Dairesi
Ücret karşılığı öğrenci yurdu işletilmesi nedeniyle üçüncü şahıslardan özkaynakları dışında gelir sağladığı anlaşılan davacı vakfın devamlılık arzeden bu faaliyetinin iktisadi işletme sayılması ve elde ettiği gelirin kurumlar vergisine tabi tutulması gerekir.
Karar No
1999/4403
Esas No
1998/4749
Karar Tarihi
09-12-1999

Danıştay Üçüncü Daire

Ücret karşılığı öğrenci yurdu işletilmesi nedeniyle üçüncü şahıslardan özkaynakları dışında gelir sağladığı anlaşılan davacı vakfın devamlılık arzeden bu faaliyetinin iktisadi işletme sayılması ve elde ettiği gelirin kurumlar vergisine tabi tutulması gerekir. İstemin Özeti: Davacı vakfın hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak adına 1994 dönemi için re'sen salınan kurumlar, ekonomik denge vergileri ve fon payı ile bu vergilere ve fon payına ve geçici kurumlar vergisine bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezalarına karşı açılan davayı: 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinin (D) bendi ile 4. ve 5. maddeleri hükümleri birlikte incelendiğinde, dernek ve vakıflara ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı olan iktisadi işletmelerin kurumlar vergisine tabi oldukları sonucuna ulaşıldığı, dosyanın incelenmesinden, davacı vakfın kendi tüzel kişiliği bünyesinde bulunan 4 adet öğrenci yurdunu işlettiği, öğrenci yurtlarının ücretli olduğu, ücretlerin tahsilinde bağış makbuzu kesildiği, bazı öğrencilerden ücret alınmadığı, sözü edilen yurtlarda personel çalıştırıldığı, öte yandan vakfa ait gayrimenkullerden kira geliri elde edildiği, bu kira geliri ile ilgili olarak kapsamlı bir defterin tutulduğu, kira kontratlarının 1 yıllık yapıldığı, kira artış oranının %80100 olduğu ve bu işin takibi için personel çalıştırıldığının tespit edilmesi üzerine öğrenci yurdu işletmeciliği ile gayrimenkul kiralama faaliyetleri nedeniyle vakfa ait iktisadi bir işletmenin mevcut olduğundan söz edilerek dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı, davacı vakfın vergi yükümlülüğünün faaliyetinin niteliği itibariyle ticari işletme olup olmadığına göre belirlenmesi gerektiği, Türk Ticaret Kanunu'nun 12. maddesinde gayrimenkullerin kiraya verilmesi ve öğrenci yurdu işletilmesi faaliyetlerinin ticarethane olarak sayılmadığı, her ne kadar bu faaliyetler için takip defterleri tutulmakta ise de, faaliyetin daha düzenli yürütülmesi için yapılan bu uygulamanın, işlerin hacim ve öneminin ticari muhasebeyi gerektirdiği ve ona ticari bir müessese şekli verdiği yolunda değerlendirilemeyeceği açık olup, davacı vakfın sözü edilen faaliyetlerinin Türk Ticaret Kanunu'nun ticari işletme ile ilgili hükümleri uyarınca ticari işletme ve dolayısıyla iktisadi işletme olarak kabul edilemeyeceği, bu durumda bir iktisadi işletmeye sahip olmadan ve vakıf senedinde belirlenen amaçlarını gerçekleştirmek için yaptığı faaliyetler sebebiyle kurumlar vergisine tabi tutulmasına olanak bulunmayan davacı vakıf adına yapılan cezalı tarhiyatta yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek dava konusu cezalı tarhiyatı kaldıran (...) Vergi Mahkemesi kararının; davacı vakfın yapmış olduğu yurt işletmeciliği ve gayrimenkul kiralama faaliyetlerinin ticari kazanç hükümleri içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, davacı vakıf adına yapılan cezalı tarhiyatta kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Temyize konu (...) Vergi Mahkemesi kararının gayrimenkullerin kiraya verilmesi faaliyeti nedeniyle bulunan matrah farkına ilişkin hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle dairemizce de uygun görülmüştür. Kararın yurt işletmesi faaliyeti nedeniyle bulunan matrah farkına ilişkin hüküm fıkrasına gelince; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 2362 sayılı kanunla değişen 1. maddesinin (D) bendinde, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin kurumlar vergisine tabi olduğu hükmü yer almıştır. Aynı Kanunun 5. maddesinde, vakıflara ait veya bağlı olup, 4. maddede yazılı şartları haiz bulunan işletmeler ile aynı mahiyetteki yabancı işletmelerin vakıfların iktisadi işletmeleri olduğu belirtilmek suretiyle vakıflara ait veya bağlı olan iktisadi işletmelerin vergilendirilmesi için gerekli olan koşulların neler olduğu. Kanunun iktisadi kamu müesseselerinin vergilendirilmesi için gerekli koşulları düzenleyen 4. maddesine atıf yapılmak suretiyle belirlenmiş bulunmaktadır. Atıfta bulunulan 4. maddede bu koşullar: iktisadi işletmenin vakfa ait veya bağlı olması, faaliyetinde devamlılık bulunmaması, faaliyetin ticari, sınai ve zirai nitelikte olması, sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmaması şeklinde belirtilmiştir. Maddenin 2. fıkrasında da, bu işletmelerin kazanç gayesi gütmemeleri, faaliyetin kanunla tevdi edilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, müstakil muhasebeleri ve kendilerine tahsis edilmiş sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerine tesir etmeyeceği açıklanmıştır. Belirtilen kanun hükümlerinin birlikte incelenmesinden anlaşılacağı üzere, vakıflara ait ya da bağlı olan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmayan iktisadi işletmelerin kurumlar vergisine tabi tutulabilmesi için, bu işletmelerin faaliyetlerinin sürekli olması ve faaliyetlerinin ticari, sınai ve zirai nitelik taşıması gerekmektedir. Dosyanın incelenmesinden; davacı vakfın, mülkiyeti vakfa ait binaların bir kısmında il milli eğitim müdürlüğünden 'yurt ve pansiyon işletme izin belgesi' alarak öğrenci yurdu işletmeciliği faaliyetinde bulunduğu, bu faaliyet karşılığında bağış adı altında öğrencilerden ücret aldığı, vakıf gelirlerine intikal ettirilen ve yurtlardan elde edilen bu geliri, 'Şartlı Bağış Gelirleri Hesabı' adı altında bilanço esasına göre tuttuğu defterlerinde muhasebeleştirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, ücret karşılığında öğrenci yurdu işleten ve bu faaliyeti nedeniyle üçüncü kişilerden özkaynakları dışında gelir sağladığı anlaşılan davacı vakfın devamlılık arzeden bu faaliyetinin iktisadi işletme sayılması ve bu nedenle elde ettiği gelirin kurumlar vergisine tabi tutulması gerektiğinden aksi yolda verilen mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kısmen kabulü ile (...) Vergi Mahkemesinin 18.9.1998 gün ve E:1998/229, K:1998/535 sayılı kararının yurt işletmesi faaliyeti nedeniyle bulunan matrah farkına ilişkin hüküm fıkrasının, davacının matraha yönelik iddiaları da dikkate alınmak suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına, gayrimenkullerin kiraya verilmesi faaliyeti nedeniyle bulunan matrah farkına yönelik temyiz isteminin ise reddine ve kararın bu kısma ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı