Danıştay Üçüncü Daire
Takvim yılında belge düzenine üç kez uymadığının tespiti üzerine yükümlünün iş verinin 3 gün süre ile kapatılmasında da yargı ve temyiz yolu beklenilemez. İstemin Özeti: 1992 takvim yılında belge düzenine uyulmadığının üç kez tespiti üzerine yükümlünün iş yerinin üç gün süre ile kapatılması yolunda tesis edilen işleme karşı açılan davayı; 2577 Sayılı Kanun'un 27. maddesinin 8. bendinde, Vergi Mahkemelerinde vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durduracağı hükmünün yer aldığı, bu itibarla 213 Sayılı Kanun'un 353. maddesine göre kesilen ceza için dava açılması tahsilatı durdurduğu gibi, buna bağlı olarak tesis edilen ve daha ağır bir yaptırım olan iş yeri kapatma cezasının da davanın sonuçlandırılmasına kadar bekletilmesini gerektirdiği, olayda ise işyeri kapatma cezasının dayanağı olan 6.10.1992 tarihli tutanağa ait kesilen cezaya karşı mahkemelerinin E: 1992/1173 esasında kayıtlı olarak dava açıldığı ve bu konuda iş yeri kapatma işleminin tesis edildiği tarih itibariyle henüz bir karar verilmediği saptandığından, yükümlünün iş yerinin kapatılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle kabul ederek iş yerinin kapatılmasına ilişkin davalı idare işlemim' iptal eden .......... Vergi Mahkemesinin 13.5,1993 Gün ve E:1992/1208, K.1993/728 Sayılı Kararının; mahkemenin kapatma cezasına mesnet olan davayı karara bağlamadan, iş yeri kapatma cezası hakkındaki davayı karara bağlamasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3239 Sayılı Kanun'un 27. maddesiyle eklenen mükerrer 354. maddesinin 1. fıkrasında; yetkililerce, 353. maddenin 1 ve 2 Numaralı bentlerinde yazılı belgelerin bir takvim yılı içinde üç defa kullanılmadığının veya bulundurulmadığının tespiti halinde mükelleflerin iş yerleri Maliye Bakanlığı'nın karan ile bir haftaya kadar kapatılabileceği, 3. fıkrasında da, işyeri kapatma cezasının uygulanabilmesi için yukarıdaki fıkrada belirtilen belgelerin kullanılmadığının veya bulundurulmadığının ikinci defa tespiti üzerine mükellefin bir yazı ile uyarılması ve tekerrürü halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağının duyurulmuş olmasının şart olduğu hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden, cezası davaya konu edilen dönemde yükümlünün işyerinde yapılan iki tespitte belge düzenine uymadığının belirlenmesi üzerine, yasada öngörüldüğü şekilde bir yazı ile uyarıldığı ve bu yazının tebliğinden sonra yapılan üçüncü tespitle de belge düzenine uymadığının belirlenmesi üzerine davacı adına iş yeri kapatma cezası tesis edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda anılan yasa hükmüyle, iş yeri kapatma cezası uygulanabilmesi için sadece; yetkililerce, 353. maddenin 1 ve 2. bentlerinde yazılı belgelerin düzenlenmediğinin veya kullanılmadığının tespiti ve ancak 2. tespit üzerine mükellefin bir yazı ile uyarılması ve tekerrürü halinde iş yeri kapatma cezası uygulanacağının duyurulmuş olmasının gerektiği öngörülmekte olup, ayrıca bu tespitlerin kesinleşmesinin bekleneceğine ilişkin bir hüküm yer almamaktadır. Bu durumda, davalı idarece, işyeri kapatma cezasına ilişkin işlemin Yasa'da öngörülen şekil şartlarının gerçekleşmesi sonucu tesis edildiği anlaşıldığından, mahkemenin üçüncü tutanakla tespit edilen hususun kesinleşmemesi nedeniyle tesis edilen işlemde yasal isabet buluşmadığından bahisle işlemin iptali yolunda verdiği kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oyçokluğuyla karar verildi.