Dairesi
VERİLEN HİZMET İÇİN FATURA DÜZENLENMEDİĞİ YETERLİ TESPİTLE ORTAYA KONULMADIĞINDAN, İHTİRAZİ KAYITLA BEYAN ÜZERİNE YAPILAN TAHAKKUK İŞLEMİNDE İSABET BULUNMADIĞI HK.
Karar No
1248
Esas No
1248
Karar Tarihi
29-12-2004
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
DÖRDÜNCÜ DAİRE
2004
2653
2004
1248
29/12/2004
 
KARAR METNİ

VERİLEN HİZMET İÇİN FATURA DÜZENLENMEDİĞİ YETERLİ TESPİTLE ORTAYA KONULMADIĞINDAN, İHTİRAZİ KAYITLA BEYAN ÜZERİNE YAPILAN TAHAKKUK İŞLEMİNDE İSABET BULUNMADIĞI HK.

Temyiz Eden : ... Özel Eğitim Turizm ve Ticaret Limited Şirketi

Karşı Taraf : Merter Vergi Dairesi Müdürlüğü/İSTANBUL

İstemin Özeti : Davacı şirket hakkında düzenlenen yoklama fişiyle katma değer vergisi hariç 47.127.000.000 liralık hizmet karşılığı fatura düzenlenmediğinin tespit edilmesi nedeniyle 2003/1-6 dönem geçici vergi beyannamesi bu tutar eklenerek ihtirazi kayıtla verilmiş ve tahakkuk eden vergilerin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. İstanbul 8. Vergi Mahkemesinin 30.3.2004 günlü ve E:2003/1692, K:2004/800 sayılı kararıyla; Vergi Usul Kanununun 127 inci maddesinde, yoklamanın mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak tespit etmek olduğunun açıklandığı, dosyanın incelenmesinden, davacı hakkında düzenlenen 9.5.2003 tarihli yoklama tutanağında 47.127.000.000 liralık hizmet verildiği halde fatura düzenlenmediğinin tespiti üzerine düzenlenen fatura tutarının geçici vergi beyannamesine eklenerek ihtirazi kayıtla beyan edilip tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığı, olayda faturaya konu hizmetin verilmediği ve böyle bir gelirin olmadığı iddia edilmekteyse de, yoklama tutanağı davacının yetkili personeli nezdinde tutulmuş olduğundan davacı iddiasına itibar edilmeyeceğinden, yapılan tahakkuk işleminin yasal olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, hukuka aykırı tahakkuk işleminin kaldırılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Tetkik Hakimi Erkan Kunduracı'nın Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 127 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, yoklamadan maksadın, mükellefleri ve mükellefiyetiyle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmek olduğu, 3 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (B) bendinde de, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, şu kadar ki vergiyi doğuran olayla ilgisi tabi ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılmayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bu iddia eden tarafa ait olduğu belirtilmiş olup, sözü edilen düzenlemelerden; vergiyi doğuran olayın yasaya uygun olarak hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık ve net olarak ortaya konulmasının, ayrıca olayın tarafları, vergiye konu işlemin miktarı ve mahiyeti gibi unsurların tespiti gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, sürücü kursu işleten davacının vekili nezdinde düzenelenen 9.5.2003 tarih ve R 553174 sayılı tutanakla, yükümlünün 2003 yılı Mayıs ayında katma değer vergisi dahil toplam 55.609.000.000 lira tutarında hizmet verdiği, ancak fatura düzenlemediğinin tespit edildiği, davacı tarafından bu tutarın geçici vergi matrahına eklenerek ihtirazi kayıtla beyan edildiği ve tahakkukun iptali için açılan davada da, mahkemece tutanağın şirketin yetkili adamı nezdinde düzenlendiği, davacı iddialarına itibar edilemeyeceğinden tahakkukun yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır, ancak dava konusu tahakkukun dayanağı olan yoklama tutanağında; kimlere hangi hizmetin, ne miktarda verildiği gibi vergiyi doğuran olayla ilgili saptamalar bulunmadığı gibi, tutanakta belirtilen "verilen hizmetler karşılığı fatura düzenlemediği" ibaresinin tek başına vergiyi doğuran olay olarak nitelendirilmesine olanak bulunmadığından yasaya ve hukuka aykırı olan tahakkukun iptali gerektiğinden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı A.Kemal Terlemezoğlu'nun Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, sürücü kurs eğitim hizmeti verdiği halde fatura düzenlemediği, geliri beyan etmediğinin mükellefin vekaletnamesini haiz şahsın imzasını taşıyan tutanakla tespit edilmesi sonucu 2003/1-6 dönemine ait ihtirazı kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk ettirilen geçici verginin kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden İstanbul 8. Vergi Mahkemesi kararının yükümlü şirket tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 127. maddesinde yoklamadan maksadın,mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmek olduğu belirtilmiştir.

Mükellefin vekaletnamesine haiz şahsın imzasını taşıyan tutanakta, yükümlü şirketin 2003 yılı Mayıs ayı içerisinde katma değer vergisi dahil toplam 55.609.000.000,- lira tutarda sürücü kursu hizmeti verdiği halde fatura düzenlemediği tespit edilmiştir.

Yükümlü şirket tarafından, vekaletnamesine haiz şahsın imzasını taşıyan tutanakta tespit edilen hususların aksi iddia edildiğinden, gerçek gelirin vergilendirilmesi ilkesi gereğince, ihtirazi kayda konu olan faturalarda gösterilen tutarların karşılığı hizmetlerin mahiyeti, kimlere verildiği, gelir elde edilip edilmediği, belge düzenlenip düzenlenmediği hususlarının defter ve belge üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bunların teker teker incelenmesi sonuçlarının kararda belirtilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz olunan vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık, davacı hakkında düzenlenen tutanakla verilen hizmet karşılığı fatura düzenlenmediğinin tespiti üzerine, fatura miktarı dönem beyanına eklenerek ihtirazi kayıtla verilen 2003/1-6 dönemi geçici vergi beyannamesi üzerinden yapılan tahakkuk işleminin iptali isteminin reddi yönündeki mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 127 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, yoklamadan maksadın, mükellefleri ve mükellefiyetiyle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmek olduğu, 3 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (B) bendinde de, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, şu kadar ki vergiyi doğuran olayla ilgisi tabi ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu belirtilmiş olup; bu düzenlemeler uyarınca, vergiyi doğuran olayın yasaya uygun olarak hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık ve net olarak ortaya konulmasının, ayrıca olayın tarafları vergiye konu işlemin miktarı ve mahiyeti gibi unsurların tespiti gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, sürücü kursu işleten davacının vekili nezdinde düzenlenen 9.5.2003 tarihli tutanakla, yükümlünün 2003 yılı Mayıs ayında katma değer vergisi dahil 55.609.000.000 lira tutarında hizmet verdiği halde fatura düzenlemediğinin tespit edildiği, davacı tarafından bu tutarın geçici vergi matrahına eklenerek ihtirazi kayıtla beyan edildiği ve söz konusu tutanakta belirtilen miktarda gelirlerinin olmadığı, kayıtlar ve işlemlerin incelenerek ortaya çıkabileceği ileri sürülerek tahakkuk işleminin iptali için açılan davada mahkemece tutanağın şirketin yetkili adamı nezdinde düzenlendiği, davacı iddialarına itibar edilemeyeceği tahakkukun yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de, dava konusu tahakkuk işleminin dayanağı yoklama tutanağında; kimlere hangi hizmetin, ne miktarda verildiği gibi vergiyi doğuran olayla ilgili saptamalar bulunmadığı gibi tutanakta belirtilen verilen hizmetler karşılığı fatura düzenlemediği ibaresinin vergiyi doğuran olayı somut olarak ortaya koyduğundan sözedilemeyeceğinden dava konusu tahakkuk işleminin iptali gerekirken, davanın reddi yönündeki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle İstanbul 8. Vergi Mahkemesinin 30.3.2004 günlü ve E:2003/1692, K:2004/800 sayılı kararının bozulmasına, 29.12.2004 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

A Z L I K O Y U

İhtilaflı hizmet faturasının hizmetin yapıldığı tarihten sonra bile olsa düzenlendiği tartışmazsızdır. Düzenlendiği tarihte yevmiye defterine kaydedilmesi yasal zorunluluk olduğuna göre, bu kayıt defterlerde ters bir kayıtla ve hukuken, geçerli bir nedenle kapatılmamışsa bu belgede yazılı meblağ şirketin kazancıdır. Dolayısıyla, anılan kazanç nedeniyle yapılan vergi tahakkukuna karşı açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararına yönelik temyiz isteminin bu
nedenle reddi gerekeceği oyu ile karara karşıyım.

YÖ/ÖEK
 
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı