Dairesi
İTHALATIN FİNANSMANINDA KULLANILAN KREDİ DOLAYISIYLA ÖDENEN FAİZİN,
Karar No
2033
Esas No
1173
Karar Tarihi
26-05-1998
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1998
2033
1997
1173
26/05/1998
 
KARAR METNİ

İTHALATIN FİNANSMANINDA KULLANILAN KREDİ DOLAYISIYLA ÖDENEN FAİZİN,
İTHALDE ALINAN KATMA DEĞER VERGİSİ MATRAHINA DAHİL EDİLMEYECEĞİ HK.

... Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli ... tarih ve ... sayılı beyan-
name kapsamında gerçekleştirilen ve bedeli akreditif yoluyla ödenen
ithalata ilişkin olarak ithalat işlemlerine aracılık eden Türkiye İş
Bankası Başkent Şubesi kanalıyla yurt dışındaki muhabir bankaya trans-
fer edilen faiz tutarının ithalde alınan katma değer vergisi matrahına
dahil edilmesi gerektiğinden bahisle yapılan ek katma değer vergisi
tahakkukuna vaki itirazın reddine dair işlemi; 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 21/c maddesinden bahisle, aynı kanunun 17'nci madde-
sinin 4/e bendinde, banka ve sigorta muameleleri kapsamına giren iş-
lemler ile sigorta acente ve prodüktörlerinin sigorta muamelelerine i-
lişkin işlemlerinin katma değer vergisinden istisna edildiği, 46 sayı-
lı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin A/6 bölümünde de, Türkiye'de
banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulmamış olan yurt dışı
kredi işlemlerinin, mahiyeti itibarıyla banka ve sigorta muameleleri
vergisine tabi yurt içi bankacılık hizmetlerinden farksız olduğunun,
bu nedenle yurt dışı kredi işlemlerinin 3065 sayılı Kanunun 17'nci
maddesinin 4/e bendi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin belir-
tildiği, olayda, ithalatın, Amerikan Eximbank kredisi ile gerçekleşti-
rildiğinin, ithalat bedelinin satıcıya ithalat işlemlerine aracılık e-
den İş Bankası kanalıyla Amerikan Cobank'tan alınan kredi ile peşin o-
larak ödendiğinin, mal bedeli dışında satıcıya vade farkı faizi ve
benzeri adlarla herhangi bir ödeme yapılmadığının anlaşıldığı; satıcı-
ya faiz ödemesi yapılabilmesi için, açılan kredinin satıcı tarafından
sağlanması gerektiği, ancak bu halde ödenen faiz tutarının ithal edi-
len eşyanın maliyetine doğrudan etki yapacağı (ki uygulamada bu tür
ithalata kabul kredili ithalat denildiği), uyuşmazlık konusu olayda,
faizin, satış işleminin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın,
vade sonunda Amerikan Cobank'a ödendiği ve mevzuatta finansal işlemle-
rin katma değer vergisinden istisna edildiği dikkate alındığında, ta-
mamen finansal bir işlem olan ve malın maliyeti yerine işletmenin kar-
zarar durumunu etkileyen söz konusu faizin satıcıya ödendiği görüşüyle
yapılan ek tahakkukta isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden ...
Vergi Mahkemesinin ... gün ve 1997/95 sayılı kararının; yurt dışına
transfer edilen faiz tutarının katma değer vergisi matrahına dahil e-
dilmesinin ve bu konuda Gümrükler Genel Müdürlüğünün 5.7.1996 tarih ve
1996/14 sayılı Genelgesi uyarınca yapılan işlemin yasal olduğu ileri
sürülerek bozulması istenilmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketçe gerçekleştirilen it-
halatta mal bedelinin akreditif yoluyla ödenmesinin kararlaştırıldığı,
akreditif tutarının, akreditif işleminde amir banka konumundaki İş
Bankası kanalıyla yurt dışındaki muhabir banka Amerikan COBANK'tan
sağlanan kredi ile ödendiği, amir banka ile muhabir banka arasındaki
yazılı finansman anlaşması uyarınca muhabir banka lehine tahakkuk eden
faiz tutarının, fiili ithalden sonra ödendiği, davalı idarece, yurt
dışına transfer edilen söz konusu faiz tutarının ithalde alınan katma
değer vergisi matrahına dahil edilmesi suretiyle uyuşmazlık konusu ek
katma değer vergisinin tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun "İthalatta Matrah"
başlıklı 21'nci maddesinin (c) bendinde, fiili ithalata kadar yapılan
diğer giderler ve ödemeler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat
farkı, kur farkı gibi ödemelerin ithalde alınan katma değer vergisi
matrahına ilave edileceği hükme bağlanmıştır.

Merkez Bankasının, 15.8.1989 tarih ve 20253 sayılı Resmi Gaze-
te'de yayımlanan I-A sayılı Genelgesinin 1'inci maddesinde, ithalat
bedellerinin peşin olarak, akreditif yoluyla, vesaik mukabili, mal mu-
kabili veya kabul kredisi yoluyla ödenebileceği belirtilmiştir.

Bu ödeme şekillerinden birisi olan ve uluslararası bankacılık
çevrelerinde "belgeli krediler (Documantery Credits)" olarak anılan
akreditif, dış alım-satıma konu malların bedellerinin ödenmesi konu-
sunda geliştirilmiş özel ve teknik bir "finansman yöntemi"dir.

Akreditifler hakkındaki ortak prensipler Milletlerarası Ticaret
Odası tarafından yayımlanan ve 1.1.1994 tarihinde yürürlüğe giren "Ve-
sikalı Krediler İçin Yeknesak Teamül ve Uygulamalar" başlıklı 500 sa-
yılı broşürde açıklanmıştır. Söz konusu broşürün 2'nci maddesinde ak-
reditifler ibaresinin, bir müşterinin (amirin) talimatları uyarınca ve
talebi ile hareket eden bir bankanın (amir banka) akreditif koşulları-
nın yerine getirilmiş olması kaydıyla ve akreditifte öngörülen vesai-
kin ibrazı karşılığında, üçüncü bir tarafa (lehdara) veya onun emrine
ödeme yapılacağı veya lehdarın çekeceği poliçeleri kabul edeceği veya
böyle bir ödemeyi yapması veya çekilen poliçeleri kabul etmesi ve öde-
mesi için diğer bir bankayı (muhabir banka) yetkili kıldığı; veya di-
ğer bir bankayı iştira (alım) işlemi yapmaya yetkili kıldığı, adı ve
tanımlanması ne olursa olsun herhangi bir düzenleme anlamına geldiği
belirtilmiştir. Bu belirleme ışığında akreditif, kısaca, bir bankanın,
alıcının talimatı üzerine ve belirlenen koşulların tam olarak gerçek-
leşmesi üzerine, satıcıya belirli bir miktar para ödemeyi taahhüt et-
mesi şeklinde de tanımlanabilir.

Akreditifin işleyişinde, alıcı-ithalatçı tarafından amir banka-
ya ihracatçı lehine akreditif açma talimatı verilirken akreditifin tu-
tarının peşin olarak yatırılması kuraldır. Ancak uygulamada akreditif
amiri ithalatçı, akreditif bedelini hemen yatırmamakta, bir süre sonra
eline geçecek mal için müşterisi olduğu bankadan kredi almaktadır. Bu
şekilde alınan kredinin, akreditif işlemi ile bir ilgisi bulunmamakta-
dır. Zira buradaki kredi işlemi akreditife yabancı olan, tamamen alı-
cının kredi itibarına dayanılarak yapılmış bir işlemdir. Bazı hallerde
de ihracatçı sevk belgelerini ibraz ettiğinde parasını almak istediği
halde, ithalatçı belli bir vadede ödeme yapmak istemektedir. Böyle bir
durumda ihracatçının bankası (muhabir banka) ödemeyi vesaik ibrazında
peşin olarak yaparsa, ithalatçıya nakit kredi vermiş olmakta, bir baş-
ka ifadeyle ithalatçının bankası, ihracatçının bankasından ithalatçı
adına nakit kredi kullanmış hale gelebilmektedir. Her iki halde de it-
halatçı, kullanılan kredi karşılığında krediyi kullandıran bankaya
karşı belli bir vadede "faiz" ödeme yükümlülüğü altına girmektedir.

Uyuşmazlık konusu olayda da olduğu gibi, akreditif tutarının ö-
denmesinde, bir başka deyişle ithalatın finansmanında kullanılan kredi
karşılığında krediyi kullandıran kuruluş lehine tahakkuk eden bu fai-
zin, mal bedeli ile irtibatlandırılması mümkün değildir. Zira, ortada
kabul kredili ithalatlarda görüldüğü üzere, satıcının mal bedelini
kredilendirmesi söz konusu olmadığı gibi, kararlaştırılan mal bedeli
dışında satıcıya vade farkı, faiz vb. adlarla yapılmış herhangi bir ö-
deme de bulunmamaktadır.

Bu itibarla, ithalatın finansmanında kullanılmak üzere amir
banka kanalıyla yurt dışındaki muhabir bankadan kullanılan kredinin
karşılığı olarak yurt dışına transfer edilen faiz tutarının ithalde a-
lınan katma değer vergisi matrahına dahil edilmesi suretiyle yapılan
ek tahakkuka vaki itirazın reddine dair işlemin iptali yolundaki mah-
keme kararında isabetsizlik görülmemiştir.

Nitekim, 46 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin, "Yurt
dışından temin edilen kredilerin katma değer vergisi karşısındaki du-
rumu" başlığını taşıyan (A) bölümünde de, yurt dışı kredi işlemleri
nedeniyle ödenen faiz, komisyon ve bunlara ilişkin kur farklarının
katma değer vergisine tabi olmadığı, ancak katma değer vergisine tabi
bir mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin bedelin ödenmesine bağlı
olarak ortaya çıkan vade farklarının, kredi işlemi ile bir ilgisinin
bulunmaması nedeniyle vergi matrahına dahil edilmesi gerektiği belir-
tilmiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine; mahkeme kara-
rının onanmasına, karar verildi.

(MT/ES)
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı