|
AKARYAKIT İSTASYONU DEVRİNDEN DOĞAN VE SATILDIĞI HALDE KATMA DEĞER
VERGİSİ ÖDENMEYEN MALLAR ÜZERİNDE HAZİNENİN TEMİNAT HAKKI BULUNDUĞU VE
3065 SAYILI KANUNUN 55.MADDESİ HAZİNENİN K.D.V. ALACAĞINI TEMİNAT AL-
TINA ALMAK AMACIYLA DÜZENLENDİĞİNDEN, TESLİM EDİLEN MALI ELİNDE BULUN-
DURAN YÜKÜMLÜDEN KDV BORCUNUN TAHSİL EDİLMESİNDE YASAYA AYKIRILIK BU-
LUNMADIĞI HK.
Yükümlünün 1991 yılında satın aldığı akaryakıt istasyonu devrinden do-
ğan Katma Değer Vergisinin, mükellefi (satıcısı) tarafından ödenmemesi
nedeniyle, işyeri satışına ait kısım için 3065 sayılı Katma Değer Ver-
gisi Kanununun 55.maddesine istinaden düzenlenen ödeme emrinin iptali
isteği ile açılan davayı; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun
55.maddesi hükmünün hazinenin Katma Değer Vergisi alacağının emniyet
altına alınması amacıyla düzenlendiği, dosyadaki verilere göre, alıcı
hüsnüniyetini baştan ortaya koyarak akaryakıt satış yerinin satın
alındığı tarihe kadar eski sahibine ait vergi borçlarını ödediği, sa-
tışa konu demirbaş ve mefruşatın bedeline uygulanan ve taraflarca öde-
me emri kadar olduğu kabul edilen Katma Değer Vergisi tutarının ödenme
mesiyle, satılan malın vergi teminatı hükmünde kabul edilerek alıcıdan
arandığının anlaşıldığı, anılan yasa hükmünde devir halinin teminat
olarak sayılmadığından dava konusu ödeme emrinde yasal uyarlılık gö- l
rülmediği, Sulh Hukuk Mahkemesi kararıyla, yükümlünün vergi borçlusu
olan Cemal Çakıcı'ya verilmiş 30.000.000 liralık çek bedelinden önce-
likle Katma Değer Vergisi alacağının tahsiline hükmedildiği halde bu
kararın infazı cihetine gidilmediği, kaldı ki 6183 sayılı Kanunun ceb-
ri takip hükümlerince, mahkeme kararına da gerek kalmadan tahsil olu-
nabileceği, bu yola da başvurulmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle ka-
bul eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemidir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 55.maddesinde "Mükelleflerin
fabrika, imalathane, ticarethane, şube satış mağazası ve depolarında
mevcut ilk madde, yarı mamul ve mamul madde stokları, üçüncü şahıslara
satılmış veya rehnedilmiş olsa dahi, Katma Değer Vergisi ile zam ve
cezalarının teminatı hükmünde olup, bedellerinden ilk önce sözü edilen
hazine alacağı tahsil olunur." hükmüne yer verilmiştir.
Bu madde ile, mükelleflerin ticarethanelerinde bulundurdukları malları
üçüncü şahıslara satmaları yada rehin etmeleri durumlarında ödenmeyen
katma Değer Vergisi borçları yönünden hazinenin bu mallar üzerinde te-
minat hakkının korunmak suretiyle çeşitli muvazalar önlenilmeye çalı-
şılmış, hazinenin Katma Değer Vergisi alacağının emniyet altına alın-
ması amaçlanmıştır.
Bu hüküm, Katma Değer Vergisi ve zam ve cezalarının teminatı niteli-
ğinde olup, tahsili gereken Katma Değer Vergisini, 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 21.maddesi dahilindeki
her türlü alacağa karşı rüçhanlı duruma getirmektedir.
Olayda, satıcı Cemal Çakıcı'nın satış dolayısıyla Katma Değer Vergisi
beyannamesini verdiği, ancak vergisini yatırmadığı dosya muhteviyatın-
dan anlaşıldığından yükümlüye satılan akaryakıt işletmesinde mevcut
emtiaya ait Katma Değer Vergisi alacağının emniyet altına alınması
amacıyla teslim edilen malı elinde bulunduran yükümlüden Katma Değer
Vergisi borcunun tahsil edilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Ancak, yükümlü satış sırasında satıcı Cemal Çakıcı'ya ait vergi borç-
larını ağabeyi Ramazan Mergen'e ait çeklerde ödediğini iddia etmiş bu-
lunduğundan; böyle bir ödemenin olup olmadığının ve bu ödeme içerisin-
de ihtilaf konusu Katma Değer Vergisinde yer alıp almadığının yaptırı-
lacak bilirkişi inceleme ile ortaya konulması zorunludur.
Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile, yuka-
rıda açıklanan hususlar gözönünde bulundurulmak suretiyle yaptırılacak
bilirkişi incelemesi sonucu bir karar verilmek üzere Manisa Vergi Mah-
kemesinin 15.7.1992 gün ve 1992/563 sayılı kararının bozulmasına karar
verildi.
(ES/MT)
|