Danıştay Onbirinci Daire

Yıl içerisinde faturasız mal aldığım, eksi fark veren malları ise; muhtelif müşterilerine sattığım fakat, fatura düzenlemeyi unuttuğunu beyan eden mükellefin vergi kaçırma kastıyla hareket ettiğinin kabulü gerekir. Ancak, vergi kaçırma kastıyla hareket eden mükellefe kesilen kaçakçılık cezasında yasal isabetsizlik bulunmadığı hk. İstemin Özeti: Dayanıklı tüketim malları ticaretiyle uğraşan yükümlününişyerinde fiili envanter, defter ve belgeleri üzerinde de kaydi envanter incelemesi yapılması sonucu bir kısım hasılatın beyan dışı bırakıldığının saptanması üzerine adına 1992 yılı Şubat, Nisan, Mayıs, Haziran, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık dönemleri için kaçakçılık cezalı Katma Değer, Vergisi salınmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; dosyada mevcut inceleme raporu ve eki yükümlünün ifadesin! de içeren tutanakların incelenmesinden, inceleme elemanınca envanter incelemesi sonucu 100.770.000 lira tutarındaki emtianın belge düzenlenmeden satıldığının tespit edilmesi üzerine, bu matrah esas alınarak tarh edilen katma değer vergisinin de isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle onanmasına, kesilen kaçakçılık cezasının ise, matrah farkının davacının defter ve belgeleri üzerinde yapılan envanter incelemesi sonucu saptanmış olması hususu dikkate alınarak kusur cezasına çevrilmesine karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344. ve 345. maddeleri uyarınca kesilen kaçakçılık cezasının yasal olduğunu, yükümlü ise, 1992 yılında satılan tüm emtialar için fatura düzenlendiğin!, katma değer vergilerinin beyan edilerek ödendiğini, incelemenin eksik ve hatalı yapıldığını ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir. Yükümlü temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz istemine gelince, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344. maddesinde kaçakçılık suçu, mükellef veya sorumlu tarafından kasten vergi ziyama sebebiyet verilmesi olarak tanımlanmış, 1. fıkrasında ise, vergi kanunlarına göre tutulması zorunlu olan defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri, vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde bu defterler yerine tamamen veya kısmen başka defter ve kayıtlara kaydetmek veya diğer kayıt ortamlarında izlenmesi sonucunu doğuracak şekilde bu defterler yerine tamamen veya kısmen başka defter veya kağıtlara kaydetmek veya diğer kayıt ortamlarında izlenmesi sonucunda vergi ziyama sebep olunması halinde kastın varlığının kabul edileceği hüküm altına alınmıştır. Dosyada mevcut, yükümlünün ifadesin! içeren 17.02.1993 tarihli tutanakta inceleme elemanınca envanter farkının nedeni sorulduğunda, davacının, artı fark veren emtiaları yıl içerisinde faturasız aldığım, malları satın aldığı şahısların kimliğin! hatırlamadığım, eksi fark veren emtiaları ise muhtelif müşterilere sattığım, ancak faturalarım düzenlemeyi unuttuğunu beyan etmiştir. Bu ifadeden, davacının vergi kaçırma kastıyla hareket ederek belgesiz emtia alıp sattığı ve kayıtlarına da intikal ettirmediği anlaşılmakta olup, 213 sayılı Kanunun 344. ve 345. maddesi uyarınca kesilen kaçakçılık cezasında yasaya aykırılık bulunmadığından, mahkemece kusur cezasına çevrilmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenle, yükümlü temyiz isteminin reddine, Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin kabulüyle .................. 3. Vergi Mahkemesinin cezasına çeviren hüküm fıkrasının bozulmasına, diğer kısminin onanmasına, 870.000 lira karar harcının temyiz isteminde bulunan yükümlüden alınmasına oybirliği ile karar verildi.