Danıştay Dördüncü Daire
Borç verme işlerinde vade uzatılmışsa, bu tarihte yani bir faiz alacağı tahakkuk eder. Dava konuşu Temyiz Komisyonu kararında sözkonusu borç vermenin faiz karşılığı olduğu kabul edilmiş fakat, borç verme ve senet tanzimi işlemin 1965 yılında vuku bulduğu, faizin peşin olarak alındığı yıl geliri olarak vergilendirilmesinin esas olduğu, bu bakımdan 1966 yılı için tarhiyatı icrasının fuzuli ve usulsüz bulunduğu yolunda karar verilmiş bulunmaktadır. Ancak, bu yoldaki kararlar, alacağı vadesinin, sonradan uzatılmadığı haller için yerinde olup, olayda olduğu gibi vade uzatılmış ise yeni bir faiz alacağının tahakkuk edeceği şüphesiz ve ilk senet muvacehesinde doğan alacağın, bu faizi de kapsamına alamayacağı izahtan varestedir. Bu bakımdan 1966 yılında vadenin 6 ay uzatılması şeklinde bir işlem ile yeni bir faizi alacağının tahakkuk ettiği yani vergiyi doğuran olayın vuku bulunduğunu kabul etmek zorunlu olmaktadır. Bu nedenle davanın kabulü ile dava konuşu Temyiz Komisyonu kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.