Dairesi
VERGİYİ DOĞURAN OLAYLA İLGİSİ TABİİ VE AÇIK BULUNAN DAVACI ŞİRKET TEMSİLCİSİNİN, İTİRAZSIZ OLARAK, BİZZAT İMZALADIĞI TUTANAKTAKİ VERGİLERİN, AYNI İŞİ YAPAN BAŞKA ŞİRKETLERİ TEMSİLE YETKİLİ KİŞİLERİN İMZALADIKLARI TUTANAKLARDA BELİRTİLEN BİRİM FİYAT TARAFINDAN DOĞRULANMASI NEDENİYLE, BU VERİLERİN TAR
Karar No
1063
Esas No
4118
Karar Tarihi
19-04-2004
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
2004
1063
2001
4118
19/04/2004
 
KARAR METNİ

VERGİYİ DOĞURAN OLAYLA İLGİSİ TABİİ VE AÇIK BULUNAN DAVACI ŞİRKET TEMSİLCİSİNİN, İTİRAZSIZ OLARAK, BİZZAT İMZALADIĞI TUTANAKTAKİ VERGİLERİN, AYNI İŞİ YAPAN BAŞKA ŞİRKETLERİ TEMSİLE YETKİLİ KİŞİLERİN İMZALADIKLARI TUTANAKLARDA BELİRTİLEN BİRİM FİYAT TARAFINDAN DOĞRULANMASI NEDENİYLE, BU VERİLERİN TARHİYATA ESAS ALINMASINDA HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar: 1- ... Otomotiv ve İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd Şti

2- Ostim Vergi Dairesi Başkanlığı ANKARA

İstemin Özeti : Otogaz sistemi satışı ve montajı işi ile uğraşan davacı Şirket adına, 1999 yılında bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığının tespit edildiğinden bahisle, vergi inceleme raporuna dayanılarak 1999 yılının değişik dönemleri için, katma değer vergisi salınmasına ve vergi zıyaı cezası kesilmesine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davada; dosyanın incelenmesinden, otogaz montajına ilişkin hasılatın, alıcılar ile Şirketi temsile yetkili kişinin ifadelerinden; mikser satış hasılatının ise, müşteri cari hesaplarından hareketle tespit edildiğininin anlaşıldığı; hasılatın tespitinde, yalnızca Şirket yetkilisinin ifadesine itibar edilmesinin hasılatı varsayıma dayalı kılacağı, ifadelerine başvurulan alıcıların bildirdikleri tutarların, kıyasen, tüm alıcılara teşmil edilmesinin de hukuka aykırı olduğu; bu nedenle, ifadeleri geçerli kabul edilen on iki kişinin belirttikleri tutarlar ile bu kişiler adına düzenlenen faturaların karşılaştırılması suretiyle tespit edilen tutar, kayıt ve beyan dışı bırakıldığından, bu tutar üzerinden yapılan tarhiyat kısmının yerinde, fazlaya ilişkin kısmının ise hukuka aykırı olduğu; öte yandan, Şirketi temsile yetkili kişinin inceleme elemanına verdiği ifadede, üretimini yaptıkları mikserlerin büyük kısmının maliyet belgelerini temin edemediklerini, maliyet girişi yapamadıkları için satışını gerçekleştirdikleri mikserlerin tamamına yakınına belge düzenlemediklerini, dönemlere göre, cari hesaptan veya belgesi düzenlenen satışlardan tutarı büyük olanının gerçek satışları olduğunu ifade etmesi ve, Mahkemelerince, verilen ara kararı ile bu hesabın mahiyetine ilişkin bilgi ve belge istenmesine karşın hesabın mahiyetinin farklı olduğunun davacı Şirketçe kanıtlanamaması karşısında, tarhiyatın, kayıt dışı satıldığı tespit edilen mikser satışlarına ilişkin kısmında da isabetsizlik bulunmadığı; bu duruma göre, davacı Şirketin beyanları ile otogaz montajı, mikser satışı ve diğer hasılata göre, Mahkemelerince, yeniden yapılan hesaplama sonucu, noksan beyan edildiği saptanan katma değer vergisinin tarh edilmesinde ve bu miktara vergi zıyaı cezası uygulanmasının yerinde olduğu, fazlasında ise isabet görülmediği gerekçesiyle tarh ve ceza kesme işlemlerinin kısmen iptali, kısmen de davanın reddi yolundaki Ankara Birinci Vergi Mahkemesinin 20.6.2001 gün ve E:2000/615; K:2001/487 sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının; vergi inceleme raporu uyarınca yapılan tarhiyatın yerinde olduğu öne sürülerek Vergi Dairesi Başkanlığınca; redde ilişkin hüküm fıkrasının ise, mikser satışına ilişkin olarak tespit edilen hasılatın üretim kapasitelerinin üzerinde olduğu, bazı müşterilere otogaz sistem montajı yapılmadan, yalnızca rapor düzenlendiği, psikolojik baskı ile ifade alındığı ileri sürülerek davacı Şirket tarafından bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Taraflarca savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Abidin İldeş'in Düşüncesi: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3'üncü maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği; vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan tanık ifadesinin, ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlemesi yer almıştır.

Sözü edilen hüküm uyarınca, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık olan Şirketi temsile yetkili kişinin beyan ettiği otogaz dönüşüm sistemi birim fiyatının esas alınması suretiyle yapılan hesaplamada isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu nedenle, vergi dairesi müdürlüğünün temyiz isteminin kabulü; davacı Şirketin temyiz isteminin ise reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Münevver Demir'in Düşüncesi: Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle, taraflar temyiz istemlerinin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Temyiz başvurusu; davacı Şirketin, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle, inceleme raporuna dayanılarak tesis edilen tarh ve ceza kesme işlemlerinin iptali istemiyle açılan davada; tarh ve ceza kesme işlemlerinin kısmen iptali; kısmen de davanın reddi yolundaki mahkeme kararının taraflarca bozulması istemine ilişkindir.

Davacı Şirketin temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz istemine gelince:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Vergi kanunlarının uygulanması ve ispat" başlıklı 3'üncü maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; gerçek mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği; vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılmayacağı; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutat olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlemesi yer almıştır.

Dosyanın incelenmesinden; davaya konu tarh ve ceza kesme işlemlerinin, Mahkemece iptal edilen kısmının, otogaz sistemi montajı işiyle uğraşan davacı Şirketi temsile yetkili kişi tarafından itirazsız olarak imzalanan 5.5.2000 tarihli tutanakta yer alan; 1999 yılında bir adet komple otogaz sisteminin 900-950.-Alman markı bedelle monte edildiğine ilişkin ifade ve beyan esas alınarak, davacı Şirket lehine, 900.- Alman markı bedelle yapıldığının kabulü ile bu fiyata göre hesaplanan matrah farkı üzerinden tesis edildiği anlaşılmıştır.

Öte yandan; Dairemizin 2001/3162 ve 2001/2945 esasına kayıtlı dosyalarda da, aynı işi yapan başka Şirketleri temsile yetkili kişilerin de imzaladıkları tutanaklarda, 1999 yılında bir adet komple otogaz sisteminin, araçlara, 900.-Alman markı bedelle monte edildiği belirtmiş olduğundan; davacı Şirketin temsilcisinin ifadesini doğrulayan bu ifadeler de, yapılan işin rayiç bedelinin, belirtilen miktar olduğunu göstermektedir.

Bu bakımdan; vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunan davacı Şirket temsilcisinin, itirazsız olarak, bizzat imzaladığı tutanaktaki verilerden hareketle tespit edilen matrah farkı üzerinden tesis edilen tarh ve ceza kesme işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmadığından; tarh ve ceza kesme işlemlerinin, otogaz montajına ilişkin kısmını iptal eden mahkeme kararının anılan hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenle, Vergi Dairesi Başkanlığının temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının yukarıda hukuka aykırılığı açıklanan iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına; davacı Şirketin temyiz isteminin ise reddine ve mahkeme kararının redde yönelik hüküm fıkrasının onanmasına; onanan kısma ilişkin vergi ve ceza tutarı üzerinden binde 7.2 oranında ve 20.600.000.- (Yirmimilyonaltıyüzbin) liradan az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından Mahkemece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra kalan tutarın temyiz eden davacı Şirketten alınmasına, 19.4.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

BŞ/ÖEK
 
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı