Dairesi
RESEN TAKDİR NEDENİNİN BULUNMADIĞI GEREKÇESİYLE VERGİ ASLININ
Karar No
153
Esas No
450
Karar Tarihi
19-04-1996
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
1996
153
1994
450
19/04/1996
 
KARAR METNİ

RESEN TAKDİR NEDENİNİN BULUNMADIĞI GEREKÇESİYLE VERGİ ASLININ KALDI-
RILMASI HALİNDE KESİLEN KAÇAKÇILIK CEZASININ KALDIRILMASI GEREKTİĞİHK.

1985 yılının Temmuz, Ağustos ve Eylül dönemlerine ilişkin katma değer
vergisi beyannamesini 25.10.1985 günü akşamına kadar vermesi gerekir-
ken, bir günlük gecikme ile 26.10.1985 gününde posta vasıtasıyla vergi
dairesine gönderen yükümlü şirket adına, takdir komisyonunca takdir e-
dilen matrah üzerinden kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmış-
tır.

Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen İstanbul 4.Vergi Mahkemesi
1988/264 sayılı kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun
41.maddesinin 1.bendinde; mükellefler ve vergi kesintisi yapmakla so-
rumlu tutulanların, katma değer vergisi beyannamelerini, vergilendirme
dönemini izleyen ayın 25.günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine
vermekle yükümlü olduklarının belirtildiği, 213 sayılı Vergi Usul Ka-
nununun 30.maddesinin 1.bendinde ise vergi beyannamesinin, kanuni sü-
renin sonundan başlayarak 15 gün geçtiği halde verilmemiş olması ha-
linde dönem matrahının resen takdir yoluyla saptanmasının hükme bağ-
landığı, yükümlü şirketçe, olayda Vergi Usul Kanununun 30.maddesinin
1.bendine göre takdir nedeni bulunmadığı, beyanname üzerinden vergi
tarhı gerektiğinin ileri sürüldüğü, olay tarihinde, Vergi Usul Kanunu-
nun 30.maddesinde, 342.maddede 3181 sayılı Yasa ile yapılan değişikli-
ğe paralel bir düzenleme yapılmadığı ve dönemi itibarıyla yürürlükte
bulunan kurala göre yasal sürenin sonundan başlayarak beyannamenin 15
gün geçtiği halde verilmemiş olması halinin resen takdir nedeni oldu-
ğu, olayda beyanname bir gün geç verildiğinden resen yapılan cezalı
tarhiyatta isabet bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır.

Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci
Dairesinin 1992/5196 sayılı kararıyla; dayandığı hukuksal nedenler ve
gerekçe uyarınca mahkeme kararının vergi aslı yönünden yasaya uygun
görüldüğü ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddiaların kararın bu
yönden bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığı, ceza yönünden ise,
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 341.maddesine göre vergi ziyaının, mü-
kellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında
yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zama-
nında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade
ettiği, yükümlünün de katma değer vergisi beyannamesini kanuni süreden
sonra verdiği ihtilafsız olduğundan Vergi Usul Kanununun 341.maddesi
hükmü karşısında, olayda vergi ziyaının varlığının kabulü gerektiği,
ancak, olayın niteliğine ve gelişimine göre kaçakçılık cezasının ku-
sura çevirilmesi gerekirken tamamen kaldırılmasında isabet görülmediği
gerekçesiyle, temyiz isteminin vergi aslı yönünden reddine, ceza yö-
nünden kısmen kabulü ile mahkeme kararının bu konudaki hüküm fıkrası-
nın bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uymayan İstanbul 4.Vergi Mahkemesi üyesi tarafından ve-
rilen 1993/662 sayılı kararla; dava konusu resen yapılan kaçakçılık
cezalı katma değer vergisinin kaldırılması yönündeki mahkemeleri kara-
rının vergi aslına ilişkin hüküm fıkrasının Danıştay Yedinci Dairesin-
ce onanmak suretiyle kesinleştiği, bu durumda, üzerinden ceza kesilme-
sini gerektirir bir vergi mevcut olmadığından vergi ziyaından da söz
edilemeyeceği, dolayısıyla ceza kesilmesine imkan bulunmadığı gerekçe-
siyle, kaçakçılık cezasının kaldırılması yolundaki kararında direnmiş-
tir.

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi kararın özet bölümünde yazılı
İstanbul 4.Vergi Mahkemesinin 5.4.1993 günlü ve 1993/662 sayılı ısrar
kararı aynı gerekçe ve nedenlerle Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve
temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, Kararın bozulmasını gerek-
tirecek durumda görülmemiştir.

Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine karar verildi.

KARŞI OY:

Uyuşmazlık konusu olaya ilişkin davada vergi mahkemesi kurulunun ver-
diği karar, temyiz merciince bozulmuştur. Bozma kararı üzerine davayı
yeniden inceleyen mahkeme hakimi tarafından, ilk kararda ısrar edil-
miştir.

Her ne kadar bozma kararı üzerine, işin yeniden incelenmesi safhasında
değişen usul hükmü gereğince dava konusu uyuşmazlık miktarına göre
uyuşmazlığın çözümü tek hakime ait ise de, usul hükümlerinde yapılan
ve kamu yararının bir gereksinimini karşılamak üzere yürürlüğe konul-
ması nedeni ile derhal uygulanması gereken değişikliklerin tamamlanmış
yargılama safhalarına etki edebileceği hukuken kabul edilemez. Mahkeme
heyetince verilen kararın Danıştay görevli dairesince bozulması üzeri-
ne gerekli inceleme, bu yargılama safhalarının eski usul hükümlerine
göre tamamlanmış olması nedeni ile ancak yine mahkemece yapılabilir.

Uyuşmazlık miktarına göre, tamamlanmış yargılama safhaları göz ardı
edilerek, davanın tek hakim tarafından "ısrar" şeklinde karara bağlan-
ması ve bu kararın temyizen Vergi Dava Daireleri Kurulunda incelenmesi
usul hükümlerine uygun bulunmadığından, bu yönden karara karşıyım.

(MT/ES)

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı