Dairesi
ŞİRKET ORTAKLARININ HİSSELERİ ORANINDA 4811 SAYILI YASADAN FAYDALANMAK AMACIYLA YAPTIKLARI BAŞVURUNUN AMME ALACAĞININ ŞİRKETE AİT OLMA VASFINI DEĞİŞTİRMEYECEĞİ, TAKSİTLENDİRİLEN BORCUN ÖDENMEMESİ HALİNDE ÖNCELİKLE ŞİRKET HAKKINDA YASAL TAKİP YOLLARININ TÜKETİLMESİ GEREKTİĞİ HK.
Karar No
204
Esas No
1493
Karar Tarihi
31-01-2005
 
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
ÜÇÜNCÜ DAİRE
2005
204
2004
1493
31/01/2005
 
KARAR METNİ

ŞİRKET ORTAKLARININ HİSSELERİ ORANINDA 4811 SAYILI YASADAN FAYDALANMAK AMACIYLA YAPTIKLARI BAŞVURUNUN AMME ALACAĞININ ŞİRKETE AİT OLMA VASFINI DEĞİŞTİRMEYECEĞİ, TAKSİTLENDİRİLEN BORCUN ÖDENMEMESİ HALİNDE ÖNCELİKLE ŞİRKET HAKKINDA YASAL TAKİP YOLLARININ TÜKETİLMESİ GEREKTİĞİ HK.

Temyiz Eden : Uludağ Vergi Dairesi Müdürlüğü-BURSA

Karşı Taraf : ...

İstemin Özeti : ... Oto Kauçuk Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ödenmeyen vadesi gelmiş kurumlar vergisi, gelir(stopaj) vergisi, fon payı, katma değer vergisi borçları için beş ortaktan her birinin ortaklıktaki hisse oranları tutarında ayrı ayrı 4811 sayılı Yasadan faydalanmak amacıyla yaptıkları başvuru sonrası düzenlenen ödeme planında yer alan miktardan, iki ortağın hissesine düşen borcu ödemediğinden kalan amme alacağının şirket müdürü olması nedeniyle davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerini; 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu 1 Seri No'lu Genel Tebliğinin "Diğer Hususlar" başlıklı E bölümünün 1'inci maddesinde, kesinleşmiş kamu alacaklarına ilişkin hükümlerden, 213 sayılı Kanun ile 6183 sayılı Kanunda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişilerin sorumlu oldukları tutar dikkate alınarak yararlanabileceklerinin belirtildiği, şirket ortaklarının ayrı ayrı 4811 sayılı Yasadan faydalanmak amacıyla yaptıkları başvuru sonrası düzenlenen ödeme planlarından, iki ortağın hisselerine düşen borcu ödememesi halinde her bir ortağın üstlendikleri borçtan sorumlu olduklarının kabulü gerektiği, bu durumda amme alacağının kalan miktarının davacıdan istenmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden Bursa Vergi Mahkemesinin 26.12.2003 gün ve E:2003/1356, K:2003/3232 sayılı kararının; iki ortağın ödeme planında yer alan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle ödenmeyen vergi borçlarının şirket müdürü olan davacıdan istenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi : M.Oğuz Ulaş

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Savcı : Sefer Yıldırım

Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

2575 sayılı Danıştay Kanunu'na eklenen Ek 1'inci madde uyarınca hüküm veren Danıştay Üçüncü ve Dokuzuncu Dairelerince oluşturulan müşterek kurulca işin gereği görüşülüp düşünüldü:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10'uncu maddesi uyarınca davacı adına düzenlenen ödeme emirlerini iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması istenmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10'uncu maddesinde, tüzelkişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzelkişiliği olmayan teşekülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği öngörülmüş olup, maddenin ikinci fıkrasında, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.

Davacının müdürü olduğu şirketin ödenmeyen vergi borçları nedeniyle ortaklar hisseleri oranında 4811 sayılı Yasadan faydalanmak amacıyla başvurmuş, ancak iki ortağın ödeme planında yer alan taksitleri ödememesi nedeniyle ödenmeyen bu borçların tahsili amacıyla ödeme emirleri düzenlenmiştir. Şirket ortaklarının 4811 sayılı Yasadan hisseleri oranında yararlanmak amacıyla yaptıkları başvuru sonrası amme alacakları yönünden yeni bir hukuki durum ortaya çıkmış, ancak bu durum borçların şirkete ait olma vasfını değiştirmemiştir. Ödenmeyen şirket borçlarından dolayı kanuni temsilcilerin takip edilebilmesi için de, öncelikle borcun şirketten tahsilinin imkansız hale geldiğinin ortaya konulması gerekmektedir.

Belirtilen durum karşısında, iki ortaktan tahsil edilemeyen amme alacakları ile ilgili olarak borçlu şirket hakkında takip yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa şirketten tahsil olanağının bulunup bulunmadığı konularında inceleme yapılmadan verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenle, davalı idare temyiz isteminin kabulü ile Bursa Vergi Mahkemesinin 26.12.2003 gün ve E:2003/1356, K:2003/3232 sayılı kararının yapılacak inceleme sonucuna göre yeniden karar verilmek üzere bozulmasına, Harçlar Kanununun 13'üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 31.1.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

BŞ/ÖEK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı