Dairesi
YURT DIŞINDAKİ MÜŞTERİLER İÇİN YAPILAN AVUKATLIK HİZMETLERİNDEN YURT
Karar No
138
Esas No
160
Karar Tarihi
03-02-1992
 
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1992
138
1991
160
03/02/1992
 
KARAR METNİ

YURT DIŞINDAKİ MÜŞTERİLER İÇİN YAPILAN AVUKATLIK HİZMETLERİNDEN YURT
İÇİNDE FAYDALANILMASI NEDENİYLE BU HİZMETLERİN İHRACAT İSTİSNASI KAP-
SAMINDA SAYILMAYACAĞI HK.

1990 Yılı Şubat dönemine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilen katma
değer vergisi beyannamesi üzerinden tahakkuk ettirilerek tahsil olunan
katma değer vergisinin iadesi istemiyle açılan davayı; uyuşmazlığın
yurt dışında yerleşik bulunan firmalara avukatlık hizmeti verilmesi
dolayısıyla alınan ücretin katma değer vergisine tabi tutulup tutulma-
yacağına ilişkin olduğu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11.
maddesinin 1-a bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin
hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin ver-
giden müstesna tutulduğu, 12.maddenin yurt dışındaki müşteriler için
yapılan hizmetlere ilişkin şartları düzenleyen (a) bendinde, hizmetin
yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması (b) bendinde, hizmet-
ten yurt dışında faydalanılması koşullarına yer verildiği, aynı madde-
nin 2 numaralı fıkrasında da, müşteri tabirinin ikametgahı, işyeri,
kanuni ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulu-
nan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren
şubelerini ifade edeceğinin belirtildiği, olayda, yükümlünün yurt dı-
şındaki firmalara Türkiye'de verdiği avukatlık hizmetlerinden yurt dı-
şında faydalanıldığından, bu hizmetlerin ihracat istisnası kapsamında
sayılacağı gerekçesiyle kabul eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması
istenilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 4.maddesinde hizmet, "teslim
ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler" şek-
linde tanımlanmış, kanunun 6.maddesinin (b) bendinde ise, işlemlerin
Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını, değerlendi-
rilmesini veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını (değerlendirme
Gelir Vergisi Kanununun 7.maddesine göre tayin olunur) ifade edeceği
hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, aynı kanunun 11.maddesinin 1-a bendinde, ihracat teslimle-
ri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile, yurt dışındaki müşteriler
için yapılan hizmetler ihracat istisnası kapsamında sayılmış, 12.mad-
denin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlere ilişkin şart-
ları düzenleyen (a) bendinde, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için
yapılmış olması (b) bendinde, hizmetten yurt dışında faydalanılması
koşullarına yer verilmiştir. Aynı maddenin 2 numaralı fıkrasında da,
müşteri tabirinin, ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dı-
şında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında
kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade edeceği be-
lirtilmiş bulunmaktadır.

Katma Değer Vergisi Kanununun yukarda açıklanan hükümleriyle getirilen
genel kurala göre, hizmetin Türkiye'de yapılması, değerlendirilmesi
veya hizmetten Türkiye'de faydalanılması hallerinde vergi yükümlülüğü
meydana gelmekte, ihracat teslimlerine ilişkin hizmetler ile, yurt
dışındaki bir müşteri için yapılan ve yurt dışında faydanılma sonucu
doğuran hizmetlerin varlığı halinde ise vergi istisnası söz konusu
olabilmektedir.

Görüldüğü gibi, Kanunun 12.maddesiyle getirilen istisna hükmü düzenle-
nirken sadece hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması
ile yetinilmemiş, hizmetten yurt dışında faydalanılması koşuluna yer
verilmiştir.

Vergi yükümlülüğü yönünden hizmetten Türkiye'de faydalanılma halini
öngören genel kural gözönünde tutulduğunda, 12.maddenin (b) bendi hük-
müyle münhasıran yurt dışında faydalanılmasını içeren daha özel bir
koşulun arandığı anlaşılmaktadır.

Buna göre, yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmakla beraber
şayet hizmetten yurt dışında yararlanılmamış ise maddede öngörülen ko-
şul gerçekleşmiş sayılamayacaktır.

Yinelemek gerekirse, yurt dışındaki bir müşteri için yapılan hizmetten
müşteri yurt içinde yararlanabileceği gibi, hizmetten müşterinin doğ-
rudan doğruya yurt dışında yararlanması hali de söz konusudur.

Yukarıda değinildiği gibi birinci halde vergi yükümlülüğü doğmakta,
ikinci halde ise (b) bendiyle öngörülen koşul gerçekleşmiş olmaktadır.
Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması şartını geti-
ren (a) bendi hükmü yanısıra bu şekilde bir düzenlemeye gidilmesindeki
amacın, gerçek ve tüzel kişiler tarafından yurt dışındaki müşterilere
tamamen yurt dışında fayda sağlama şeklinde verilen temsilcilik mümes-
sillik, müşavirlik, mühendislik gibi hizmetlere yönelik bulunduğu so-
nucuna varılmaktadır.

Şu hale göre, yurt dışındaki bir müşteri için yapılacak hizmetten yurt
dışındaki faydalanılma koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun
tayin ve tesbiti söz konusu istisna hükmünün uygulanması bakımından ö-
nem arzetmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, yükümlünün yurt dışındaki müşteriler için
yaptığı avukatlık hizmetlerinden yurt içinde faydalanıldığı ve bu ha-
liyle kanunun 12.maddesinin 2-b bendiyle öngörülen koşulun gerçekleş-
mediği anlaşılmakla, yükümlünün sözü edilen madde hükmü uyarınca ihra-
cat istisnasından yararlandırılması görüşüne dayalı vergi mahkemesi
kararında yasal isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne, İstanbul 4.Vergi Mahkemesinin
16.10.1990 gün ve 1990/1877 sayılı kararının bozulmasına karar veril-
di.




(MT/EÇ)


 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı