlayıcı nitelikte görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Vergi dairesi müdürlüğü, faturaların gerçeğe aykırı olduğu polis tutanakları, inceleme ve karşıt inceleme raporları, yoklama fişleri ile açık ve kesin olarak belirlenmiş olduğu halde söz konusu belgelerin gerçeği yansıtmayan belge kabul edilmemesi suretiyle verilen kararın 213 sayılı Yasanın 3 üncü ve 30 uncu maddelerine uygun olmadığını ileri
sürerek kararın düzeltilmesini istemiştir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Süreyya ÇAKIN'ın Düşüncesi :
Dilekçede ileri sürülen nedenler istemin kabulünü gerektirecek nitelikte bulunmamaktadır.
Bu nedenle karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Anıl GENÇ'in Düşüncesi :Karar düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtildiğinden ve dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebeplerin bunlardan hiçbirine uymadığı anlaşıldığından, yerinde olmayan istemin reddine, 9.6.2000 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
X - K A R Ş I O Y
Düzeltilmesi istenen kararın "Karşı Oy" yazısında yer alan hukuksal nedenlerle istemin kabulü, kararın kaldırılması, ısrar kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun reddi gerektiği görüşünde olduğumuzdan karara katılmıyoruz.
YÖ/ÖEK
|