Dairesi
AKTİFE KAYITLI TAŞINMAZLARIN DEĞERLEMESİNDE MALİYETİN TESPİTİ HALİNDE
Karar No
1064
Esas No
3228
Karar Tarihi
15-03-1999
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
ONBİRİNCİ DAİRE
1999
1064
1997
3228
15/03/1999
 
KARAR METNİ

AKTİFE KAYITLI TAŞINMAZLARIN DEĞERLEMESİNDE MALİYETİN TESPİTİ HALİNDE
TAKDİR ESASININ UYGULANMASININ ZORUNLU OLMADIĞI HK.

Kat karşılığı inşaat yapan davacının 1991 yılı işlemlerinin incelenme-
si sonucu kendi adına fatura ederek işletmeden çektiği 13 adet dükkan
için inşaat birim maliyetleri esas alınarak yapılan değerleme sonucu
bulunan matrah farkı üzerinden adına aynı yılın Nisan dönemi için
re'sen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. ... Vergi
Mahkemesi, ... günlü ve ... sayılı kararıyla; olayda, inceleme elema-
nınca, işletmeden çekilen 13 adet dükkan için inşaat maliyetleri esas
alınarak belirlenen bedelin emsal bedel olduğu, ancak 213 sayılı Vergi
Usul Kanunu'nun 267 nci maddesi uyarınca emsal bedelin, sıra ile orta-
lama fiyat esası, maliyet bedeli esası ve takdir esaslarına göre belli
edileceği, ilk ikisinin sabit kıymetlerle ilgisi olmadığı, sabit kıy-
metlerde emsal bedelin tespitinde takdir esasının uygulanması gerekti-
ği, takdir esasında bu yetkinin münhasıran takdir komisyonlarına ait
olması nedeniyle emsal bedel takdir etme yetkisi olmayan inceleme ele-
manınca belirlenen emsal bedel üzerinden yapılan tarhiyatın yerinde
olmadığı gerekçesiyle terkin etmiştir. Vergi dairesi müdürlüğü, ince-
leme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatın yasal olduğunu i-
leri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 267. maddesinde, emsal bedeli,
gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tesbit edi-
lemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline na-
zaran haiz olacağı değer olarak tanımlandığı, emsal bedelinin de sıra
ile aşağıdaki esaslara göre tayin edileceğinin düzenlendiği, buna göre
birinci sırada (ortalama fiyat esası) aynı cins ve nevideki mallardan
sıra ile değerlemenin yapılacağı ayda veya bir evvelki veya bir daha
evvelki aylarda satış yapılmışsa emsal bedeli bu satışların miktar ve
tutarına göre mükellef tarafından çıkarılacak olan ortalama satış fi-
yatı ile hesaplanacağı, bu esasın uygulanması için, aylık satış mikta-
rının, emsal bedeli tayin olunacak her bir malın miktarına nazaran
%25' ten az olmamasının şart olduğu, ikinci sırada (maliyet bedeli e-
sası) emsal bedeli belli edilecek malın, maliyet bedeli bilinir veya
çıkarılması mümkün olursa, bu takdirde mükellef bu maliyet bedeline,
toptan satışlar için %5, perakende satışlar için %10 ilave etmek sure-
tiyle emsal bedelini bizzat belli edeceği, üçüncü sırada da (takdir e-
sası) ilk iki sıra ile belli edilmeyen emsal bedellerinin ilgililerin
müracatı üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile belli edileceği
hususları hükme bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının 1991 yılında işletmeden
çektiği 13 adet dükkan için 213 sayılı Kanunun 267. maddesi uyarınca
maliyet bedeli esasına göre yaptığı hesaplama sonucunda ... lira bedel
üzerinden kendi adına fatura düzenlediği, inceleme elemanınca ise, Ba-
yındırlık Bakanlığının İnşaat birim maliyetleri dikkate alınarak sap-
tanan ... lira bedelin esas alınması sonucu ... lira matrah farkı üze-
rinden cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmaktadır.

Buna göre, 213 sayılı Kanunun 267. maddesinde, takdir esasına
gidilmesi için ortalama fiyat esası ve maliyet bedeli esası ile malın
değerinin belirlenmemesi hali gösterilmiş olup, olayda işletmeden çe-
kilen işyerlerinin maliyet bedellerinin hem davacının defter kayıtla-
rıyla hem de inşaat birim maliyetleri gibi usullerle tespit edilmesi-
nin mümkün olması ve ayrıca sabit kıymetlerde maliyet esasının uygula-
namayacağına ilişkin anılan Kanunda bir düzenlemeye yer verilmemesi
karşısında, davacının maliyet bedeli esasına göre kendi defter kayıt-
larını esas alarak yaptığı hesaplama sonucu beyan ettiği miktarın ger-
çeği yansıtmadığına yönelik bir tespit bulunmadığından yapılan cezalı
tarhiyatı terkin eden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı ka-
rarında sonuç itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.

Bu nedenle temyiz isteminin reddine karar verildi.

AZLIK OYU : Her ne kadar mahkemece sabit kıymetlerde emsal be-
delin takdir esasına göre tayin olunacağı ve buna dayanak olarak da
193 sayılı Kanunun 41/1. maddesi gösterilmişse de, 213 sayılı Kanunun
267. maddesinde, takdir esasına gidilebilmesi için ortalama fiyat esa-
sı ve maliyet bedeli esasıyla malın değerinin tespit edilememesinin
gerektiği, oysaki olayda işletmeden çekilen 13 adet işyerinin inceleme
elemanınca Bayındırlık Bakanlığı'nın belirlediği inşaat birim maliyet-
leri baz alınarak emsal bedelinin saptanması olanağının bulunduğu ve
bu yöntemle yapılan tesbitin objektif ve kabul edilebilir değerleri
taşıması karşısında cezalı tarhiyatın onanması gerekirken terkin eden
mahkeme kararında isabet bulunmadığından kararın bozulması gerektiği
görüşüyle daire kararına karşıyım.

K A R Ş I O Y (XX) :


Uyuşmazlık, inşaat işleriyle uğraşan yükümlünün 1991 yılı iş-
lemlerinin incelenmesi sonunda maliyet bedeli ile işletmeden çektiği
13 adet dükkan için Bayındırlık Bakanlığınca saptanan inşaat birim ma-
liyetleri esas alınarak bulunan fark üzerinden salınan kaçakçılık ce-
zalı katma değer vergisinden doğmuştur.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 27 nci maddesinin 1
numaralı bendi, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemlerde, bedelin
mal menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde, matra-
hın işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olacağı, 3
numaralı bendi ise, emsal bedeli ve emsal ücretinin Vergi Usul Kanunu
hükümlerine göre tespit olunacağı hükmünü amir bulunmaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 267 nci maddesinde ise, emsal
bedeli gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tes-
pit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline
nazaran haiz olacağı değer olarak tanımlandıktan sonra, emsal bedelin
sıra ile, ortalama fiat esası, maliyet bedeli esası ve takdir esasına
göre tayin edileceği belirtilmiştir.

Vergi mahkemesi tarafından, yapılan tarhiyat sabit kıymetlerin
emsal bedeli tayininin ancak, takdir yoluyla tespit edilebileceği, in-
celeme elemanının emsal bedel takdir etme yetkisinin olmadığı gerekçe-
siyle terkin edilmiş ise de, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 267.
maddesinde sabit kıymetlerin emsal bedeli tayininin ancak takdir yo-
luyla tespit edilebileceği yolunda bir hüküm bulunmadığı gibi, madde-
nin yazılış biçimi böyle bir yoruma da olanak vermemektedir.

Bu durumda, vergi mahkemesi tarafından yükümlünün işletmeden
çektiği dükkanlar için uyguladığı maliyet bedeli ile, Bayındırlık Ba-
kanlığınca saptanan inşaat birim maliyet bedeli esas alınarak saptanan
maliyet bedeli arasındaki farkın nereden kaynaklandığı hususu araştı-
rılarak bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtilen gerekçe i-
le tarhiyatın terkininde yasaya uygunluk bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, vergi mahkemesi kararının bozulması ge-
rektiği görüşüyle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararı-
nın, sonucu itibariyle onanması yolundaki karara karşıyım.

(DAN-DER; SAYI:102) YÖ/ES
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı