Dairesi
İnceleme elemanlarının ilk hesaplamalarına göre belirlenen miktar üzerinden mükellefler hakkında 6183 Sayılı Kanun'un 9, 13 ve 17. maddelerine göre işlem yapılmasın) istemeleri halinde ihtiyati haciz işlemi uygulanır.
Karar No
1993/862
Esas No
1992/1898
Karar Tarihi
23-02-1993

Danıştay Üçüncü Daire 

İnceleme elemanlarının ilk hesaplamalarına göre belirlenen miktar üzerinden mükellefler hakkında 6183 Sayılı Kanun'un 9, 13 ve 17. maddelerine göre işlem yapılmasın) istemeleri halinde ihtiyati haciz işlemi uygulanır. İstemin Özeti: Davacı adına haciz tutanağına istinaden uygulanan ihtiyati haciz işlemine karşı açılan davayı; 6183 Sayılı Kanun'un 13. maddesinin, teminat istenmesini mucip haller mevcut ise ihtiyati haciz tatbik olunacağı hükmünü içerdiği, bu maddenin atıfta bulunduğu 9. maddesinde ise; Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesinde sayılan kaçakçılık halleriyle mükerrer 347. maddenin 1 Numaralı bendinde belirtilen hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairesince teminat isteneceğinin açıklandığı, mahkemelerinin 31.12.1991 Günlü ara kararı ile dava konusu ihtiyati haciz işleminin dayanağım oluşturan tespit ve donelerin gönderilmesinin vergi dairesi müdürlüğünden istendiği, gönderilen yazıdan ise, konu ile ilgili inceleme raporunun vergi dairelerine henüz gelmediği, ancak Gelirler Kontrolörünce ihtiyati haciz uygulanmasının istendiğinin bildirildiği, bu durumda ihtiyati haciz uygulanmasını gerektiren ve yukarıda açıklanan 9. madde hükmünde belirtilen kaçakçılık hallerinin mevcudiyeti hakkında bir tespit ve delil ileri sürülemediği gerekçesiyle kabul ederek ihtiyati haciz işlemini iptal eden Diyarbakır Vergi Mahkemesinin 26.2.1992 Gün ve E:1991/574, K:1992/185 Sayılı Kararının; inceleme elemanının yazışma istinaden uygulanan ihtiyati haciz işleminin yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Uyuşmazlık; inceleme elemanı yazışma istinaden ihtiyati haciz işlemi uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin bulunmaktadır. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 9. maddesinde; Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesinde sayılan kaçakçılık halleriyle mükerrer 347. maddesinin 1 Numaralı bendinde belirtilen hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairesince teminat isteneceği, yine aynı kanunun 13. maddesinin 1. fıkrasında, 9. madde gereğince teminat istenmesini mucip haller mevcut ise, 4. fıkrasında da, borçludan teminat göstermesi istendiği halde belli müddette teminat veya kefil göstermemiş yahut şahsi kefalet teklifi veya gösterdiği kefil kabul edilmemişse ihtiyati haczin hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre, derhal tatbik olunacağı hükme bağlanmıştır. Dava dosyasında mevcut inceleme elemanının 3.9.1991 Gün ve 325/70 Sayılı yazısından, davacının % 50 hisse ile ortağı bulunduğu Seyhan Vergi Dairesinin mükellefi (G) Adi Ortaklığının 1990 yılı işlemlerinin incelenmesi sırasında ilk tespitlere göre toplam 1.161.016.200. lira matrah farkı, 1.136.216.200. lira gelir vergisi ve 3.408.648.600. lira ceza hesaplandığı, bu nedenle de davacı adına 6183 Sayılı Kanun'un 9, 13 ve 17. maddelerine göre gerekli işlemin yapılmasını istediği anlaşılmaktadır. 6183 Sayılı Kanuna göre teminat istenmesini gerektiren haller ile ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk gibi haller amme alacaklarının korunması bakımından öngörülen tedbirler olup cebri takip ve tahsil yöntemleriyle ilgili olmaması nedeniyle de farklı ilkelere dayanmaktadır. Bu hükümler tahakkuk etmemiş ancak inceleme elemanınca gerekli muamelelere başlanmış alacaklara uygulanabileceğinden, kaçakçılık hallerinin mevcudiyetinin kesin olarak tespitine de bu aşamada gerek bulunmamaktadır. Bu durumda inceleme elemanının yukarıda belirtilen yazısı ile incelemeye başlandığından dolayısıyla ihtiyati haciz işlemi için yeterli bulunduğundan kaçakçılık hallerinin mevcudiyeti hakkında bir tespit ve delil ileri sürülmediği gerekçesine dayalı Vergi Mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Diyarbakır Vergi Mahkemesinin 26.2.1992 Gün ve E:1991/574, K:1992/185 Sayılı Kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı