Danıştay Dördüncü Daire

Sahte fatura düzenlendiği ileri sürülen şahısların tamamı vergi mükellefi olmasına rağmen karşıt inceleme yoluna başvurulmamış, yalnızca şahısların bağlı olduğu vergi dairelerinden gelen yazılar esas alınmak suretiyle faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna varılması yerinde değildir. İstemin Özeti: Davacı şirketin 1995 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak suretiyle giderlerim artırdığından bahisle düzenlenen inceleme raporu doğrultusunda, kurumlar vergisi, geçici vergi ve gelir (stopaj) vergisi salınmış, fon payı hesaplanıp, kaçakçılık cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; davacı kurumun vergi inceleme raporunda belirtilen, promosyona yönelik mal alışları ile ilgili olarak hakkında sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlendiği hususunda rapor bulunan ...... Limited Şirketinden alınan iki adet fatura, 20.01.1991 tarihinde yurtdışına çıktığı tespitli bulunan ve hakkında kaçakçılığa teşebbüs raporu düzenlenen ........'den alınan fatura, 5 cilt fatura basımı izni verildiği halde 50 cilt fatura bastırdığı anlaşılan ........... Limited Şirketinden alınan fatura, ikamet ettiği adreste hiçbir zaman bulunmayan, polis tarafından da aranılan ve bastırdığı faturaların muhasebecisi tarafından menfaat karşılığı sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olarak kullanıldığı tespit edilen ................'den alınan iki adet fatura, demir çelik ürünleri ve hurda alım satım faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettiren ve sahte izin belgesi ile sahte fatura bastırmak girişiminde bulunan ................'den alınan 2 adet faturanın, gerçek mal alımına dayanmadığı, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura düzenlendiği kabul edilen diğer şahıslar hakkında somut tespitlere dayalı olarak tespit edilmesi nedeniyle kusur cezasına çevrilmesi, re'sen ve ikmalen yapılan tarhiyatlarda geçici vergi istenilmesinde ve fon payı hesaplanmasında isabet bulunmadığı gerekçesiyle, matrahın kusur cezalı olarak azaltılmasına, geçici vergi ve fon payının kaldırılmasına karar vermiştir. Davacı, karşıt inceleme yapılmadan, kaydi envanter ve randıman incelemesi yoluna gidilmeden hesaplanan matrah farkında isabet bulunmadığı, davalı idare ise davacı adına yapılan tarhiyatın kanuna uygun olduğunu ve inceleme raporunda yeralan tespitlere dayandığım ileri sürerek, kararın bozulmasını istemektedirler. Karar: Uyuşmazlık, inceleme raporuna dayanılarak 1995 yılı için davacı adına salınan kurumlar vergisi, geçici vergi, gelir (stopaj) vergisi ile hesaplanan fon payı ve kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davanın kısmen reddi yolunda verilen kararın taraflarca bozulması istemine ilişkin bulunmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde 'vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır' denilmiştir. Anılan Kanun'un 134. maddesinin 1. fıkrasında 'vergi incelenmesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tespit etmek ve sağlamaktadır.' hükmüne yer verilmiştir. Olayımızda ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun tespiti ancak faturaların gerçek bir mal hareketine dayanıp dayanmadığının araştırılması yolu ile bulunabilir. Sözkonusu araştırma ise en doğru şekilde karşıt inceleme ve yıl içi mal hareketlerinin ortaya konulması amacıyla davacı kurumun defter ve belgeleri üzerinde yapılabilir. Dava konuşu olayda, davacı hakkında 1995 yılı için düzenlenen inceleme raporunda ilgili yıl defter ve belgeleri üzerinde yıl içi mal hareketlerim tespitine yönelik olarak hiçbir inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Öte yandan sahte fatura düzenlendiği ileri sürülen şahısların tamamı vergi mükellefi olmasına rağmen karşıt inceleme yoluna başvurulmamış, yalnızca şahısların bağlı olduğu vergi dairelerinden gelen yazılar esas alınmak suretiyle faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna ulaşılmıştır, inceleme elemanı faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğunu belirtmesine karşın mükelleflerin bir kısminin ilgili dönem katma değer vergisi beyannamelerini verdiğin! de kabul etmektedir. Bu durumda davacının gider kaydettiği faturaların gerçeği yansıtmadığı yolunda yeterli incelemeye dayanmayan rapor esas alınarak davacı adına yapılan tarhiyata karşı açılan davanın kısmen reddi yolunda verilen kararda isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle, davacı temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesinin kararın in bozulmasına, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, oybirliğiyle karar verildi.