Dairesi
İşin bırakılmasından sonra gerçek bir emtia hareketine dayanmaksızın ve komisyon karşılığı düzenlenen fatura bedeline göre hesaplanan matrah üzerinden salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin kaldırılması yolundaki ısrar kararında hukuka uygunluk görülmediği hk.
Karar No
1999/332
Esas No
1998/382
Karar Tarihi
11-06-1999

Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu

İşin bırakılmasından sonra gerçek bir emtia hareketine dayanmaksızın ve komisyon karşılığı düzenlenen fatura bedeline göre hesaplanan matrah üzerinden salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin kaldırılması yolundaki ısrar kararında hukuka uygunluk görülmediği hk. İstemin Özeti : 31.12.1989 tarihinde faaliyetine son veren adi ortaklık tarafından incelemeye ibraz edilmeyen faturalardan birinin komisyon karşılığında düzenlendiğinin saptanması üzerine, bu fatura ibraz edilmeyen faturalara teşmil edilmek suretiyle komisyon gelirinin beyan dışı bırakıldığı görüşüyle ortaklık adına TemmuzAralık 1991 dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen (...) Vergi Mahkemesi kararıyla tarhiyatı kaldırmıştır. Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi kararıyla; temyiz dilekçesinde, incelemeye ibraz edilmeyen ancak, kullanıldığına dair bir tespit bulunmayan faturalara isabet eden cezalı tarhiyata ilişkin olarak ileri sürülen iddiaların, mahkeme kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında kararın bu husustaki hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı, olayda incelemeye ibraz edilmeyen 59 adet faturadan 056514 seri numaralı faturanın 8.8.1991 tarihinde adi ortaklığın ortaklarından birinin yanında çalışan işçi tarafından bir şahsa verildiğinin bu şahsın ifadesinden anlaşıldığı, bu durumda, incelemeye ibraz edilmeyen faturalardan bir tanesinin 1991 yılının Ağustos döneminde kullanıldığı sabit olduğundan, bu fatura tutarı üzerinden hesaplanan matrahta ve bu matraha isabet eden verginin cezalı olarak salınmasında yasaya aykırılık görülmediğinden tarhiyatın tamamen kaldırılması yolundaki mahkeme kararının hukuka uygun görülmediği gerekçesiyle kararı kısmen bozmuştur. Bozma kararına uymayan (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; olayda adi ortaklığa ait fatura koçanının adi ortaklık sona erdikten sonra ortaklardan birisinin işçisi tarafından çalınıp bir şahsa verildiğinin anlaşıldığı, davacının 1989 yılı sonu itibariyle işini terkettiğinden katma değer vergisi mükellefiyeti ve daha sonra işe başladığı yolunda yapılmış bir tespit de bulunmadığı, içeriği itibariyle yanıltıcı olduğu belirtilen faturayı düzenleyen kişinin ortaklıkla ilgisinin bulunmadığı, komisyon karşılığı yanıltıcı belge düzenlemek suretiyle bir gelir elde edilmiş ise, bu gelir nedeniyle tarhiyat yapılacak kişinin faturayı düzenleyen şahıs olması gerektiği ve adi ortaklık adına tarhiyat yapılamayacağı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir. Direnme kararı vergi idaresince temyiz edilmiş ve tarhiyatın yasaya uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir. Karar : İncelemeye ibraz edilmeyen faturalardan birinin faaliyetine son verdikten sonra komisyon karşılığında düzenlendiği saptanan ortaklık adına elde edilen komisyon geliri üzerinden salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı, vergi idaresince temyiz edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 160. maddesinde işe başladığını bildirmek zorunda olan yükümlülerden işi bırakanların, keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları kurala bağlanmıştır. Aynı yasanın mükerrer 257. maddesinde Maliye Bakanlığına yasal defter ve belgelerin tasdik, muhafaza ve ibraz mecburiyeti koyma yönünde tanınmış yetki uyarınca Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan 246 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 'E' işaretli bölümünde ise işi bırakan mükelleflerin, işi bırakma bildiriminde bulunacakları süre içinde bağlı bulundukları vergi dairelerine ibraz ederek kullanılmamış belgelerin iptal edilmesini sağlamaları, kullanılmamış belgelerin, kullanılmayacak şekilde iptal edilmesini, iptale ilişkin olarak düzenlenen tutanağın bir nüshasının muhafaza edilmek üzere mükellefe verilmesini, diğer nüshasının ise mükellefin tarh dosyasında saklanmasını öngörmüştür. Davacının, sözkonusu düzenlemenin gereğini yerine getirmediği ve sadece işi bırakma bildiriminde bulunduğu, kullanılmayan fatura ciltlerinden bir faturanın 08.08.1991 gününde bir başka vergi mükellefine kesilerek verildiği anlaşılmaktadır. Davacı kurum yetkilisi tarafından faturanın işin bırakılmasından sonra ortaklarından birinin işçisi tarafından düzenlendiği, kendilerinin bilgisi dışında gelişen bu olay nedeniyle tarhiyat yapılamayacağı ileri sürülmüşse de, işin bırakılmasından sonra kullanılmayan belgelerin ilgili vergi idaresine teslim edilerek iptal edilmemiş olması karşısında, sözkonusu faturanın komisyon karşılığında düzenlendiği sonucuna varılarak yapılan tarhiyatın yazılı gerekçeyle kaldırılmasında hukuka uygunluk görülmemiştir. Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, (...) Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına oyçokluğu ile karar verildi.(*) (*) KARŞI OY : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı