Dairesi
İşyeri kapatma cezası uygulanabilmesi için belge düzenlememek veya bulundurmamaktan dolayı kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı açılan davanın sonuçlanması ve hükmün kesinleşmesin! beklemeye gerek yoktur.
Karar No
1996/170
Esas No
1995/167
Karar Tarihi
17-05-1996

Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu

İşyeri kapatma cezası uygulanabilmesi için belge düzenlememek veya bulundurmamaktan dolayı kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı açılan davanın sonuçlanması ve hükmün kesinleşmesin! beklemeye gerek yoktur. İstemin Özeti: Bakkallık yapan yükümlünün işyerinde yapılan denetimlerde perakende satış fişi düzenlemediği 5.3.1993 ve 23.4.1993 tarihli tutanaklarla saptanmış ve eylemin yinelenmesi halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağı 7.5. 1993 günlü yazı île yükümlüye bildirilmiştir. 29.6.1993 gününde de sevk irsaliyesi düzenlemediğinin tutanakla tespit edilmesi üzerine valilik onayı alınarak işyerinin 14.9.1993 tarihinden başlayarak 3 gün süreyle kapatılacağı 11.9.1993 günlü yazı ile duyurulmuştur. 13.9.1993 gününde Vergi Mahkemesinde dava açan yükümlü, perakende satış fişi düzenlememe eyleminden dolayı kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davanın henüz sonuçlanmadığım belirterek, işyeri kapatma cezasının iptalini ve yürütmenin durdurulmasını istemiştir. Yürütmenin durdurulması istemini kabul eden Vergi Mahkemesi kararıyla; işyeri kapatma cezasına dayanak alınan ikinci tespit tutanağına, dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan dava henüz sonuçlanmadığından, kesin bir belge olmayan üçüncü tutanağın bu aşamada geçerli sayılamayacağı gerekçesiyle işyeri kapatma cezasını iptal etmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi kararıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 354. maddesinde 353. maddenin 1. ve 2. bentlerinde yazılı belgelerin düzenlenmediğinin veya kullanılmadığının üç kez tespiti, ikinci tespit üzerine mükellefin bir yazı ile uyarılması ve tekerrürü halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağının duyurulmuş elması gerektiğinin öngörüldüğü, bu tespitlerin kesinleşmesinin bekleneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, idarece yasada öngörülen şekil şartlarının gerçekleşmesi sonucunda işlem tesis edildiğinden, yazılı gerekçe ile cezanın kaldırılması yolundaki Vergi Mahkemesi kararında yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Bozma kararma uymayan Vergi Mahkemesi kararında; Vergi Usul Kanununun mükerrer 354. maddesine göre mükelleflerin işyeri kapatma cezası ile cezalandırılabilmesi için, 353. maddenin 1 ve 2 numaralı bentlerinde yazılı belgeleri bir takvim yılı içinde üç defa kullanmadıklarının veya bulundurmadıklarının tespitinin gerekli olduğu, işyeri kapatma cezasının uygulanabilmesinin, maddede sayılan belgelerin kullanılmaması veya bulundurulmaması nedeniyle ve aynı Kanunun 353. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kesinleşmesine bağlı bulunduğu, 23.4.1993 tarihli ikinci tutanağa dayanılarak ödeme kaydedici cihaz fişi vermediği için davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı mahkemelerinde dava açıldığı ve henüz sonuçlanmadığı, bu dava hakkında hüküm tesis edilmeden işyeri kapatma cezasına dayanak yapılan üçüncü tespitin yasaya uygun bulunduğundan söz edilemeyeceği, işyeri kapatma cezasın) gerektiren şartların oluşmadığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir. Direnme kararı Vergi Dairesi Müdürlüğünce temyiz edilmiş, işyeri kapatma cezasının kaldırılması yolundaki kararın yasaya aykırı olduğu, ikinci tespite karşı açılan davanın mahkemece reddedildiği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir. işyeri kapatma cezasının: belge kullanmama veya bulundurmama eyleminden dolayı kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davada verilen karar kesinleşmeden uygulanmasını yasaya aykırı görerek cezayı kaldıran Vergi Mahkemesi direnme kararı temyiz edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanununa 3239 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen mükerrer 354. maddesinin 1. fıkrasında: yetkililerce, 353. maddenin 1 ve 2 numaralı bentlerinde yazılı belgelerin bir takvim yılı içinde üç defa kullanılmadığının veya bulundurulmadığının tespiti halinde mükelleflerin işyerlerinin. Maliye Bakanlığı kararı ile bir haftaya kadar kapatılabileceği, 3. fıkrasında da, işyeri kapatma cezasının uygulanabilmesi için birinci fıkrada belirtilen belgelerin kullanılmadığının veya bulundurulmadığının ikinci kez tespiti üzerine yükümlünün bir yazı ile uyarılması ve tekerrürü halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağının duyurulmuş olmasının şart olduğu hükme bağlanmıştır. Belirtilen kural uyarınca belge almama veya verme eyleminin üç kez tespit edilmesinin kapatma cezası verilmesine yeterli olduğu, bu tutanaklara dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezalarının dava konusu edilip edilmediğinin işyeri kapatma cezası üzerine herhangi bir etkisinin bulunmadığı açıktır. Dosyanın incelenmesinden, cezası davaya konu edilen dönemde yükümlünün işyerinde yapılan iki tespitte belge düzenine uymadığının belirlenmesi üzerine, yasada öngörüldüğü şekilde bir yazı ile uyarıldığı ve bu yazının tebliğinden sonra yapılan üçüncü tespitle de belge düzenine uymadığının belirlenrnesi üzerine davacı adına işyeri kapatma cezası tesis edildiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, işyeri kapatma cezasının yasada öngörülen şartların gerçekleşmesi sonucu tesis edilip edilmediği hususu hiç araştırılmadan, münhasıran ikinci tespit üzerine kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davanın sonuçlanmadığına dayanarak işyeri kapatma cezasının uygulanmasını, özel usulsüzlük cezalarının kesinleşmesi koşuluna bağlayan Vergi Mahkemesi direnme kararında yasaya uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oyçokluğu ile karar verildi (*). (*) KARŞI OY: Vergi Usul Kanununun mükerrer 354. maddesinde, 'yetkililerce, 353. maddenin l ve 2 numaralı bentlerinde yazılı belgelerin bir takvim yılı içinde üç defa kullanılmadığının veya bulundurulmadığının tespiti halinde mükelleflerin işyerleri Maliye Bakanlığının kararı ile bir haftaya kadar kapatılabilir. Bakanlık bu yetkisin! mahalline devredebilir.' denilmektedir. işyeri kapatma cezası, idarece uygulanan bir ceza niteliğinde bulunduğundan, bu cezaya ilişkin idari işlemin dava konusu edilebileceğinde kuşku yoktur. Böyle bir davada, cezanın dayanağı olan tespitlerin, kanma, usule ve gerçek duruma uygun olup olmadığı hususunun incelenmesi gerektiğinden de kuşku duyulamaz. Maddede sözü edilen belgelerin kullanılmaması veya bulundurulmaması hali, 353. maddede ayrıca özel usulsüzlük cezası kesilmesi sebebi olarak sayılmıştır. Bu haliyle işyeri kapatma cezası, kanunun suç saydığı fiilde tekerrürün yaptırımım teşkil ettiğinden, tekerrüre esas alınan fiillerin cezasını teşkil eden özel usulsüzlük cezasıyla bağlantısı olmadığım, sözkonusu cezalar arasında sebepsonuç ilişkisinin bulunmadığım söylemek mümkün değildir. Her iki cezanın sebebini aynı fiil teşkil ettiğinden, cezalardan dava konusu edilen birinde, Söz konusu fiilin varlığı tartışmalı iken, diğer cezanın da hemen uygulanması, suç unsurları tamamlanmadan ceza uygulaması anlamına geleceğinden yerinde görülemez. Özellikle, 'işyeri kapatma cezası' gibi, çalışma hürriyetinin tahdidi anlamına gelen bir cezanın, suçun tüm unsurları tamamlamadan uygulanmasının mahzurları açıktır. Bu dosyadaki uyuşmazlık bunun açık bir örneğidir. Davacı hakkında mükerrer 354. maddede sözü edilen üç tespit yapılmış, bu tespitler nedeniyle özel usulsüzlük cezaları kesilmiş, bunlardan ikincisi dava konusu edilmiştir. Eğer bu cezalar arasında sebepsonuç ilişkisi yoksa, sözkonusu davanın sonucu beklenmeden işyeri kapatma cezası uygulanabilecek, bu konuda açılacak davada diğer dava ile ilgilendirilmeden sonuçlandırılabilecektir. Bu durumda, bir fiil iki defa yargılanabilecek, bu yargılamalardan birinde fiilin varlığı ve suç teşkil ettiği kabul edilirken, diğerinde suç unsurlannın bulunmadığına karar verilebilecek demektir. Böyle bir sonucun, hangi endişeyle olursa olsun, hukuk düzeninin bir gereği olduğu, kanunun bunu emrettiği söylenemez. idare, işlemini o günün hukuki ve fiili durumuna göre tesis etme durumundadır. Mahkemeler de bu işlemler hakkındaki davaları işlem tarihindeki durum ve şartlara göre çözümleyeceklerdir. işyeri kapatma cezası ile ilgili işlemin tesisi tarihinde, davacı hakkında üç tespit yapılmış, üç ayrı özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. Bu cezalardan ilki ve üçüncüsü dava edilmemiş, ikincisi hakkında dava açılmıştır, idari işlemlerdeki doğruluk karinesi, davaya konu edilmeyen cezalara esas olan tespitlere itibar edilmesini gerektirebilirse de, hakkında uyuşmazlık bulunan ikinci cezanın sebebini teşkil eden tespit, ancak bu davanın sonuçlanıp, fiilin varlığının 'kesin hüküm'le tespiti halinde, 'işyeri kapatma cezası' uygulamasına esas alınabilir. Söz konusu uyuşmazlık sonuçlanmadan uygulanmasına karar verilen işyeri kapatma cezasının iptaline ilişkin mahkeme kararında kanuna aykırılık bulunmamaktadır. Temyiz isteminin bu nedenle reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı