Dairesi
Alınan faturaların gerçekte bir hizmet ifasına dayanmadığı sonuç ve kanaatine varılması halinde, sözkonusu hizmet ifasına ilişkin olarak hesaplanan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasının terkin edilmesinde isabet yoktur.
Karar No
1996/544
Esas No
1995/4013
Karar Tarihi
08-02-1996

Danıştay Dördüncü Daire

Alınan faturaların gerçekte bir hizmet ifasına dayanmadığı sonuç ve kanaatine varılması halinde, sözkonusu hizmet ifasına ilişkin olarak hesaplanan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasının terkin edilmesinde isabet yoktur. İstemin Özeti: inşaat işiyle uğraşan yükümlü şirketin 1990 yılı hesaplarının incelenmesi sonucunda düzenlenen inceleme raporuyla, nakliye işinden dolayı taşeron firmadan aldığı faturaların, sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olduğunun ye gerçek bir hizmet ifasına dayanmadığının saptanması üzerine kat ma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek adına 1990 yılı Ağustos dönemine ilişkin olmak üzere kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla, sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olduğu ileri sürülen faturaların yasal defterlerde Meyvalık Taahhüt İşi Hesabına gider olarak kaydedilerek, bu faturalarda gösterilen katma değer vergisinin ilgili dönemlerde indirim konusu yapıldığı, yükümlü şirkete, sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği iddia edilen (S) inşaat ve Ticaret Limited Şirketi;' hakkında yeterli tespit yapılamadığı, faturaların gerçek bir hizmet ifasına dayanmadan düzenlendiği hususunun kanıtlanamadığı, katma değer vergisinin .ödenmediği konusunda herhangi bir tespitin bulunmadığı, taşeron firma tarafından naylon fatura düzenlenmekte olmasının davacıya verdiği faturanın da naylon olması anlamına gelmeyeceği taşeron firmaca faturaların gerçek bir hizmet ifasına dayandığının kanıtlanamamasının, faturada gösterilen katma değer vergisinin ödenmemesinin ve hasılat olarak defterlerine kaydedilmesinin sorumlusunun yükümlü şirket olmadığı, tarhiyatın taşeron firma adına yapılmasının icap ettiği gerekçesiyle cezalı tarhiyatı terkin etmiştir. Vergi Dairesi tarafından inceleme raporu ile sahte fatura düzenlediği tespit edilen (S) inşaat ve Ticaret Limited Şirketinden alınan faturaya istinaden yapılan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatının onanması gerektiği ileri sürülerek, kararın bozulması istenilmektedir. Karar: Uyuşmazlık, inşaat işiyle uğraşan yükümlü şirketin, nakliye işinden dolay taşeron firmadan aldığı faturaların sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olduğunun, gerçek bir hizmet ifasına dayanmadığının ve yüklenilmediği sabit olan katma değer vergilerinin haksız yere indirim konusu yapıldığının saptanması üzerine salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini terkin eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkin bulunmaktadır. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 10. maddesinin (a) bendinde mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması vergiyi doğuran olay kapsamında sayılmış, Kanunun 29. maddesinin (a) bendinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri hükme bağlamıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 3. maddesinin (B) bendinde belirtildiği gibi, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Bu kuralın bir gereği olarak yükümlülerin Katma Değer Vergisi Kanununun yukarıda sözü edilen 29. maddesinde belirtilen vergi indirimlerinden yararlanabilmelerinin ön şartı, kendilerine yapılan teslim ve hizmetlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması, bir başka anlatımla yükümlüler tarafından vergi indirimine konu teşkil eden mallar ve hizmetler gerçekte katma değer vergisi ödenmiş olmasıdır. Gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla bir vergi ödemesi ve bunun sonucu olarak da bir vergi indirimi sözkonusu edilemeyeceğinden, indirime dayanak teşkil eden faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususlarının saptanması, uyuşmazlığın çözümü bakımından önem arz etmektedir. Dava dosyasıyla birlikte inceleme raporu ve ekli tutanakların incelenmesinden; inşaat işiyle uğraşan yükümlü şirketin 1990 yılı hesaplarının incelenmesi sonucunda nakliye işinden dolayı fatura aldığı (S) inşaat Taahhüt, Ticaret Limited Şirketi hakkında yapılan karşıt inceleme ile, (S) İnşaat Taahhüt ve Ticaret Limited şirketinin aleyhine, .............. Sulh Ceza Mahkemesinde görülen davada verilen Karar uyarınca firmada yapılan aramada, komisyon karşılığı yükümlü şirket adına düzenlenen faturaların bulunduğu, yükümlü şirket tarafından taşeron firmadan alınan faturaların yasal defterlerine Ayvalık Taahhüt İşi Hesabına gider kaydedilerek katma değer vergisi tutarlarının indirim konusu yapıldığı, taşeron firmanın bu işi başka firmalara yaptırmış gibi göstermesine rağmen yükümlü tarafından ödemelerin elden yapıldığı ve yükümlü şirkete toplam 408.181.000 lira tutarında sahte fatura düzenlendiği, taşeron firmanın 1987 1990 yılları arasında toplam 1.381.434.446 lira katma değer vergisi tahsil etmesine karşın 4.819.923 lira ödenecek katma değer vergisi beyan ettiği, ortaklardan (İ.U.)'nun bütün aramalara rağmen bulunamadığı, vergi dairesine bildirdiği, 'Mediha Eldem Şok. No: 30/2 Ankara' adresinin SSK inşaat ve Emlak Dairesi, Başkanlığına ait olduğu, kurumlar vergisi beyannamesindeki 'Cengiz Şok 132/6 Ankara' adresinin ise gerçek olmadığının tespit edildiği, 1989 yılı Kurumlar Vergisine ait levhanın notere tasdik ettirildikten sonra matrah ve tahakkuk eden vergi tutarlarının basma (1) ve (5) rakamlarının eklendiği, işleri başka taşeronlara yaptırmış gibi giriş faturaları bulunduğu, ancak bu faturaların tamamının sahte olduğunun saptandığı, 1990 yılı hesaplarının incelenmesi sonucunda faturaların, (E.F.), (YA), (S.) Limited Şirketi, (D) inşaat ve Mühendislik Limited Şirketi ve (S) Madencilik Limited Şirketinden alındığı, bu kişi ve kuruluşlarca defter ve belgelerin yandığı ileri sürülerek incelemeye ibraz edilmediği, bu konuda açılan davalarda taşeron firmanın diğer ortağı (A.B)'nin lehte tanıklık yaptığı, her iki ortağın (D) inşaat ve Mühendislik Limited şirketinin çalışanı olduğu, bu şirket ve kişilere ait defter ve belgelerin yandığının iddia edilmesine rağmen sözkonusu defter ve belgelerin taşeron firmada yapılan aramada ele geçirildiği, ancak bu faturalara ait gider belgelerinin bulunmadığı, taşeron firmada aktife kayıtlı 197 milyon liralık iş makinesi bulunmasına rağmen bunlara ait hiçbir gider kaydına rastlanılmadığı gibi firmanın banka hesabinin da bulunmadığı, yükümlü şirketin 1990 yılında 21.720.000 liralık malzeme alışı, 60 milyon liralık işçilik gideri ve 195 milyon liralık akaryakıt gideri yaptığı, bu düzeyde faaliyette bulunan ve iş makineleri olan şirket tarafından iş makinesi bile bulunmayan taşeron firmaya sözkonusu işin yaptırılmasının mümkün olmadığı, Ayvalık içme Suyu Projesiyle ilgili hafriyat işinin yapıldığı ve iller Bankasından 1.469.000.040 lira hakediş alındığı, ancak bu işin taşeron firma tarafından yapıldığı hususunun kanıtlanamamasının yanında iller Bankası tarafından geçici kabulünün dahi yapılmadığı anlaşıldığından anılan taşeron firmanın uyuşmazlık döneminde içeriği itibarıyla yanıltıcı belge düzenlendiği sonucuna varılmıştır. Bu durumda, adı geçen firmadan alınan faturaların gerçekte bir hizmet ifasına dayanmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından, mahkemece sözkonusu hizmet ifasına ilişkin olarak hesaplanan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasının terkin edilmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararınin yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurulmak suretiyle yeniden karar verilmek üzere bozulmasına oybirliği ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı