Danıştay Dördüncü Daire
Satılan emtia bedelinin, sözleşme uyarınca alıcı firma tarafından yapılacak kontrol sonucuna göre belirlendiği hallerde, henüz belli edilmemiş olan emtia bedelinin kesin bir alacak olarak kabulüne olanak yoktur. Uyuşmazlık ödevinin ihtilaflı yıl hesaplarının incelenmesi sonucu, narenciye ihracatı ile ilgili satış tutarının %90'ının defterlere kaydedildiği, %10 nisbetinde indirim yapma hakkının bulunduğu, diğer bir deyimle malın gerçek satış bedelinin alıcı firma tarafından yaptırılacak kontrol sonucunda saptanacağı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; ihtilaflı yılda yükümlünün kooperatif aracılığı ile ihraç ettiği bir kısım narenciye bedelinin, alıcı firma tarafından kontrolü yapılmaması nedeniyle gönderilmeyen %10 lamı kafi bir alacak niteliğinde kabul etmek olanağı bulunmamaktadır. Bu meblağlar ödendiği yılda tahakkuk etmiş bir alacak olması nedeniyle tahsil edildiği yıl gelirleri arasında gösterilmesi gerekeceğinden yapılan tarhiyatta yasalara uyarlık bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın kabulü ile dava konusu kararın bozulmasına, re'sen nihai olarak tarhiyatın kaldırılmasına oybirliğiyle karar verildi.