Dairesi
İnşaat faaliyetine henüz başlamamış olan iş yeri yapan kooperatifinin, üyelerinden topladığı aidatlardan mevduat faiz geliri elde etmesi, 'münhasıran ortaklarla iş görülmesi' şartının ihlali niteliğinde olamayacağından, kooperatif hakkında kurumlar vergisi muafiyetinin işletilmesi gerekmektedir.
Karar No
20001/2311
Esas No
1999/700
Karar Tarihi
12-06-2001

Danıştay Üçüncü Daire 

 İnşaat faaliyetine henüz başlamamış olan iş yeri yapan kooperatifinin, üyelerinden topladığı aidatlardan mevduat faiz geliri elde etmesi, 'münhasıran ortaklarla iş görülmesi' şartının ihlali niteliğinde olamayacağından, kooperatif hakkında kurumlar vergisi muafiyetinin işletilmesi gerekmektedir. İstemin Özeti: İhtirazi kayıtla vermiş olduğu 1997 takvim yılına ilişkin beyannamede beyan edilen matraha isabet eden kurumlar vergisine istinaden davacı kooperatif adına tahakkuk ettirilen geçici vergiye karşı açılan davayı; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. madde hükmüne göre geçici verginin ticari ve serbest meslek kazancına, dolayısıyla bu kazançları elde edecek yükümlülere uygulanacak bir vergi olduğu ve aynı maddenin son fıkrasının Maliye Bakanlığı'na verdiği yetkiye dayanılarak yayınlanan 157 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin 2/a maddesinde; Geçici verginin kapsamına giren mükelleflerin ticari kazanç sahipleri ve serbest meslek erbabı olarak belirtildiği ve 2/b maddesinin son fıkrasında ise; zirai kazanç, ücret, götürü usulde tespit edilen ticari ve serbest meslek kazanç, menkul ve gayrimenkul sermaye iradı ile sair kazanç ve iradı elde edenlerin geçici vergi ödemeyeceklerinin açıklandığı, dosyanın incelenmesinden, davacı kooperatifin kuruluş amacının üyelerine iş yeri yapımı olduğu ancak bu faaliyetine başlamadığı, üyelerinden topladığı paraları bankalara yatırmak suretiyle menkul sermaye iradı elde ettiği ve ihtirazı kayıtla verdiği kurumlar vergisi beyannamesinde beyan etmiş olduğu kazancının sadece bu menkul sermaye iradından oluştuğunun anlaşıldığı, bu durumda menkul sermaye iradı ve bu iradı elde edenler anılan yasal ve yönetsel düzenlemeler ile geçici vergi kapsamı dışında tutulduğundan, beyan etmiş olduğu kazancı salt menkul sermaye iradından oluşan davacı kooperatif adına geçici vergi tahakkuk ettirilmemesi gerektiği gerekçesiyle kabul ederek dava konusu geçici vergi tahakkukunu kaldıran (...) Vergi Mahkemesi kararının; davacı kooperatif adına tahakkuk ettirilen geçici vergide kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun uyuşmazlıkla ilgili yılda yürürlükte olan 7. maddesinin 16. fıkrası ile esas mukavelelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, idare meclisi başkan ve üyelerine kazanç üzerinden hisse verilmemesi, ihtiyat akçelerinin ortaklara dağıtılmaması ve münhasıran ortaklar ile iş görüşülmesine dair hükümler bulunması ve fiilen bu şartlara uyulması halinde kooperatifler kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur. Bu hükümden, kooperatiflerin prensip olarak kurumlar vergisi yükümlüsü oldukları ve bu vergiden muaf olmalarının ise maddede belli edilen şartları bir arada taşımalarına bağlı olduğu anlaşılmakta olup davacı kooperatifin anılan madde hükmünde belirtilen muafiyet şartlarını ihlal ettiği yolunda yapılmış bir tespit bulunmamaktadır. Kooperatifler, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerinin sağlanıp korunması amacını taşıdıklarından işlemlerinin; ana sözleşmelerinde belirtilen faaliyet konusu içinde kalan ve ortaklar ile yapılan veya bu tür muamelelerden doğan veya bunların gereği olan ortak içi işlemler olması gerekmektedir. Ortak dışı işlemler yoluyla kâr elde edilmesi kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanmayı engellemektedir. Olayda ortaklarını iş yeri sahibi yapmak amacıyla kurulduğu ve henüz inşaat faaliyetlerine başlamadığı ihtilafsız olan davacı kooperatifin, üyelerinden toplamış olduğu aidatlara bankaca faiz tahakkuk ettirilmesi suretiyle elde etmiş olduğu faiz gelirini kurumlar vergisi beyannamesine geçici vergiye ilişkin olarak koymuş olduğu ihtirazi kayıtla beyan etmesi üzerine adına geçici vergi tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Davacı kooperatifin kurumlar vergisi beyannamesinde beyan etmiş olduğu gelirin üyelerinden toplamış olduğu aidatların zaman içerisindeki değer kaybını önlemek ve mevcut değerini korumak amacıyla bankaya yatırılması nedeniyle bankaca faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle elde edilen faiz gelirinden ibaret bulunması, dolayısıyla yapılan işlemin ortak dışı bir işlem niteliği taşımaması karşısında kurumlar vergisi muafiyeti için öngörülmüş olan koşulların kaybedildiğinden söz edilemez. Bu durumda elde etmiş olduğu faiz geliri nedeniyle kurumlar vergisi mükellefi olmayan davacı kooperatifin bu geliri nedeniyle geçici vergi mükellefi de olmayacağı açıktır. Açıklanan nedenlerle davalı idare temyiz isteminin reddine, oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı