Dairesi
TOPTAN İLAÇ ALIM SATIMINDA, İLAÇ SATAN FİRMA İLE YAPILAN ANLAŞMADA
Karar No
1127
Esas No
4011
Karar Tarihi
16-04-1992
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1992
1127
1989
4011
16/04/1992
 
KARAR METNİ

TOPTAN İLAÇ ALIM SATIMINDA, İLAÇ SATAN FİRMA İLE YAPILAN ANLAŞMADA BE-
LİRTİLEN MİKTARIN ÜZERİNDE İLAÇ SATIŞI GERÇEKLEŞMESİ HALİNDE, YIL
İÇİNDE DEĞİŞİK TARİHLERDE VEYA YIL SONUNDA DEĞİŞİK ADLAR ALTINDA DE-
KONTLA ALINAN FAZLA PARALARIN KATMA DEĞER VERGİSİNE TABİ OLMADIĞI HK.

Toptan ilaç alım satımı yapan yükümlü şirketin 1986-1987 yıllarında
mal aldığı firmalardan "ciro pirimi", "ciro iskontosu" adlarıyla de-
kont karşılığı aldığı paralar için ödemesi gereken katma değer vergi-
sini beyan dışı bıraktığı nedeniyle ve inceleme raporuna dayanılmak
suretiyle 1987 Şubat dönemi için yükümlü şirket adına salınan kaçakçı-
lık cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemi ile açılan dava-
yı, Katma Değer Vergisi Kanununun 25.maddesinde teslim ve hizmet iş-
lemlerinde fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen ticari teamüllere
uygun miktardaki iskontoların katma değer vergisine dahil olmadığı
hükmünün yer aldığı, olayda yükümlü şirketin satıcı firmalardan, fatu-
ra düzenlendikten sonra yıl içinde değişik tarifelerde ve yıl sonla-
rında kekontlarla aldığı cira iskontosu ve cira pirimlerini beyan dışı
bıraktığının belirlenmesi üzerine saptanan matrah farkı üzerinden tar-
hiyat yapılmasında kanuna aykırı bir husus bulunmadığı, 26 nolu Katma
Değer Vergisi Genel Tebliğinin yukarıda belirtilen hususları daha ay-
rıntılı olarak açıkladığı ve yeni bir düzenleme mahiyetinde olmadığı,
kaçakçılık cezasını ise; matrah farkının yükümlünün ibraz ettiği is-
konto dekontlarından bulunmuş olması ve başka bir araştırmaya gerek
duyulmaksızın her zaman tespit edilmesinin mümkün olduğu, vergi aslına
kusur cezası uygulanmasının daha adil olacağı gerekçesiyle kısmen ka-
bul ederek vergi aslını aynen kaçakçılık cezasını ise kusura çevirmek
suretiyle değişiklikle onayan Trabzon Vergi Mahkemesinin 5.7.1989 gün
ve 1989/492 sayılı kararının bozulması istenmektedir.

Katma Değer Vergisi Kanununun 1.maddesinde; ticari, sınai, zirai faa-
liyet ve serbest meslek faaliyeti çercevesinde yapılan teslim ve hiz-
metler, her türlü mal ve hizmet ithalatı ile diğer faaliyetlerden do-
ğan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hükme bağ-
lanmış, aynı Kanunun 24/c maddesinde de vade farkı, fiyat farkı, faiz,
prim gibi çeşitli gelirler matraha dahil unsurlar arasında sayılmış-
tır. Buna karşılık 3065 sayılı Kanunun 25.maddesinde teslim ve hizmet
işlemlerinde fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen ticari teamülle-
re uygun miktardaki iskontoların Katma Değer Vergisi matrahına dahil
olmadığı açıklanmış bulunmaktadır.

Bu durumda, ciro iskontosu, yıl sonu iskontosu, ciro primi, hasılat
primi gibi adlarla anılan ödemenin niteliğinin ve Katma Değer Vergisi
Kanunundaki yerinin belirlenmesi gerekmektedir.

İnceleme raporunda, bu ödeme iskonto olarak nitelindirilmiş ve bir
hizmetin karşılığı olduğu vurgulanmıştır. Vergi Mahkemesinin temyiz
konusu kararında ise, ödemenin ticari teamüllere uygunu bir iskonto
olarak kabulü halinde bu indirimin fatura ve benzeri vesikalarda yer
almaması nedeniyle, hizmet karşılığı alınan bir prim olarak kabulü ha-
linde ise esasen Katma Değer Vergisine tabi unsurlar arasında bulunma-
sı nedeniyle vergiye tabi olduğu görüşüyle tarhiyat bu yönden onanmış-
tır.

Söz konusu ödeme belli dönemlerde yada yıl sonunda yapılan "miktar is-
kontosu"mudur?

Miktar iskontosu satıcının alıcıya belli bir miktarın üzerinde mal al-
ması halinde birim fiyat ya da toplam satış tutarı üzerinden belli bir
oranda yapılan indirimdir. Bu indirim doğrudan doğruya satın alınan
mallar ve bu malın miktarıyla ilgilidir. Satın alma sırasında satın a-
lanın lehine olarak uygulanır ve faturada yer alır. Olayda ise yapılan
ödemenin satın alınan malla ilgili olmayıp, satınalınan malın (satın
alan tarafından) satışıyla ve özellikle bu satışın miktarıyla ilgili
olduğu açıktır.

Bu itibarla bu tür ödeme "miktar iskontosu" olarak kabul edilemez.
Sözü edilen ödemenin "prim" niteliğinde olup olmadığına gelince; prim,
yazılı yada sözlü bir anlaşmaya veya bu primi ödeyecek olanın tek yan-
lı olarak belirlediği koşullara uygun şekilde başarılmış bir iş yada
hizmet karşılığı yapılan ödeme olarak tanımlanabilir.

3065 sayılı Kanunun yukarda açıklanan hükümleri uyarınca prim Katma
Değer Vergisi matrahına dahildir. Prim başarılı bir hizmetin karşılı-
ğıdır.

Hizmet, 3065 sayılı kanunun 4.maddesinde tanımlanmış ve nelerin hizmet
işlemleri olduğu açıklanmış bulunmaktadır.

Bunlar, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onar-
mak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kirala-
mak, birşeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşen iş-
limlerdir.

Madde metninden anlaşılacağı üzere, yapılan işin "hizmet" sayılabilme-
si için doğrudan doğruya ve münhasıran, muhatap için yapılmış olmalı-
dır.

Olayda ise, yapılan iş bu madde de sayılanlar arasında yer almadığı
gibi alıcının (yükümlünün) satın aldığı malı belli bir miktarın üze-
rinde satması, doğrudan doğruya ve münhasıran satıcı için yapılmış bir
hizmet niteliğinde değildir. Satıcı (yükümlü) bir ecza deposu işleteni
olarak öncelikle kendi yararı gereği satışlarında yüksek ciro yapmak
amacı taşır. Diğer bir ifadeyle, satıcı, satışını mümkün olduğu kadar
yüksek rakamlara ulaştırmakla öncelikle kendine hizmet eder. Malı al-
dığı firmaya hizmeti dolaylıdır. Ancak koşulların gerçekleşmesi halin-
de bundan ödemeyi yapan" satıcı da yararlanır. Bu da tesadüfidir.
Diğer taraftan, Katma Değer Vergisi yansıtılabilir bir vergidir. Nihai
tüketicinin üzerinde kalır. Bu verginin özelliği nihai tüketici duru-
munda olanın ödediği verginin hazineye intikal ederek Devlet gelirleri
arasında yer almasıdır. Hazineye intikal ederek Devlet geliri niteliği
kazanamayacak bir Katma Değer Vergisinden söz edilemez.

Olayda, yapılanın bir hizmet, bunun karşılığınında prim olarak kabul
edilmesi halinde dahi, yükümlü kendisine yapılan ödeme (prim) den do-
layı ödeyeceği Katma Değer Vergisini, ticari işletmesi nedeniyle, in-
dirim konusu yaparak geri alacaktır. Böylelikle, ortada, yansıtılabi-
lir bir vergi kalmayacağına, yükümlünün nihai tüketici durumunda olma-
dığı da açık bulunduğuna göre, yukarıda nitelikleri ve ilkeleri açık-
lanan bir Katma Değer Vergisinden söz etmek olanağı yoktur.

Bu nedenlerle, fatura haricinde yükümlüye dekontla yapılan ödemelerden
dolayı yapılan tarhiyatı yazılı gerekçeyle ve kaçakçılığı kusura çe-
virmek suretiyle değişiklikle onayan Mahkeme kararında isabet görülme-
miştir.

Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi temyiz isteminin reddine, yükümlü
temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına karar veril-
di.





BŞ/NÇ

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı