Dairesi
SU BASMASI SONUCU TAHRİP OLUDĞU İLERİ SÜRÜLEN DEFTERLERİN ZAYİ
Karar No
1537
Esas No
3868
Karar Tarihi
31-03-1994
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1994
1537
1993
3868
31/03/1994
 
KARAR METNİ

SU BASMASI SONUCU TAHRİP OLUDĞU İLERİ SÜRÜLEN DEFTERLERİN ZAYİ OLDUĞU-
NA DAİR KARARA DAYANAK BİLİRKİŞİ RAPORUNDA DEFTERLERİNİN KISMEN ISLAN-
DIĞI BELİRTİLMESİ VE İNCELEME ELEMANINCA MEVCUT HALİYLE İSTENMESİNE
RAĞMEN İBRAZ EDİLMEMESİ HALİNDE İNDİRİMDEN YARARLANILAMAYACAĞI HK.

Demir ticareti yapan yükümlünün 1986 yılı işlemlerinin incelenmesi so-
nucu Nisan 1986 dönemine ilişkin olarak salınan kaçakçılık cezalı kat-
ma değer vergisi ile dahili tevkifatı; iş yerindeki su baskını sonucu
defter ve belgeleri zayi olan yükümlünün mücbir sebep dolayısıyla def-
ter ve belgelerini incelemeye ibraz edememesi üzerine, süresinde ver-
diği beyannamelerde indirim konusu yaptığı katma değer vergileri kabul
edilmeyerek dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı; an
cak, defter ve belgeler üzerinden doldurularak süresinde verilen beyan
namelerde beyan edilen durumun gerçeğe uygun olmadığı yolunda idarece
bir tespit yapılmadığından, yükümlünün indirimlerinin kabulü gerektiği
nedeniyle kaldıran; İstanbul 9.Vergi Mahkemesinin 1992/2363 sayılı ka-
rarının bozulması istenilmektedir.

Uyuşmazlık, yükümlünün yasal süresinde vermiş olduğu beyanname üzerin-
den, işyerini su basması sonucu, beyannamede göstermiş olduğu katma
değer vergisi indirimlerine ilişkin vesikaları ibraz edememesi nede-
niyle yapmış olduğu indirimler kabul edilmeyerek adına kaçakçılık ce-
zalı katma değer vergisi ve dahili tevkifat salınmasından doğmuştur.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 20.maddesinde "teslim ve
hizmet işlemlerinde matrah, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden be-
deldir." şeklinde tarif edilmiş olup, aynı Kanunun 29.maddesinde ise,
mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan
katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dola-
yısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösteri-
len katma değer vergisini indirebilecekleri hükme bağlanmış bulunmak-
tadır.

Bu hükümler karşısında, katma değer vergisinin indirim konusu yapıla-
bilmesi için indirim konusu yapılacak verginin fatura ve benzeri bel-
geler üzerinde ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere
kaydedilmiş olması gerekmektedir.

Yükümlü şirketin ihtilaflı dönem defter ve belgelerinin zayi olduğu
mahkeme kararı ile saptandığına göre, ibraz edilmeyecek olan defter ve
belgeler nedeniyle vergi matrahının tamamen veya kısmen maddi delille-
re dayanılarak saptanması olanağı ortadan kalkmakla birlikte, defter
ve belgelerin zayi olması, ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldı-
ran hukuki bir neden olarak düşünülemez. Zira ticari icaplara göre,
emtia satın aldığı kişi veya kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki
bir alıcının gerekli girişimleri yaparak emtia alımına ilişkin belge-
lerin mevcudiyetini ispat olanağına sahip bulunduğu kabul edilmek ge-
rekir. Bunun doğal sonucu, maddi delillerin yitirilmesi sonucunu do-
ğuran su baskını dolayısıyla ispat külfeti kendisine düşen yükümlü ta-
rafından ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin katma
değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi, aksi halde, indirimle-
rin kabul edilmemesidir.

Olayda, yükümlünün, iş yerinde meydana gelen su baskınında defter ve
belgelerinin kullanılmaz hale geldiği tevsik zımnında inceleme elema-
nına ibraz ettiği İstanbul Asliye 7.Ticaret Mahkemesinin kararına da-
yanak teşkil eden Beyoğlu 1.Sulh Hukuk Mahkemesince yaptırılan bilir-
kişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, inceleme yapılması gereken
dönemlere ilişkin defter ve belgelerin kısmen ıslandığı ve bir kısmı-
nın okunamayacak şekilde bozulmuş ve yazılarının karışmış olduğunun
belirtildiği, inceleme elemanınca sözü edilen defter ve belgelerden
kısmen de olsa yararlanılması amacıyla bunların-mevcut durumuyla-ibra-
zı istenilmesine rağmen, yükümlü şirket yetkilisince ibraz edilmediği
anlaşılmaktadır. Bu durumda beyannamede gösterdiği indirimlerin gerçe-
ğe uygun olup olmadığı hususunda yapılmak istenen incelemeye olanak
vermeyen yükümlü şirket yetkililerinin bu konuda iyi niyetinden söz
etmek mümkün değildir. Ayrıca yapılan işin niteliği itibarıyla, mal
alınan firma ya da firmaları doğal olarak bilmesi gereken yükümlü,
şirket yetkilileri tarafından bu firmaların inceleme elemanına bildi-
rilmesi veya alış faturaları fotokopilerinin temin edilerek inceleme
elemanına ibrazı suretiyle, karşıt incelemeye imkan sağlanması yoluna
da gidilmediği cihetle, katma değer vergisi indirimleri kabul edilme-
yerek cezalı tarhiyat yapılmasında isabetsizlik yoktur.

Mahkeme kararının kaçakçılık cezalı dahili tevkifata ilişkin kısmına
gelince;

5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 40.maddesinde; kurum-
lar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme döneminin kurumlar ver-
gisine mahsup edilmek üzere, Gelir Vergisi Kanununun dahili tevkifat
ile ilgili hükümlerine göre dahili tevkifat yaparak vergi dairesine
ödeyecekleri, Gelir Vergisi Kanununun dahili tevkifata ilişkin hüküm-
lerinin kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanacağı belir-
tilmiş, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94.maddesinin (B) fıkrasın-
da ise, dahili tevkifatın uygulanma esaslarına yer verilmiş bulunmak-
tadır.

94.maddenin sözü edilen (B) fıkrasının son bentlerinde, cari vergilen-
dirme dönemi içinde elde edilen, ticari, zırai ve mesleki kazanç üze-
rinden bu maddenin (A) fıkrası uyarınca tevkif edilmiş bulunan gelir
vergisinin ödendiği belgelendirilmek kaydıyla, ödenmesi gereken dahili
tevkifattan mahsup edileceği, mükelleflerin bu madde uyarınca dahili
tevkifata ait ödemeleri toplamının, cari takvim yılına ait yıllık ge-
lir vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan gelir vergisine mahsup
edileceği, mahsubu yapılan miktarın hesaplanan gelir vergisinden fazla
olması halinde de aradaki farkın müteakip dönemlere ilişkin olarak ya-
pılması gereken dahili tevkifata ait ödemeye mahsup edileceği hükme
bağlanmıştır.

Madde hükmünde belirtildiği üzere yapılması öngörülen dahili tevkifa-
tın, cari vergilendirme dönemi ile ilgili olarak verilen beyanname
üzerine hesaplanan gelir vergisinden mahsubuna cevaz verilmekte, bu
haliyle dahili tevkifat, mükelleflerin "vergi sorumlusu" sıfatıyla de-
ğil, kendileri tarafından ödenecek peşin bir vergiden ibaret bulunmak-
tadır. Madde hükmünde geçmiş dönemlere ait işlemler üzerinden dahili
tevkifat yapılacağı öngörülmediği gibi, cari vergilendirme dönemindeki
işlemler üzerinden yapılan dahili tevkifatın cari vergilendirme döne-
mini takip eden ödemlere ait gelir vergisinden mahsup edileceğine dair
bir hüküm de yer almamıştır.

Şu hale göre peşin bir vergi niteliği taşıyan dahili tevkifatın, so-
nuçta yıllık kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan kurum-
lar vergisinden mahsubu gerekli olup, mahsup olanağı kalmayan bir da-
hili tevkifatın daha sonra tahsili cihetine gidilmiş olmasının vergi
mükerrerliğine yol açacağı kuşkusuzdur.

Ancak, olayın niteliği itibarıyla, yükümlü şirket hakkında kaçakçılık
cezasına ilişkin hükümlerin uygulanmasında isabet bulunmamakta ise de,
dahili tevkifatın zamanında tarh ve tahakkuk ettirilmemesi sonucu ver-
gi zıyaı meydana geldiği kuşkusuz olduğundan, cezanın kusura çevrilme-
si gerekirken tamamen kaldırılması yerinde görülmemiştir.

Bu durumda, kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ve dahili tevkifata
ilişkin uyuşmazlık hakkında yukarıda belirtilen hususlar göz önünde
bulundurulmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle mahkeme kararının bo-
zulmasına karar verildi.



(MT/ES)


 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı